Hoş geldin, 'Doğu' komşumuz Amerika!
23 Ekim 2002 (Irak harekatından beş ay önce) tarihli yazımızın başlığı, 'Hoş geldin, Yeni Komşumuz Amerika!' idi. Şimdi, aynı amerika, doğu komşumuz da oldu. Sizlere bugün bu sonucu yaratan 'Gürcistan'ın son durumundan bahsetmek istiyoruz.
Konuya, 'Büyük Resim'den detaya inerek girelim. ABD'nin 'XXI. yy.ı Amerikan Yüzyılı Yapma Projesi'nin en büyük önemli bölümünü, Fas'tan başlayarak tüm Kuzey Afrika ülkelerini içine alan, oradan Arap Yarımadası'na geçen, devamında Anadolu'yu da kapsayarak, bir koluyla İran üzerinden Afganistan ve Pakistan'a uzanarak Hindistan sınırına, diğer koluyla Kafkaslar üzerinden Orta Asya'nın bütününü kapsayarak Çin sınırına dayanan bir coğrafi bölgedeki 22 ülkenin siyasal ve ekonomik düzenini ABD'nin menfaatlerine uygun şekilde değiştirmek teşkil etmektedir. (Bu beyan, ABD Başkanı'nın Güvenlik Başdanışmanı Condoleezza Rice'ın bizzat kendisine aittir:) Bu operasyonu, Ortadoğu'dan Orta Asya'ya götürecek 'Merdiven'in üç basamağı vardır. Bunların birincisi 'İsrail' idi. İkincisi 'Kürdistan' ve üçüncüsü de 'Ermenistan' olarak planlanmıştır. Bu 'tırmanma', birinci basamaktaki 'sıcak zemin' yüzünden, gecikmektedir. Bununla beraber ABD ikinci basamak için altyapıyı oluşturmuştur ve üçüncü basamak için de gerekli girişimleri sürdürmektedir. Bu maksatla, Orta Asya'nın 'Batı'ya Açılan Kapısı' olan Güney Kafkasya'daki siyasi gelişmeler dikkatle izlenerek ve gerekli yatırımlar zamanında yapılarak, bölgenin ABD denetimine geçmesini sağlayacak girişimler de gerçekleştirilmektedir. Bu girişimler sayesinde, önce 15 Ekim'deki seçimlerle 'Oğul Aliyev' aracılığı ile Azerbaycan'da, sonra da 4 Ocak'taki seçimlerle Saakaşvili yoluyla Gürcistan'da yönetim ele geçirilmiştir. Rusya ise, bölgeden -kaçınılmaz tarzda- çekilmektedir. Azerbaycan'da zaten önemli bir mevcudiyeti yoktu. Gürcistan'daki dört üssünden de çekilmeyi, 1999 İstanbul AGİT zirvesinde kabul etmişti. Birini şimdiden boşalttı, diğer üçünü boşaltmak için ABD'den 'para koparmaya' (500 milyon $) çalışıyor. ABD ise, hem Azerbaycan'da ve hem de Gürcistan'da (Kartsanisi) üs tesis edip, asker yerleştirmeye çoktan başladı bile. Gerekçe hazır; 'Uluslararası Terörle Mücadele!'
Ermenistan'a gelince; Azerbaycan ve Gürcistan'ın yeni yönetimleri, makul bir süre sonunda, Ermenistan'la olan sorunlarını, ABD'nin öngördüğü şartlar içinde çözerek, onun da bu 'ittifaka' katılımını sağlayacaklardır, hiç şüpheniz olmasın.
Bu oluşum içinde, dünya siyaseti için, çok önemli bir 'olgu' var. ABD ve Rusya, ilk defa bu kadar 'yakın' konuma geliyorlar. İlk defa, -zımmen de olsa- 'hudut komşusu' oluyorlar. Üstelik, Rusya'nın 'Yumuşak Karnı'nda. Bu 'yakınlaşma!'nın sonuçlarını göreceğiz.
Kafkasya'daki bu yeni gelişmelerin Türkiye'ye etkilerine gelince; bunun 'görünen' sonuçları, Türkiye'nin bölge ülkeleri üzerindeki etkisinin, bölgeye bir 'Büyük Patron'un girişi yüzünden, giderek zayıflaması, diğeri Ermenistan'la ilgili olarak Türkiye'ye yapılan baskıların artacak olması ve en önemlisi de Gürcistan'la aramızdaki 252 km.'lik sınırın, giderek yeni bir Türkiye-ABD sınırına dönüşmesidir.
Bunlar 'görünen' etkiler, ama asıl önemli olan 'beklenen' etkilerin neler olacağıdır. Malum, ABD ile 'hudut komşusu' olmak, hiç 'tekin' değil. Irak olayında görüldüğü gibi, böyle bir durum Türkiye açısından hiç de 'hayırlı' sonuçlar yaratmıyor!
Kendisini 'Avrupa Birliği Sendromu'na kaptırmış bir Türkiye, çevresinde gelişen yeni 'Güç Oluşumları'nın ne ölçüde farkında? Ve bugünkü, 'Ben Sana Mecburum' dış siyaset anlayışıyla, bu oluşumlara ne derece müessir olabilir? Bekleyip göreceğiz. Ama, ne yaparsınız ki 'Olaylar Beklemiyor!'
Bilgi Notu: E. Gn. Sn. Nejat ESLEN'in 27 Ocak tarihli Radikal'deki yazısı okunmalı!
| | |
