23
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Oyun İçinde Oyun - Cüneyt Arcayürek


Kıbrıs konusunda attığı adımlar, bu hükümetin sorunu nereye götürmek istediğini gösteriyor.

Şu sıralar belki de zamanı gelmedi diye ’’Politik girişimlerde bir adım önde olacağız’’ demiyor, diyemiyor ama şayet BM Genel Sekreteri Annan ’dan yüz bulsaydı, New York’a giderek öldü dediği Annan planını yeniden canlandırmasını isteyecek ve bu plan zemininde görüşmelere hazır olduğumuzu söyleyecekti.

Güney Asya felaketi ile uğraşan Genel Sekreter Davos’a gelemedi; RTE ’nin hazırlandığı görüşme suya düştü. Ne ki BM Genel Sekreteri Güney Kıbrıs açıkta dururken Türkiye’den görüşmelerin başlatılması isteminin gelmesine belki de sıcak bakmadığı için hükümet Annan nezdinde ikinci bir hamle yapamıyor.

Annan’ın Rumları masaya ısındırmak veya görüşme zeminine ilk harcı koymak için yaptığı girişimleri, Rum lider Tasos Papadopulos geri çevirirdi.

Türkiye’nin -tabii ver kurtulun baş oyuncularından bay MA Talat ’ın- özenle, istekle bir an önce başlamasını istediği ikili görüşmelerin temeli atılamıyor.

Yeniden harekete geçebilmek için KKTC’deki 20 Şubat seçim sonuçları bekleniyor.

****

Bu hükümetin açıkladığı politikalarla uyguladığı politikalar arasında her zaman gözetilen farklılık yeni bir örnekle bir kez daha somutlaştı.

Dünyada hemen her çevrede Güney Kıbrıs’ı Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanımamız isteniyor.

Türk hükümeti 17 Aralık zirvesinden bu yana tanımayı reddediyor.

Gümrük Birliği protokolü 15 yeni AB ülkesine genişletilirse Güney Kıbrıs’ın dolaylı yoldan tanınmasını içeren görüşleri sürekli geri çevirdi.

Fakatttt, işte RTE, işte Gül: Attıkları son bir adımla tanımaya direnmenin gösteriş olduğunu ve beş paralık kıymeti harbiyesi olmadığını kanıtladı.

AKP, Rum ana muhalefet lideri Nikos Anastasiadis ’i resmen davet etti.

Bu davranış açıkça Güney Kıbrıs’ı tanımayı reddeden hükümet (devlet) politikasına hükümetin vurduğu darbe!

****

Görünürde Disi’nin Annan planına evet oyu vermesi çağrının temel gerekçesi.

Fakat unutulan bir şey var; Rum ister muhalefette olsun ister iktidarda, Kıbrıs’ın tümüyle Rumların egemenliğinde bir ada olması gerçeğinden uzaklaşamaz.

Ankara’ya gelmeden önce verdiği demeçlerde Türk askerinin Kıbrıs’tan çekilmesini kalıcı barış için ilk koşul gören Anastasiadis; burada asker çekilsin demediğini, ne ki, ’’Rum halkının hissiyatını ve kaygılarını dile getirdiğini’’ söyledi.

Sanki Rum halkının ’’ hissiyatı ile kaygılarından’’ Anastasiadis arınabilir, başka bir iklimin insanı olabilirmiş gibi... Sıkıyı görünce yalana başvurdu.

O yalana başvurdu, bizimkiler de yalanları sineye çekti.

****

Gayrimeşru ilan ettiği Güney Kıbrıs’ın bir partisini davet ederek hükümet sadece yadırganan bir girişime imza atmıyor; aynı zamanda kimi temel öğelerin taşlarını oynatıyor.

Rum parti liderini çağırırken hükümet içeriye başka, Rumlara başka ve Denktaş ’a başka konuşuyor.

Rauf Denktaş’a ’’Anastasiadis’in Ankara’da ’yüksek düzeyde’ kabul görmeyeceği’’ , Gül ve RTE ile görüşmeyeceği bildiriliyor.

Oysa, Rum gelir gelmez ilk görüşen Dışişleri Bakanı... RTE’nin kabul edeceği basına yansıtılıyor.

KKTC’den ses yok. Talat’tan zaten tepki beklenmez; oğul Serdar ’a gelince... Suskun.

Rauf Denktaş ise gelişmelerden -tabii kendisine Anastasiadis’le ilgili Ankara’dan yalan söylendiği için- üzgün. Ve:

Rum ikiyüzlülüğünü kanıtlarcasına Anastasiadis, AB’li diplomatlara ’’Kıbrıs’ın tümüyle askerden arındırılmasını istediklerini’’ söylüyor.

Oyun içinde oyun kurgulayan hükümete Rum’dan ikiyüzlü oyun. Yaraşıyor!


CÜNEYT ARCAYÜREK - CUMHURİYET GAZETESİ
Yayın Tarihi : 14 Şubat 2005 Pazartesi 01:01:37


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?