Oktay Akbal - Cumhuriyet Gazetesi

Amaç Atatürk’ü Yok Etmek!

Okunacak bir dergi: ’’Yeniden Müdafaai Hukuk’’ .

Her sayısı bizi uyanmaya, aydınlanmaya çağırıyor! Zaman zaman toplumdaki uyuşukluğa bakıyor, umutsuzlanıyorum... Bir kuru ad olarak kalacak gibi görünüyor, Mustafa Kemal, Gazi, Atatürk adları... Geçmişten bir sesleniş. Son yılların politika çevrelerince, dolayısıyla yeni iktidarca tarihe gömülmesi istenen bir tutum...

Vaktiyle bir adam çıkmıştı. ’Atatürk ölmez’ diyenlere Meclis kürsüsünden bağırmıştı: ’’Atatürk ölmedi mi arkadaşlar 10 Kasım 1938’de?’’

Ben, ’Atatürk Bir Gün Gelecek’ adlı kitabımda bir çağrı yapmıştım. Ölümsüzlük diye bir anlam varsa, Atatürk’ün gerçek anlamda yitip gitmediğidir, demiştim. Mezara, toprağa gömülmekle sona ermez kimi insanların görevi, işlevi...

Geçen gün okudum, İngilizce ders kitaplarında bakın ne yazmışlar: ’’Atatürk olmasaydı da Türkiye Cumhuriyeti kurulurdu.’’ Bu denli yanlış, az görülür. Yanlış değil, haince bir tuzak! Şu andaki iktidarın kafasındaki niyet, istek... Bir gün dedem anlatmıştı. Ki o, TBMM ikinci döneminden sonra milletvekili seçilmişti, biraz kırgındı Atatürk üstüne yapılan tartışmaları konuşurken. ’’Bak’’ demişti, ’’Öyle ya da böyle, kim ne derse desin, Mustafa Kemal olmasaydı ne İstiklal Savaşı kazanılır, ne de Türkiye Cumhuriyeti kurulurdu.’’

Rauf Orbay ’ın da yapılan bir röportajda hemen hemen aynı sözlerle olayı anlattığını, ’’Mustafa Kemal’siz bir Türkiye ortaya çıkamazdı’’ dediğini okumuştum.

Ne büyük bir aymazlıktır, ne büyük bir çarpıtmadır bu! Mustafa Kemal’siz bir Türkiye olabileceğini hayal etmek! Hepimiz bilmiyor muyuz Atatürk’ün savaş arkadaşları değerli komutanların, Refet, Kâzım Karabekir paşaların, Rauf beylerin padişah ve halife yönetiminin sürdürülmesinden yana olduklarını, Cumhuriyet düşüncesini isteksizce, hatta zorla içlerine sindirdiklerini!..

Bir de son günlerde kimi köşe yazarlarının iktidardaki AKP’ye ve liderine yaltaklık amacıyla ’’Erdoğan ikinci bir Atatürk’tür’’ diyebildikleri... Doğrusu alışmadığımız bir tutum değil, Menderes ’e de, Özal ’a, bir ara Bülent Ecevit ’e de böyle övgüler düzenleyenler oldu. Ne kadar kolay yakıştırmadır bu! Belki kimilerinin özlemidir, içlerinden geçen bir eski istektir! İsmet İnönü bile ikinci bir Atatürk olamayacağını söylemiştir. Kendisine yöneltilen bazı eleştirilere, ’’Ben Atatürk değilim’’ yanıtını verdiğini anımsayalım.

Mustafa Kemal Atatürk, bir tarih yarattı. Bütünleşmiş, belli ilkelere, ülkülere bağlı bir Türk ulusu ortaya çıkmışsa, bu onun eseri değil midir? O günlere dek ’Türk’ denilince aşağı görülen bir halktı anlatılmak istenen! İlk kez Atatürk devrimleriyle bir kimlik, bir nitelik kazandırılmıştır. Padişahın uyruğu idik, yurttaş olduk, birey olduk... ’’Mustafa Kemal olmasa da Türkiye Cumhuriyeti kurulurdu’’ diye yazmak, hem de okul kitaplarına böyle yanlış, anlamsız bir görüşü sokabilmek gerçeklere bile bile ters düşmektir.

Bu haince görüşlerin, davranışların temelinde elbet günümüzün iktidar sahiplerinin etkisi var. ’’Yeniden Kuvayı Milliye’’ dergisinin son sayısında Başbakan Erdoğan ’ın birkaç yıl önce söylediklerini okursanız nerden nereye geldiğimizi anlarsınız:

’’Türkiye’nin yarınında Kemalizme veya başkaca herhangi bir resmi ideolojiye yer yoktur. Kemalizmin yeniden kendini üretmesi söz konusu değildir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin yetmiş yıllık tarihine çok kestirme bir biçimde kuşbakışı baktığımızda rejimin yüz aklığıyla çıktığını söyleyemeyiz.

İkibinli yılların dünyasında ve büyük dünya ailesinin bir birimi olan Türkiye’de, artık Kemalizme ve Kemalist benzeri rejimlere, sistemlere yer yoktur."

Mustafa Kemal düşüncesinin, devriminin 80. yılında Türkiye’de iktidarın başı olan kişinin düşünceleri işte böyle!..