Denktaş'ı dinlemek
       
    KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş bugün TBMM'de konuşacak. Konuşma isteğinin geri çevrilmesi affedilmez bir hata olurdu.
    Gerçi Denktaş'ın tutumunu yanlış buluyorum. Ama Denktaş'ın bir kahraman olduğunu biliyorum.
    Gerçi Denktaş "Yunanlılar Başbakan'ı kandırdı" diyecek ölçüde kendini bir psikolojiye kaptırarak, KKTC ve TC yönetimleri arasında anlamsız bir gerilim yaratmıştır... Ama biliyorum ki, Denktaş bir kahramandır.
    Denktaş'ın hayatını Kıbrıs Türklüğünü savunmaya adamıştır. Facialar karşısında yılmamış, yıkılmamıştır. Şimdi ise "düşman"la barış yapmayı içine sindiremiyor.
    Anlaşılabilir bir psikoloji...
    Muzaffer komutan General Mac Arthur, ileri harekatı sürdürürken kendisine verilen "dur" emrini içine sindirebilmiş miydi?!
    Denktaş elbette yüce bir gönülle konuşuyor. Ama gönülle aklın çatıştığı yerde, aklı tercih etmek gerekir; Org. Özkök'ün dediği gibi...
    ***
    SAYIN Denktaş'ın psikolojisi... Mesela 1 Nisan tarihli açıklamasında, Türkiye'nin garantörlüğü ve Türk askerinin adada kalması konusunda diyor ki:
    "Güvenliğimizle ilgili garanti sistemi... BM'nin de buradayken kabul ettiği belgeye koyduğu bir hususu değiştirdiklerini görüyoruz. 6 bin asker kalacaktı bir süre sonra burada. Ne yapmışlar, her üç yılda gözden geçireceğiz bunu diyorlar. Birkaç gözden geçirme yılından sonra bu ortadan kalkar, Türkiye'nin bütün ilişkileri adamızla kesilmiş olur, Türkiye aradan çıkar..."
    Ve Kıbrıslı Türkler Rumların insafına kalır!
    Genelkurmay Başkanı Org. Özkök ise, Annan planındaki olumlu yönleri sayarken diyor ki:
    "Beşinci planda Türkiye'nin garantörlüğünün güçlendirilmiş olduğunu görebiliriz. Biz adada kalmak istediğimiz takdirde askerlerimizi Kıbrıs'ta bulundurma hakkına sahip oluyoruz... Kıbrıs Türk halkı, plana göre, polis, Barış Gücü ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sağlayacağı huzur ortamında yaşayacak..."
    ***
    PLANDA elbette olumsuz yönler ve riskler de var; Org. Özkök bunları da saydı.
    Yapılacak hesap, kâr zarar hesabıdır, kısa ve uzun vadede...
    Referanduma sunulacak olan planı bütünüyle karalamak için her şeyi kara göstermek, Sayın Denktaş'ı gerçekçilikten ve ikna edicilikten uzaklaştırıyor.
    Hele Sayın Baykal'ın sözleri:
    "Annan planı, Türkiye'nin Lozan'da kazanılmış haklarının teslim belgesidir!
    Lozan'ı iyi incelemiş biri olarak bu sözleri anlamam mümkün değil! Lozan'ın 16. ve 20. maddeleri açıktır, Kıbrıs meselesinin Lozan'la hiçbir ilgisi yoktur. Mübalağa, inandırıcılığa zarar veriyor.
    Denktaş'ı anlamak mümkün. Psikolojisi geçmişteki kahramanca mücadelesinden geliyor.
    Denktaş bugün Meclis'te konuşurken, Başbakan Erdoğan dinleyiciler arasında olmayacak. "Yunanlılar kandırdı" sözünden sonra bu sürpriz değildir.
    Ama AKP milletvekilleri Meclis'e gelerek Denktaş'ı saygı ile dinlemelidir; bu, şanlı bir tarihe gösterilmesi gereken saygıdır.
    Cevap vermek gerekiyorsa Dışişleri Bakanı Gül cevap verir.
    Denktaş da kendisine gösterilen saygıyı ihlal etmeyecek itinalı ve akılcı bir dille konuşmalıdır.
    Tarih artık çözüm istiyor.
   
    t.akyol@milliyet.com.tr