24
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Neden hep Diyarbakır’a gidiyorlar? - Özdemir İnce


Bir Fransız televizyon kanalında yayınlanan sohbet programı...

Programın sunucusu Fransız gazeteci, La Libération’un kurucusu Serge
July... Kürtlerin sorunlarını konuşuluyor.
Programa bir ara Berlin’den telefon bağlantısı ile Avrupa
Parlamentosu’nun Yeşil üyesi Daniel Cohn-Bendit ve Paris Kürt
Enstitüsü Başkanı Nezan Kendal da katılıyorlar. Daniel Cohn-Bendit
şöyle konuşuyor:

"Şu anda Berlin’de Nezan Kendal ile sevgili dostumuz Leyla Zana’nın
özgürlüğe kavuşmasının keyfini çıkartıyoruz. Aman çalışmalarımızı
Türkiye’ye tarih verilmesi yönünde geliştirelim. Türkiye’ye mutlaka
tarih verilmeli. Türkiye tarih alamazsa ve müzakereler başlamazsa,
kendi sorunlarımızı gündeme getiremez, istediklerimizi kopartamayız",
diyor.
***
Fransız dostumun sözünü ettiği program galiba Serge July’nin FR3’teki
programı. Programın bir kaydını bulup bana gönderecekti, ama ihmal
etti. Ancak, Daniel-Cohn Bendit’nin böyle konuşması kendine pek
yakışan bir konuşma. Kendisinden beklediğim bir konuşma.
Türkiye’de ve Avrupa’da bazıları yazıp konuşuyor, bazıları kendi
kendilerine düşünüyor: Ne oldu da Yeşiller Avrupa Parlamentosu’nda
böyle yüz seksen derece yön değiştirdiler. İşte bu nedenle!
***
Gazetemiz yazarı, değerli dostum Yalçın Doğan 25 Aralık tarihli
ve "İbret Belgesi Ders Programı" başlıklı yazısında, başta Yeşiller
olmak üzere Avrupa Parlamentosu’nun neye "evet" dediğini yazıyordu:
Kıbrıs Rum Kesiminin Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanınması, Ermeni
Soykırımı, Kürtler, Cem Evleri, Azınlık hakları, Fener Rum
Patrikhanesi ve Ruhban Okulu, Kuzey Kıbrıs’taki Türk askeri, Kürt
partisi...
Avrupa Birliği müzakerenin başlama tarihi olarak 3 Ekim 2005’i
verdiği için artık Türkiye AB’ye girinceye kadar yapılacak
müzakerelerde yukarda yer alan maddeler tartışma masasına getirilip
Türkiye’den ödün kopartılabilirler. Kopartacaklar!
Daniel Cohn-Bendit’nin taktiğine uygun bir sonuç.
Avrupa Parlamentosu babasının hayrına Türkiye’ye tarih verilmesini
tavsiye etmedi. Yüz yıllık hayallerini gerçekleştirmek için taktik
uyguladı.
***
Avrupa Birliği Parlamentosu’nun gündeme getirmek istediği maddeler
Türkiye’nin iç politikasını ilgilendiriyor. Ancak bunları Avrupa
Birliği’ne girmek için malzeme olarak kullanmamalı, taviz konusu
yapmamalı.
Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye çıkarına aldığı iddia edilen bütün
kararları "Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü?"
sorusuyla değerlendirmek gerekmektedir. Böyle bir değerlendirme
yapmayı beceremeyen Başbakan R.T.Erdoğan "Neden hep Diyarbakır’a
gidiyorlar?" sorusunu sorduktan sonra, buna bir açıklama getiriyor:
"Bu, adı zaman zaman konulan, ama ülkemizdeki birlik ve beraberliği
kalkıp da olumsuz yaklaşım gayreti içinde olanların tezgahlarıdır.
AB’li dostlarıma söylüyorum; niçin Erzurum’a, Konya’ya, Kayseri’ye,
Rize’ye gitmiyorsunuz? Elinize uzatılmış olan sipariş listesine
bakarak, eğer ülkeyle ilgili raporlar hazırlayacaksanız, bu raporları
kabul etmeyiz."
***

Başbakan sorduğu sorunun yanıtını bilmiyor mu? Biliyor! Peki neden
bilen biri gibi konuşmuyor? Ülkenin çıkarları ve güvenliği onun daha
açık konuşmasını gerektirmiyor mu? Bir okur Başbakan’a gönderdiği
mesajı bana da gönderdi. Mesajın bir bölümünde Başbakan’ın sorduğu
sorunun cevabını veriyor okur:

"Yukardakı sorunun cevabını Türkiye’de sizden başka bilmeyen bilmek
istemeyen kim var ?
Diyarbakır’a gidenler PKK’yı kuranlar, onlara silah verenler,onları
örgütlemeye çalışanlardır.
Bunu 15 yıldır anlatmaya çalışıyoruz, sayın Recep Tayyip Erdoğan.....
Onlar PKK’nın bu işi beceremeyeceğine kanaat getirdikten sonra
politikalarını değiştirdiler....
Yapmak istedikleri ortada: Diyarbakır’a Kürtlerin gizli başkenti
diyorlar.......
***
Avrupa Birliği ve Avrupa Parlamentosu yetkililerinin Ankara’dan sonra
Diyarbakır’a gitmeleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ziyaret
ettikten sonra Kıbrıs Rum kesimine gitmek gibi bir şeydir.
Diyarbakır’a başkent muamelesi yapmaktır.
Bunu Başbakan’ın görüp ona göre davranması gerekir. Neden soru
soruyor bize?

ÖZDEMİR İNCE - HÜRRİYET GAZETESİ
Yayın Tarihi : 6 Ocak 2005 Perşembe 11:32:51


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?