22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Mümtaz Hoca'ların değeri 20 milyar dolar! Deniz Gökçe/Akşam

Türkiye'de dün bir ilk gerçekleşti. Türk Telekom'un yarısından biraz fazlası (yüzde 55) 7 milyar dolara yakın bir fiyata (6.550 milyar dolar) biri peşin dört taksitte ödeme şartı ile satıldı. Bu hesaba göre Telekom'un tümü 12 milyar dolar civarında ediyor.

Eğer daha önceki yıllarda dünyada yaygın bir telekom yatırımı furyası var iken, 20-35 milyar dolar civarında değer biçildiği halde özelleştirilmeyen, daha doğrusu özelleştirilmesi engellenen veya hükümetlerin özelleştirme iradesi gösterememesi nedeni ile 'evde kalan' Telekom, satılabilmiş olsa idi, üzücüdür ki, kararlı olabilse idik edebileceğinin, kabaca üçte biri kadar bir değere düşmüş bulunmazdı. Devletimizin yatırım yapıp büyütebilmek için birikimi ve niyeti olmayan, ideolojik nedenlerle de özelleştirme yapılamayan dönemlerin siyasilerinin utançtan kafalarını kuma gömmeleri gerek. Ülkeye yirmi milyar dolar zarar verdiklerini bilmeleri gerek!

19 milyon sabit hat abonesi ve 21 milyon sabit hat kapasitesi olan Telekom özelleştirmesi bu ülkenin en büyük ve en önemli özelleştirme girişimidir. Türk Telekom bir yandan Aycell kanalı ile İtalyan TİM ile ortak olduğundan, diğer taraftan da ihalede en yüksek teklifi vererek kazanan ekip, Saudi Oger Telekom ile TİM ortaklığı olduğundan, TİM ve Avea Operasyonu yere daha sağlam basmaya başladı. Bu yeni telekom ortaklığına British Telekom'un teknik destek ortağı olması da önemli.

Türkiye'nin geçmişteki durumu hem kel hem de fodul olarak özetlenebilir. Yıllarca içimize kapanıp, fon biriktirip yatırım yapamadığımız için, vatandaşı bundan yirmi yıl öncesine kadar Adana'ya telefon etmek için altı saat ihbarlı telefon beklemeye mahkum ederdik. Sonra ülkeye kafasını kaldırıp dünyaya bakan liderler geldi. Sabit telefon gelişti. Bu sefer de yıllarca cep telefonuna köle ettik. Lisans vermedik veya lisans verdik ama vergiler ile boğduk, devletin elini telekom sektöründen çekmemek için direndik, devlet kendi lisans verdiği üç özel kuruluşa kendisi özel torpilli imtiyaz verdiği cep telefonu Aycell'i rakip olarak sürdü. Yani ortaya tam şark işi 'köstekli rekabet' çıktı. Sabit ve cep telefonu vergi dairesi gibi kullanıldı, faturayı vatandaş ödedi.

Bugün de ihale sonuçlanmış olmasına rağmen, gene bir sürü engel var. Bu engeller bizim kafamızın değişip değişmediğini açık seçik gösterecek.

Telekom özelleştirmesi ilk defa bu boyutta bir kamu malının satışı. 60 bine yaklaşan çalışan var. Şirketin verimli hale gelebilmesi için zaman içinde bazı işten çıkarmalar olacak. Mümtaz Soysal gibi özel sektör düşmanlarının (enternasyonelci idiler şimdi milliyetçi oldular) veya kamu çalışanlarının sendikalarının engelleme yapması gündeme gelecek.

Askeri mülahazalar, stratejik gibi kelimeler, kör milliyetçi tezler ortalığa savrulacak.

Saudi Oger firmasının Arap sermayesi olması gündeme getirilecek, İtalyan ortağın AB çerçevesinde Türkiye'ye pek destek vermeyen bir ülkeden gündeme getirilecek.

Bu konuların hepsi gündeme geldikçe devlet kale gibi durmalı ve direnmeli. Ama bunların hepsi tıraş. Esas önemli olan rekabetin sağlanıp sağlanamayacağıdır.

Yeni Özel Telekom'un yatırım yapması ve rekabet ortamının da getirilmesi gerekli. Verimlilik istiyorsak, Türkiye'deki uydurma rekabet anlayışına dayalı değil, gerçek rekabet ortamının sağlanması gerekiyor. Rekabet ortamını kurup kuramayacağımız esas sınav olacaktır. Devletin geriye kalan yüzde 45 hissesi orada olduğu sürece, gerçek bir özelleştirme yapmamış oluruz. Ve bu şirket hep korunur. Esas bundan sonrası önemli. Gerçek rekabetin nasıl sağlanacağı önemli!

Deniz Gökçe/Akşam
Yayın Tarihi : 3 Temmuz 2005 Pazar 10:42:35


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?