FİLMLERDE Amerikalıların birbirine yerli yersiz Seni seviyorum demelerine, en ufak bir nedenle karşıdakinden özür dilemelerine bakarak Bu Amerikalılar gerçekten karşılarındakini incitmemeye çok dikkat ederler diyorsanız yandınız...
O zaman Amerikan Fox Televizyonunda yayınlanan 24 isimli dizide Türklerin terörist olarak gösterilmesine duyulan tepki üzerine bu televizyonun Türklerden özür dilediğine de inanabilirsiniz:
Fox Televizyonu, dizinin başına Amacımız kimseyi incitmek değildi diye bir yazı koymuş.
NBC Televizyonunun yayınladığı West Wing (Batı Kanadı) isimli dizide de evlilik dışı çocuk edinen bir Türk kızının, kafası kesilerek idama mahkum edildiği ama her doğrunun savunucusu (!?) olan ABD Başkanının kızı kurtarmaya çalıştığı anlatılıyormuş.
Anlaşılan NBCciler Fox kanalı kadar da incelik göstermemişler.
Ama zaten Foxun koyduğu açıklamanın özür dileme anlamı taşıdığını söylemek için ya Türkçeyi veya nasıl özür dileneceğini bilmemek gerekir.
Aslında Amerikalılar özür dilememek için, son noktaya kadar direnirler. Onun yerine Üzgünüm derler. Yani yanlışlıkla sizin dünyanızı mahvetmiş olsalar bile ağızlarından Hata ettik, özür dileriz cümlesi çıkmaz. Sadece sizin üzüntünüzü anladıklarını veya ona ortak olduklarını söylerler. Siz iyi niyetli -ve biraz da saf- iseniz Adamlar özür dilediler, daha ne yapsınlar? der, yediğiniz kazıkla kalırsınız.
Anımsayınız:
Meşhur ve malum 1 Mart 2003 tezkeresinden iki ay sonra, tam da 23 Nisan 2003 Ulusal Egemenlik Bayramı günü, Kuzey Iraktaki Amerikan kuvvetlerinin -sonra adını hafızalarımıza kazıdığımız- komutanlarından Albay William Mayvillein emrindeki askerler, bizim Kerküke insani yardım götüren konvoyumuzu korumakla görevli personele baskın yapıp, ellerindeki silahları almışlar ve ardından da Albay Mayville Kaçak silah götüren Türkleri suçüstü yakaladık diye açıklama yapmıştı.
Gerçi sonra bu konvoyun oradan silahlı korumalarla geçeceğinin usulüne uygun şekilde bildirildiği, Mayvillein de bundan haberdar olduğu ortaya çıkmıştı ama Amerikalılar yine de üzüntülerini bildirmekle yetinmişlerdi.
Aynı şeyi 4 Temmuz 2003 tarihinde (o da Amerikanın ulusal bayramıdır) Kuzey Irakın Süleymaniye bölgesindeki Türk karakolunda yaşamadık mı?
Aynı Albay Mayville o gün Türk askeri karakolunu basıp içerideki subay ve askerlerimizin silahlarını almadı mı? Onlara terörist muamelesi yapıp, ifadeleri alınmak üzere başlarına çuval geçirerek Bağdata göndermedi mi?
Peki sonra ne oldu? Amerikalılar özür mü dilediler? Daha doğrusu üzüntülerini bildirmeleri dışında bir beyanlarına rasladınız mı?
Başka bir şey soralım:
Siz Amerikalıların, kökünü kazıdıkları Kızılderililerden özür dilediklerine ilişkin herhangi bir resmi Amerikan beyanı biliyor musunuz?