18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Oktay Ekşi - Hürriyet Gazetesi

Oktay EKŞİ
Olay belirginleşti

BAYAN Hayrünisa Gül'ün meselesi biraz daha aydınlandı... Şimdilik biraz daha diyoruz ama Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararı resmen açıklandığı zaman eminiz takke pat diye önümüze düşecek...

Ve Bayan Gül'ün AİHM' ye, ‘‘Beni başımda türban olduğu için üniversitede okutmuyorlar.

Türkiye'den davacıyım'' anlamındaki başvurusunu neden geri çektiği tüm açıklığıyla görülecek.

Şimdilik elimizde ne karar var, ne de gerekçenin tam metni. Ama Zeynel Lüle, dün Strasbourg'dan verdiği haberde, ‘‘AİHM Dördüncü Dairesi'nde hazırlanan (aynı nitelikteki) Leyla Şahin davasına yönelik taslakta, AİHM'nin Refah Partisi kararına atıfta bulunulduğunu’’ bildirdi.

Bu sözler, Leyla Şahin davasının daha önce Refah Partisi'nin kapatılmasının hukuka ve demokrasiye aykırı olmadığı yolundaki karar gerekçesinin burada da etkili olduğu anlamına geliyor.

Bilindiği gibi Refah Partisi'nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılması üzerine Necmettin Erbakan ve arkadaşları AİHM'ye başvurarak bu kararın demokrasiye ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüşlerdi.

Aslında meselenin özü, değindiğimiz bu hikáye kısmı değil.

Asıl mesele, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin ‘‘hangi koşullarda siyasi partilerin kapatılması hukuka ve demokrasiye aykırı olmaz?’’ sorusuna yeni bir içtihat doğrultusunda yanıt veriyor olmasıdır.

Evvelce AİHM sadece, iktidara gelmek için şiddet yoluna başvuran veya bu yola başvurulmasını özendiren siyasi partilerin kapatılmasını doğru buluyor, bunun dışındaki kapatma kararlarının yerinde olmadığına hükmediyordu.

Oysa Refah Partisi davasında, ‘‘bir siyasi partinin, ülkenin anayasasını ve devletin yapısını değiştirmek istemeye hakkı olduğunu ancak bu hakkın korunabilmesi için başvurulan yolların hukuka, önerilen değişikliğin de demokrasiye aykırı olmamasını’’ şart koştu. Böylece, hukuk dışı yollara başvuran ve getirdiği proje demokrasiye aykırı olan siyasi partilerin kapatılmasını hukuka uygun buldu.

Refah Partisi'yle ilgili davanın gerekçesinde ayrıca, ‘‘demokrasiyi korumak için devletin, bireylerin türban takmak gibi dinlerini teşhir anlamına gelen davranışlarına, öteki insanların haklarını koruma ve kamu düzeni gerekçesiyle sınırlama getirebileceğine’’ ilişkin Dahlab-İsviçre davası gerekçesine de atıfta bulunulmaktaydı.

Lüle'nin verdiği haberden anlıyoruz ki Leyla Şahin davasının reddiyle ilgili gerekçede de, Dahlab-İsviçre kararı gerekçesine atıfta bulunulacağını anlayan Bayan Gül, kendine göre ‘‘cinlik’’ etmeye kalktı.

Dahası mahkeme, ‘‘Türkiye gibi bir ülkede, aşırı dinci hareketlerin öteki öğrenciler üzerinde baskı oluşturmalarını engellemek amacıyla laik üniversitelerin kamu düzenini koruyacak önlemler almasını’’ onaylamaktadır.

Bunları yazıyoruz... Hani ‘‘Biz Avrupa'daki gibi laiklik istiyoruz’’ diyenler vardı ya... Avrupa'da, aklın egemen olduğunu öğrensinler diye.

OKTAY EKŞİ - HÜRRİYET GAZETESİ
Yayın Tarihi : 18 Mart 2004 Perşembe 02:20:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?