Temel çöplüğü... - Melih Aşık

Akhisar’da sigara fabrikasının temeli 1977 yılında atılmış. Bugüne dek aradan 28 yıl geçmiş, ilk yıllarda işe başlayan işçiler çoktan emekli olmuş. Ama fabrika hâlâ faaliyete geçmemiş. Geçenlerde bu inşaata 28 yılda 20 trilyon harcandığını yazmıştık. CHP’li Mustafa Gazalcı düzeltti. Meğer bugüne dek harcanan para 220 trilyon imiş. 20 trilyon daha harcanırsa fabrika bitecek. Ama o para yatırılmıyor. Neden? Yabancı tekeller üzülmesin diye.
Almanya’dan Dr. Seda Türköz, "Memleket temel çöplüğüne döndü" diyor. Doğrudur. Memleket fiyaka için atılan temel çöplüğüdür. Dr. Türköz, Almanya’yı anlatıyor:
- Burada bir uygulama var, başlanan projeye ilk kazma vurulmadan bir tabela asılıyor, inşaatın ne zaman başladığı, ne zaman bitirileceği üzerine kocaman yazılıyor... İnşaat genellikle açıklanan tarihte bitiriliyor. Açılışlara genellikle hangi kurumu, şehri ilgilendiriyorsa onun seçilmişleri veya yüksek bürokratları geliyor...
Burada devlet adamları temel atma törenlerine pek az giderler. Daha çok açılış törenlerinde görünürler. Onlar da büyük projelerin açılış törenleridir. Büyük bir tren hattı ya da havaalanı falan gibi... Bizde de öyle olmalı... Siyasetçiler anlamlı projelerin açılışını yapmalı...
İyi de, o zaman nasıl iş yapmış görünecek bizim siyaset erbabı?..

***

Türkiye’de sıcak para stoku 48.7 milyar dolar olmuş.
Gelgelelim o sıcaklığı avuçlarında hissedemeyen milyonlarca vatandaşımız var...
Haldun Ertem

****


AB çıkmazına nasıl girdik?

Hükümet, AB yolunda durdu. Adım atmıyor. Başbakan Erdoğan AB’ye sitemler, ABD’ye selamlar yolluyor. Hani utanmasalar AB’ye "Biz bu işte yokuz" mesajı gönderecekler.
Neden mi? Efendim zaten Avrupalılaşmaya gönülleri yoktu. Dertleri askerlerin baskısından kurtulmaktı.
Ancak, anlaşılan Brüksel’de neleri kabul ettiklerinden de haberleri yoktu.
Nitekim dönüşte, davul zurna ile karşılandıklarından üç gün sonra kalıcı kısıtlamaları kabul ettiklerini anlayıp AB’ye bu konuda bir itiraz notası verdiler.
Ankara Anlaşması’nın 10 ülkeye genişletilmesi ile ilgili anlaşmayı kabul ederken, Kuzey Kıbrıs’ı tanıdıklarını fark etmemişlerdi. Bunu da şubatta paraf etmeleri için Ankara’ya protokol yollanınca fark ettiler.
O protokolü hâlâ açıklayamıyor, gizli tutuyorlar. Kısacası, "hata" 17 Aralık’ta Brüksel’de "Tam üyelik öngörmeyen", buna karşılık elde avuçta ne varsa verilmesini öngören Konsey kararları kabul edilirken yapıldı.
Deniz Baykal, o gün Ankara’da yaptığı basın toplantısında, tam üyelik öngörmeyen bir anlaşmaya girilmemesini istemiş, Erdoğan’a "Eğer olmayacak koşullar ileri sürülürse dön gel, ben bu konuyu istismar malzemesi yapmam" demişti.
Erdoğan, orada anlaşmış gibi yaptı. Erdoğan, Türkiye’yi AB’ye götüren adam, Baykal, Türkiye’nin AB sürecini önleyen adam gibi gösterildi. Medya, Erdoğan’ın şakşakçılığını yaptı. Oysa gerçek başkaydı.
Erdoğan, Brüksel’de tam üyeliği öngören sağlam bir anlaşmada direnmek yerine, AB’nin yalnızca almayı öngören kararlarını kabul ederek, Türkiye’nin AB üyeliğini çıkmaza sokmuştur.
Gerçeği Türkiye yeni yeni anlıyor.

***

İstiklal Caddesi yeniden yapılandırılacakmış!
Cadde yeniden yapılandırılabilir de... Caddede gezenler nasıl ve ne zaman yeniden yapılandırılabilecek acaba?
Arif Ayhan

****


Soykırımlar

Fransa’nın Lyon şehrinde yeni bir Ermeni anıtının hazırlıkları yapılıyor. Almanya’nın Bremen kentinde de bir anıt açıldı.
Bu kin anıtları, diyelim ki Ermeni soykırımını protesto amaçlıdır. Peki, neden dört dörtlük ve sıcak bir olay olan Yahudi soykırımı için anıt açılmıyor?
Türkiye soykırımı kabul etse, bu heykeller sökülecek mi?
Ayrıca dikkat buyurun.. Almanya’daki Yahudi soykırımı hep, "Nazi soykırımı" diye anılıyor. Türkiye’de 90 yıl önceki olay anılırken ise ne "Osmanlı" ne "İttihat Terakki" adı öne konuyor, düpedüz "Türkler" karalanıyor.
Ne ikiyüzlülük...

m.asik@milliyet.com.tr