Isparta Sütçüler Kaymakamının, Kavgamdan beslenen faşizan bir dalga olduğu savını güçlendirmek istercesine Orhan Pamukun romanlarını toplatıp, yakma girişiminin aksine, sanata ve sanatçılara sahip çıkma adına güzel şeyler de oluyor. Beykoz Sinema Günlerinde 1-29 Nisan arası, sanatçının 68. doğum yıldönümü nedeniyle Yılmaz Güney Toplu Film Gösterimi başladı.
Sürü, Duvar, Arkadaş ve Yol.
Güneyin son dönem filmleri haftalık programlar halinde İstanbul Beykozda Karya Sinemalarında gösterilecek. Açılış gecesinde sanatçının eşi Fatoş Güneyin sözleri Orhan Pamuk karşıtlığını Ortaçağa özgü cadı avına dönüştürenler için de mesaj yüklüydü: "Yılmaz Güneyin filmlerinin toplatılıp yakıldığı, gösterime girmesinin engellendiği dönemlerden bugünlere gelmek mutluluk vericidir."
AKPli Belediye Başkanı Muharrem Ergül de, sanatçıların belirli kalıplar içinde hapsedilmeyecek kadar önemli insanlar olduklarını vurgulayarak, "Mehmet Akifsiz, Necip Fazılsız, Nâzım Hikmetsiz Türk şiiri olmayacağı gibi, Yılmaz Güneysiz Türk sineması da düşünülemeyeceğini" belirtmiş. Yılmaz Güneyin filmlerinde işlediği sosyal ve siyasal sorunlar 20-30 yıl sonra güncelliğini koruyor.
Siyasi düşüncelerini beğenmeyip, sanatçıları ve ürünlerini kara listeye almak bağnazca emirlerle toplumu kışkırtmak 2005 yılı Türkiyesine yakışmıyor.
Isparta Sütçülerde Orhan Pamuk romanlarına karşı okur avı başlatılırken, İstanbul Beykozda, yıllarca benzer haksızlığa uğrayan Yılmaz Güney filmleri için Sinema Günleri düzenlenmesi hoşgörü ve uzlaşı adına saygın bir adım. Belediye Başkanı Ergül daha önce İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu Müdürlüğü yaptığı için belli ki sanat ve sanatçı dostu.
AKP, kamuoyunu şaşırtmaya devam ediyor! Başbakanın kedi karikatürü çizdiler diye mizahçılara savaş açtığı bir dönemde, Yılmaz Güney anısına Sinema Günleri düzenleyen belediye başkanları çıkabiliyor. Bu tür örnekler çoğalırsa, AKP lideri de okuduğu şiir nedeniyle hapse girmiş siyasi bir kişilik olarak giderek kaybettiği özgürlükçü bakış açısını ve eleştiriye tahammül gücünü yeniden kazanma şansı bulacaktır.
Yılmaz Güneyin, film davetiyesinde yer alan sözleri bu açıdan da anlamlıdır: "Öyle hissediyorum ki, insanlar yaşadıkça, hüzün, sevgi, keder çeşitli biçimlerde var olmaya devam edecek. Çünkü farkında olsun veya olmasın, sevgi, hüzün ve kederi, sadece insan bir arada taşıyabiliyor." Güncel tepki ve öfkelerden arınmış bir sevgi ve hoşgörü. Yaşamda ve siyasette buna en fazla gereksinim duyduğumuz bir dönemden geçiyoruz.
Orhan Pamuk Salman Rüşdi durumuna düşürülemez!
DERYA SAZAK - MİLLİYET GAZETESİ
Yayın Tarihi :
2 Nisan 2005 Cumartesi 13:51:43