20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Taha Akyol - Milliyet Gazetesi

Muhalefet yapmak

       
    KAMU Yönetimi Temel Kanun Tasarısı Meclis'te görüşülmeye başlandı. CHP ile medyadaki bazı arkadaşlarımız ve bazı hukukçular tasarıya muhalefet ederken, teknik eleştiriler getirmek yerine, meseleyi 'irrasyonel' bir "rejim kavgası"na dönüştürüyorlar.
    "Üniter devlet"in elden gideceğini söylüyorlar. Hatta bu konuda bir miktar hukuk profesörü "tasarı üniter devlete aykırı" diye bildiri yayınlayarak bilimi bile hiçe saydılar!
    CHP "sosyal devlet elden gidiyor" da diyor, "vatandaş kavramı yerine müşteri kavramı geliyor" da diyor.
    Değerli meslektaşım Tufan Türenç ise, bu tasarı ile "Cumhuriyet'in yapısını din ağırlıklı bir yapıya dönüştürmenin adımlarının atıldığını" yazıverdi; Türenç'e göre, tasarı "hızlı ve sessiz bir şekilde oldu bittiye getirilmiştir."
    ***
    TASARI geçen yıl ekim ayında Başbakanlık tarafından iki cilt halinde yayımlandı, dağıtıldı. Dört aydır gündemde, dört aydır tartışılıyor.
    Bu tasarı ile "üniter devlet"in elden gideceğini söyleyenler hiçbir somut örnek vermiyor! Hangi maddelerin din devletine yol açacağını da göstermiyorlar.
    Kamu hizmetlerinden bazılarını modern 'iktisadi işletme' mantığıyla yürütmenin nasıl olup da "vatandaş"ı "müşteri"ye indirgeyeceğini, yani "vatandaşlık hakları"nı ticari bir metaya dönüştüreceğini izah eden biri de olmadı henüz.
    Bu tasarı "müşteri" kavramına dayalı yerel yönetimler getirecekse, bunun "ümmet" kavramıyla ne ilgisinin olduğu da ortaya konulmadı hâlâ.
    Ama savurulan iddialar böyle...
    CNN Türk'te "Editör" programında Gürkan Zengin "hangi maddeler"in üniter devlete aykırı olduğunu sorduğunda CHP'li Haluk Koç "birçok madde" diye cevap verdi! Madde numaralarını hatırlamayabilirdi ama "şu düzenlemeler" diye somut cevap verebilirdi, tek örnek vermedi.
    ***
    ÜNİTER DEVLET yasama, yargı ve yürütme erklerinin eyaletlere bölünmemesi, 'tekil' olması demektir. Tasarıda bu erklerin 'tekil'liği aynen devam etmektedir. "Üniter devlet"in temel araçlarından biri olan "idari vesayet" kurumu aynen devam edecektir.
    Bu tasarıyı üniter devlete aykırı görmek için ya tasarıyı okumamış veya üniter devletin ne olduğunu anlamamış olmak gerekir.
    Din devleti iddiası ise büsbütün gülünçtür. Din devleti aşırı merkeziyetçiliği ve teokratik oligarşiyi gerektirir. Bu tasarı ise, tam tersine, yerinden yönetimi, çeşitliliği, toplumsallaşmayı getirmektedir. Hatta bu tasarı, 'toplumsal sekülerleşme'yi hızlandıracaktır.
    Tasarının elbette teknik yanlışları olabilir. Müsteşar Ömer Dinçer'e de en sert muhalefetler yapılabilir, istifaya zorlanabilir.
    Bazı somut eleştirilerin faydası da olmuş, mesela Milli Eğitim kadrolarının merkezî vasfı korunmuştur, yerel yönetimlere sadece maddi altyapı devredilecektir.
    Ama hiçbir somut eleştiri ve öneri ortaya koymadan, "cumhuriyet, laiklik, üniter devlet gibi" genel kavramları istismar ederek somut bir meseleyi bir "rejim kavgası"na dönüştürmek, çok 'eskimiş' bir tutumdur, zaten halk da itibar etmiyor buna...
   
    t.akyol@milliyet.com.tr
   
TAHA AKYOL - MİLLİYET GAZETESİ
Yayın Tarihi : 19 Şubat 2004 Perşembe 17:36:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?