15
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Kolej bunu atlatır/Serdar Turgut/Akşam

Dün bazı gazetelerde tuvaletinde esrar partisi yapıldı diye iddia edilen özel okulun TED Ankara Koleji olduğu iddiası üzerine kurulmuş bir haber vardı. İtiraf etmeliyim ki; bu haber önceki gün bize de geldi ama ben ‘gazetede görmeyelim şimdilik bu haberi’ dedim

Bir gazete yöneticisi olduğum halde hayatta her habere objektif baktığımı hiçbir zaman iddia etmedim. Haberin yorumu hiçbir zaman içermemesini de düşünmem. Ve hatta böyle ilkeleri mutlak anlamda savunduğunu iddia eden gazetecilerin kendilerine ve de okuyuculara karşı dürüst olabildiklerini düşünmem. Çünkü mesleğin kurallarını, çalışma esaslarını, gazetecileri iyi tanırım ve gerçekten objektif haberin pek de var olmadığını bilir, bunu itirafı okuyucuya karşı bir saygı olarak görürüm. Bir gün, haber gelir, resmiyle ve içeriğiyle dört dörtlüktür, objektiftir. Siz bunu öyle bir sunarsınız, resmi öyle bir kullanırsınız ki; objektif olan haber tamamen yorumlu habere dönüşüverir.

Böyle şeyleri biz gündelik yaşamımızın rutinleri arasında yaşamaya alışmışızdır ve bu nedenle mesele pek açıktan tartışılmaz. Bu arada bazı insanlar bazı ilkeleri sanki varmış gibi savunur görünmeyi sürdürür. Onlar da kendilerine söyledikleri yalanlarla kimlik kazanan insanlardır. Ben habercilik denilen işte ne yaptığımızın, haberin nasıl seçildiğinin ve sunulduğunun, böylece hemen her habere nasıl yorum katıldığının açıkça anlatılmasının pratikte var olmayan ilkelerin yalanlarla savunulmasından çok daha önemli ve medya demokrasisinin oturması açısından daha önemli olduğunu düşünüyorum.

Sadece haberleri nasıl seçtiğimizin ve sunuş biçimimizin bizim yorumlarımız olmakla kalmadığını, bunun yanında gazete üzerinde göstermediğimiz haberlerin de bizim meşhur ‘objektivite’ yalanımızın en önemli yerle bir edilişi olduğunun görülmesi gerekiyor. Okuyucu bunları bilecek ve görecek ki; elindeki gazete üstündeki haberlerin hemen tümünün bir yorum unsuru olduğunu bilecek ve kandırılmayacak.

Dün bazı gazetelerde tuvaletinde esrar partisi yapıldı diye iddia edilen özel okulun TED Ankara Koleji olduğu iddiası üzerine kurulmuş bir haber vardı.

İtiraf etmeliyim ki; bu haber önceki gün bize de geldi ama ben ‘gazetede görmeyelim şimdilik bu haberi’ dedim. Bu tavrımın sübjektif ve objektif olduğuna inandığım nedenleri vardı. İlk önce sübjektif nedenlerimi anlatayım... Ben ve eşim TED Ankara Kolejli’yiz. O nedenle ben bu kuruma hiçbir zaman objektif olamam. Çünkü ikimizin de çok sevdiğimiz okulumuzdur burası. Haberi kullandırmamaktaki objektif neden ise, TED’in uyuşturucuyla mücadeleyi Türkiye’de en fazla ciddiye alan kurum olduğunu bilmemdi. TED Ankara Koleji yeni kampusuna taşınmadan önce bile büyük bir alanı kaplıyordu ve alanın her yerini her zaman kontrol altında tutmak imkansız. Bizim dönemimizde teneffüs aralarında tuvaletlerde gizlice sigara içerdik. Sık sık hoca baskınları da olurdu ama yine de içerdik. (Delikanlılık işte ne olacak...) Tabii şimdi yapıldığı iddia edilen iş çok daha ciddi ama zaman da kötüye doğru değişti ne yapacaksınız... Kolej yeni büyük kampusuna taşındıktan sonra her yeri her zaman kontrol etme zorluğu daha da zor hale geldi. O yaştaki erkek çocuklar ‘deli kan’dırlar, kendilerini riske atabilirler. Ben yöneticilerle konuştum. Kullanıldığı söylenen madde uyuşturucu değilmiş. Eczanelerde reçetesiz satılan bir spreymiş. Bizim ‘deli kan’lar da bunları torbaların içine sıkıp sonra da koklamışlar. Hoş gördüğüm için söylemiyorum bunu... Tehlikeli iş yapmışlar ve deli kanların hepsi de pişmandır şimdi. Okul yönetimi diyor ki; ‘öğrencileri tespit edeceğiz ve bizim yönetim olarak bir hatamız varsa bunu açıkça üstleneceğiz, kalıcı çözüm getireceğiz’. Yapacaklardır biliyorum... Çünkü daha önceden uzmanlarla, psikologlarla bu uyuşturucu belasıyla yoğun mücadele ediyordu okul ve topluma örnek oluyordu. Şimdi iki-üç ‘deli kan’ bir hata yaptı diye ben bütün kurumu harcayabilecek haber vermem. Sorunu tartıştırırım ve takip ederim. Onların bu meseleyi çözüp, aşış biçimlerini anlatırım ki; toplum bir şeyler öğrensin. Kolej bizim için hâlâ daha bozkırda yeşil bir yuva, bilgi yuvası.

Şuna da cevap bekliyorum: Madem çocukların kullandıkları madde bu kadar tehlikeli, peki ama bu eczanelerde neden reçetesiz satılabiliyor ki... Herkes üstüne düşeni yapsın ve emin olun TED Ankara Koleji herkesten daha fazla adım atacaktır. 



Serdar Turgut/Akşam
Yayın Tarihi : 6 Ocak 2007 Cumartesi 17:41:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?