18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

SEKA 27 Ocak’ta kapatılıyor - Güngör Uras

SEKA Türk halkına kâğıt yapan, daha da önemlisi Türk halkını "taharet bezi"nden kurtararak, Türk halkına "tuvalet kâğıdı"nı öğreten müessesedir.
Yeni kuşaklar bilemez. Bizde eskiden tuvalet kâğıdı yoktu... Evlerin tuvaletlerinde duvara gerilen iplerde, her aile üyesinin özel bir taharet bezi asılı dururdu. Derken 1950’lerde Sümerbank’ın İzmit Kâğıt Fabrikası’nda (zımpara kâğıdı sertliğinde de olsa) pembe ve mavi renkli tuvalet kâğıdı yapıldı. Türk milleti tuvalet kâğıdıyla tanıştı. Tuvaletlerden taharet bezleri kalktı. İzmit’in sembolü SEKA’nın (Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları A.Ş.) kapısına kilit vuruluyor. (1) SEKA’nın özelleştirilmesine karşı değilim. Özelleştirme, kamu tarafından iyi işletilemeyen tesisleri daha verimli işletilmesi amacıyla özel sektöre bedeli karşılığı satmak demektir. (2) SEKA özelleştirilmedi. Sucuk dilimler gibi dilim dilim doğrandı. Arsaları ve tesisleri bölük pörçük hale getirildi. İzmit fabrikası da ay sonunda kapatılıyor.
"Bir memleket kâğıdını kendi yapamadığı zaman ulusal kültürünü yabancı lütfuna bağlar. Kapitülasyonların en tehlikelisi budur" diyen Mustafa Kemal, 1934 yılında Sümerbank’a kâğıt fabrikası kurma emrini vermişti. 1936 yılında 10 bin ton kapasiteyle kurulan İzmit Kâğıt Fabrikası, 1980’lere kadar ülkenin tek selüloz ve kâğıt tesisiydi. Daha sonra özel sektör kâğıt işine girdi.
Şimdilerde Türkiye’de özel sektör otuz dolayında tesiste kâğıt ve karton üretiyor. 1998 yılında özelleştirilmesine karar verildiği dönemde SEKA’nın 6 işletmesinde selüloz ve kâğıt üretiliyordu.

Tamamı ithal olacak
SEKA, kâğıdın hammaddesi olan selüloz ve odun hamurunu kendi üreten tek kuruluştu. Ormanlarımızdan her yıl kesilen 18 milyon metreküp ağacın 1 milyon metreküpünü işleyerek 250 bin ton odun hamuru ve selüloz üretiyordu. Kâğıt sektörünün ihtiyacını karşılamak için 300 bin ton da selüloz ithalatı yapılıyordu. İzmit’te selüloz ve kağıt hamuru üretimi durdu. Özelleştirilen Dalaman tesisi de selüloz üretmeyecekmiş. Artık kâğıdın hammaddesi selülozun tamamını ithal edeceğiz.
Kişi başı kâğıt tüketimi AB’de 210 kg, dünya ortalaması 53 kg. Bizde 35 kg. Yılda 2.5 milyon ton kâğıt tüketiyoruz. Bunun 1.5 milyon tonunu, ithal selüloz, hurda kâğıt, saman ve göl kamışından kendimiz üretiyoruz. 1 milyon tonunu ve de ürettiğimiz kâğıdın selülozunu ithal ediyoruz.
SEKA hayattayken toplam üretimin 1 milyon tonunu özel sektör, 500 bin tonunu SEKA yapardı. SEKA yazı tabı kâğıdı, gazete kâğıdı, sargılık kâğıt, kraft torba kâğıdı, oluklu mukavva, karton, sigara kâğıdı üretirdi.
İktidarların atadığı partili ve de yeteneksiz tepe yöneticiler SEKA’yı "olduracak yerde öldürdü"... Hükümetler SEKA’nın teknoloji ve yenileme yatırımlarını yaptırmadı. Sonuçta SEKA özel sektörle yarışamaz hale getirildi. SEKA büyüklüğünde entegre bir kâğıt tesisinin, atölye büyüklüğündeki özel sektör kuruluşlarının rekabetine yenilmesi acıdır.
Günümüzde her sektörde ekonomik büyüklük ve entegrasyon önem taşıyor. SEKA’nın da özelleştirilirken büyüklüğünü koruyacak, daha da büyüterek uluslararası rekabete sokacak bir gruba satılması beklenirdi. Halbuki parçalandı. 6 kâğıt tesisi teker teker satıldı.

Özelleştirme üzerine
Türkiye’nin yıllarca kâğıt ihtiyacını karşılayan, kâğıdın hammaddesi selülozu üreten İzmit Fabrikası’nın kapısına kilit vurulunca bu fabrika özelleştirilmiş mi olacak? Makinelerinin hurdaya gitmesiyle özelleştirmede önemli bir adım mı atılmış olacak?
SEKA’nın kapatılmasının İzmit ekonomisini nasıl etkileyeceğini, selüloz tesislerinin kapanmasıyla selüloz ihtiyacımızın tamamını ithal etme zorunluluğunun getireceği yükü ve 27 Ocak’ta İzmit tesislerinin kapatılmasıyla işsiz kalacak 840 kişinin durumunun ne olacağını sormak için İzmit’teki genel müdüre veya muavinlerinden birine ulaşmaya çalıştım. SEKA’yı yaşatacak yerde kapısına kilit vurma görevlerini yerine getirip, batırdıkları gemiyi önce onlar terk etmiş olmalı ki, tek bir sorumluyu bulamadım. Cumartesi günü on bin İzmitli sokaklara döküldü. SEKA’nın kapatılmasını protesto etti.
Çok ilginçtir. SEKA’nın kapatılmasına sevinenler de var. Onlar, arsasına el koymak için bekleyenler.
Daha önce SEKA’nın 1600 dönüm arazisi "Ford"culara verilmişti. Şimdi gözler kapatılacak fabrikanın şehrin göbeğindeki 600 dönüm arsasında.
Lütfen elinizi vicdanınıza koyarak bir değerleme yapınız. Selüloz, odun hamuru ve kâğıt üreten, halkın paralarıyla kurulmuş "koskoca" (dev) bir müessesenin bu hazin hikayesini "başarılı bir özelleştirme" uygulaması olarak kabul etmek mümkün mü?
GÜNGÖR URAS - MİLLİYET GAZETESİ
Yayın Tarihi : 10 Ocak 2005 Pazartesi 15:55:56


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?