19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Kral Abdullah'ın ziyareti/Mehmet Barlas/Sabah

Hiç unutmayalım ki, Suudi Arabistan Türk müteahhitleri ve ihracatçıları için çok önemli bir ülke. Bugün isimleri dünya çapında bilinen Türk müteahhit şirketleri, sınır dışı ilk deneyimlerini Libya ve Suudi Arabistan'da yaşadılar.
 
Bunun dışında Kral Abdullah, İslam aleminin " Kutsal topraklar "ının da bekçisi. Milyonlarca Türk için Mekke ve Medine, bu dünya ile uhrevi alem arasındaki bağlantı mekanları. Bu açıdan Kral Abdullah'ın veya Suudi Arabistan'ın Arap dünyasındaki ya da dünya politikasındaki tartışmalı yeri ne olursa olsun, ziyaret toplum açısından da önem taşıyor.
 
Bir başka mesele de, İsrail saldırıları sonucu hem ekonomisi, hem de altyapısı harap olan Lübnan'ın (Veya Beyrut'un) yerinin İstanbul tarafından doldurulabileceği arayışlarına ilişkin olabilir. Özellikle Hariri döneminde yıldızı yeniden parlayan, yeni havalimanıyla ulaşımın, borsasıyla Arap sermayesinin çekim merkezi haline gelen Lübnan, şimdi Lübnanlıların bile kaçmaya çalıştığı bir durumda. Bu açıdan Suudi sermayesi bölgede Türkiye'yi bir alternatif olarak görebilir.

Beklentilerimiz 

Dileriz Kral Abdullah'ın Türkiye temasları olumlu geçer ve bu ziyaret iki ülke için de ekonomik açıdan olumlu sonuçlar doğurur. Bundan önce 1966'da Türkiye'yi ziyaret eden rahmetli Kral Faysal'la yapılan temaslar da, daha sonra Türk girişimcilerine Suudi pazarını açmıştı.
Bunlar, Kral Abdullah'ın ziyaretinden beklentilerimizi ifade ediyor.
 
Tabii bir de, Suudi Arabistan'daki şeriat rejiminin irdelenmesi, o rejim içindeki yaşam biçiminin tartışılması meselesi var.
Bu hem siyaset, hem de magazin açısından ilgi çekici boyutları olan bir konu. 

Örneğin Suudi Arabistan'da " Çok eşlilik " var. Gerçi bizde de var bu bir ölçüde ama Suudi Arabistan'da çok eşlilik " Resmen " var.
Bir erkek bir kadınla zor baş ederken birden fazla eşi nasıl taşıyabilir meselesini hep merak ettiğim için, bir Suudi Arabistan seyahatinde eski Kral Fahd'ın bakanlarından birine " Kaç eşiniz var " diye sormuştum. Prens bakan " İki eşim " var diye cevap verince de, sorularımı tırmandırmıştım: 

-Birinci eşinize ikinci defa evleneceğinizi nasıl anlattınız? Mesela " Çocuğum olsun istiyorum. Ama senin vücudun bozulmasın diye bir taşıyıcı alıyorum " mu dediniz? Yahut birinci eşinize " Seni çok seviyorum. Saraydaki yalnızlığın beni çok üzüyor. Sana bir arkadaş getiriyorum " mu dediniz? Nasıl kabul ettirdiniz yeni eşinizi birinci eşinize? 

Kral Fahd'ın kardeşi de olan Suudi Arabistanlı bakan, bu sorularımı kahkahalarla dinledikten sonra şu cevabı vermişti: 

-Birinci eşimin ikinci evliliğimden haberi yok. Duysa beni öldürürdü herhalde. Gizlice evlendim. İkinci eşim başka bir evde yaşıyor.

Statüko 

Suudilerde anlamadığım bir başka durum da, yurtdışında ve Batı ülkelerinde çok farklı hayatlar yaşayan genç Suudilerin, kendi ülkelerine dönünce nasıl aynı kalıba girebildikleridir. Londra'da, New York'ta tanıdığım Suudi gençleri içki içiyor, kadınlara saygılı davranıyor, uygar ve çağdaş toplumun kurallarına uyum gösteriyorlardı. Ama aynı gençler ülkelerine dönünce kadınlarını evlerine kapatıyor, otomobil kullanmalarına bile izin vermiyor, kadınları yok sayıyorlardı. 

Demek bu statüko, onların eğitimlerinin ve deneyimlerinin çok üzerindeki çıkarların düzeniydi. Ama statükoyu değiştiremedikleri için, topraklarının altındaki petrolden de en fazla yararlananlar Suudi halkı değil, büyük petrol şirketleri oluyordu. Suudi Hanedanı'nın birkaç bin üyesinin aşırı zenginliği, onlara yetiyordu. 

Bütün bu gerçekleri tüm dünya biliyor. 

Biz ise Kral Abdullah'ın ziyaretinin olumlu sonuçlar vermesini temenni ediyoruz.
Sabah
Yayın Tarihi : 9 Ağustos 2006 Çarşamba 09:54:12


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?