18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Pamuk ve Yılmaz Güney - Derya Sazak

Isparta Sütçüler Kaymakamı’nın, ’Kavgam’dan beslenen faşizan bir dalga olduğu’ savını güçlendirmek istercesine Orhan Pamuk’un romanlarını toplatıp, ’yakma’ girişiminin aksine, sanata ve sanatçılara sahip çıkma adına güzel şeyler de oluyor. Beykoz Sinema Günleri’nde 1-29 Nisan arası, sanatçının 68. doğum yıldönümü nedeniyle ’Yılmaz Güney Toplu Film Gösterimi’ başladı.
Sürü, Duvar, Arkadaş ve Yol.
Güney’in ’son dönem’ filmleri haftalık programlar halinde İstanbul Beykoz’da Karya Sinemaları’nda gösterilecek. Açılış gecesinde sanatçının eşi Fatoş Güney’in sözleri Orhan Pamuk karşıtlığını Ortaçağ’a özgü ’cadı avı’na dönüştürenler için de mesaj yüklüydü: "Yılmaz Güney’in filmlerinin toplatılıp yakıldığı, gösterime girmesinin engellendiği dönemlerden bugünlere gelmek mutluluk vericidir."
AKP’li Belediye Başkanı Muharrem Ergül de, sanatçıların belirli kalıplar içinde hapsedilmeyecek kadar önemli insanlar olduklarını vurgulayarak, "Mehmet Akif’siz, Necip Fazıl’sız, Nâzım Hikmet’siz Türk şiiri olmayacağı gibi, Yılmaz Güney’siz Türk sineması da düşünülemeyeceğini" belirtmiş. Yılmaz Güney’in filmlerinde işlediği sosyal ve siyasal sorunlar 20-30 yıl sonra güncelliğini koruyor.
Siyasi düşüncelerini beğenmeyip, sanatçıları ve ürünlerini ’kara liste’ye almak bağnazca emirlerle toplumu kışkırtmak 2005 yılı Türkiye’sine yakışmıyor.
Isparta Sütçüler’de Orhan Pamuk romanlarına karşı ’okur avı’ başlatılırken, İstanbul Beykoz’da, yıllarca benzer haksızlığa uğrayan Yılmaz Güney filmleri için ’Sinema Günleri’ düzenlenmesi hoşgörü ve uzlaşı adına saygın bir adım. Belediye Başkanı Ergül daha önce İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu Müdürlüğü yaptığı için belli ki sanat ve sanatçı dostu.
AKP, kamuoyunu şaşırtmaya devam ediyor! Başbakan’ın ’kedi karikatürü’ çizdiler diye mizahçılara savaş açtığı bir dönemde, Yılmaz Güney anısına ’Sinema Günleri’ düzenleyen belediye başkanları çıkabiliyor. Bu tür örnekler çoğalırsa, AKP lideri de ’okuduğu şiir nedeniyle’ hapse girmiş siyasi bir kişilik olarak giderek kaybettiği özgürlükçü bakış açısını ve eleştiriye tahammül gücünü yeniden kazanma şansı bulacaktır.
Yılmaz Güney’in, film davetiyesinde yer alan sözleri bu açıdan da anlamlıdır: "Öyle hissediyorum ki, insanlar yaşadıkça, hüzün, sevgi, keder çeşitli biçimlerde var olmaya devam edecek. Çünkü farkında olsun veya olmasın, sevgi, hüzün ve kederi, sadece insan bir arada taşıyabiliyor." Güncel tepki ve öfkelerden arınmış bir sevgi ve hoşgörü. Yaşamda ve siyasette buna en fazla gereksinim duyduğumuz bir dönemden geçiyoruz.
Orhan Pamuk ’Salman Rüşdi’ durumuna düşürülemez!
DERYA SAZAK - MİLLİYET GAZETESİ
Yayın Tarihi : 2 Nisan 2005 Cumartesi 13:51:43


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?