18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Mehmet Ali Birand - Posta Gazetesi

ABD, Irak'ı kaybetti

 

Başkan Bush ilerde ülkesine en büyük zararı verdiren bir lider olarak anılacak. Yaptığı hatalar ABD’’nin Uluslararası alanda prestijini büyük oranda yıprattı. Amerikan aleyhtarlığının yayılmasına yol açtı. Ülkesini Müslüman dünyada sevilmeyen, hatta düşman gözüyle bakılan bir süper güç konumuna soktu. Yalan söyleyerek (Saddam kitle imha silahlarına sahip diyerek) dünyanın saygısını ve güvenini kaybetti.
Bütün bunları da, Irak’’taki yanlış politikaları sonucunda başardı.(!)
Nereden nereye gelindi...
Askeri harekatı, hiçbir direnişle karşılaşmadan kısa bir sürede tamamlayan Bush yönetimi, hemen ardından askeri başarısını gölgelemek için, adeta ne yapılmaması gerekiyorsa onu yaptı...
Şimdi, geri adımlar atarak, kendini bataklıktan kurtarmaya çalışıyor.
• Birleşmiş Milletler’’i devre dışı bırakarak Irak’’a girdi, şimdi ise BM’’yi adeta bir kurtarıcı gibi görüyor. Her attığı adıma BM’’nin katılımını istiyor.
• Eski Baas’’çıları temizleme kampanyası bugün askıya alındı ve Baas’’ın elit kadrolarına görev verilmeye başlandı.
• Askeri harekettan hemen sonra dağıtılan ordu tekrar göreve çağrılır oldu.
• Toplumun güvenlik kaygılarına nihayet dikkat edilmeye ve temel ihtiyaçların karşılanmasına öncelik verilmeye başlandı.
• Direnişçilere karşı kaba, aşırı sert ve yüksek ateş gücüne dayanan tepki göstermek yerine uzlaşı ön plana alındı.
İlk günden itibaren yapılması gereken politikalar şimdi devreye sokulur oldu.
Ancak artık çok geç ve çok güç. Zararın tamir edilmesi de imkansız.


ABD ARTIK IRAK’LIYA KENDİNİ AFFETİREMEZ
Bush yönetiminin bu hataları, ABD’’nin Irak’’lı vatandaşı kaybetmesiyle sonuçlandı.
Amerikan askeri, belki daha uzun yıllar Irak’’ta kalabilir. Ancak Irak’’lılar, ABD’’yi hiçbir zaman kurtarıcı olarak görmeyecekler. Daima kaba bir işgalci olarak görecekler.
Uluslararası kamuoyu, Washington’’a eskisi gibi inanmayacak. Politikalarını eskisi kadar desteklemeyecekler.
Başkan Bush’’un ülkesine verdirttiği zarar, gerçekten de hesaplanamayacak kadar büyüktür.


TÜRKİYE’NİN IRAK POLİTİKASI VAR MI?
Eğer böyle bir soru sorma ihtiyacı hissediliyor ise, demek ki ortada bir belirsizlik var demektir.
Ya hükümetin gerçekten uzun vadeli bir Irak politikası yok veya topluma anlatamadığı veya anlatamadığından dolayı çok kimse politikasızlıktan kuşku duyuyor...
Günlük yaşam ile ilgili olarak politikalar tabii ki var. Benim sözünü ettiğim, uzun vadeli, yaratıcı politikalardır.
Örneğin, Türkiye’’nin yeni koşullar karşısında Kuzey Irak tutumu merak ediliyor. Hala "Kürtlere otonomi dahi verilmemeli" noktasında mıyız, yoksa bu yaklaşımımız değişti mi?
Türkmenlere destek verdik, ancak yeniden yapılanma sürecinde, istediğimiz bir konuma getiremedik. Bizler bundan sonra ne yapacağız? Daha doğrusu elimizde herhangi bir yaptırım gücümüz var mı?
Bölgede İran’’ın, Irakta’’da Şii’’lerin ağırlığı artmaktadır. Bu konuda Türkiye’’nin yaklaşımı ne olacaktır?
Irak’’ta din devleti kurulmasa dahi, eskiye oranla çok daha muhafazakar ve dini çizgilerin kalınlaşacağı bir yönetim şekline kayılmaktadır. Ankara’’nın bakışı nasıl olacaktır?
Bunlar gibi daha nice sorular var.
Belki Ankara’’da tüm yanıtları bilenler vardır. Eğer varsa, bizlerle de paylaşırlarsa ne iyi olur, değil mi?

MEHMET ALİ BİRAND - POSTA GAZETESİ
Yayın Tarihi : 9 Haziran 2004 Çarşamba 16:56:42


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?