Travma mı, takiyye mi?

BİR “travma” lafıdır gidiyor. Travma, Fransızcadan dilimize girmiş; sözlük anlamı şu:
“Canlı üzerinde, beden ve ruh açısından önemli ve etkili yaralanma belirtileri bırakan yaşantı.”
AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, “Atatürk devrimleri, Türk toplumuna travma geçirtti” derken kelimenin bu anlamını amaçlıyordu, herhalde...
Ne yapmıştı Atatürk devrimleri?
“Türk toplumu travma geçirdi, bir gece içinde giysilerini ve dillerini değiştirmeleri istendi, dini âdetler ortadan kaldırıldı.”
* * *
YANLIŞ doğru, böyle düşünüyormuş, böyle söylemiş...
Bu memlekette “Atatürk’ü sevmiyorum, keşke İngilizler gelseydi” diyen genç kadına tanınan özgürlük, Dengir Mir Mehmet Fırat’a niye tanınmasın?
* * *
YALNIZ, o genç kadının “Atatürk devrimlerine sadakat yemini yok”, yani “Ben Atatürk devrimlerine sadık kalacağım” diye bir beyanı yok, Dengir Mir Mehmet Fırat’ın ise var. Meclis kürsüsündeki milletvekili yemini, boşa yemin mi, ya da bir ayağı havada mı?
Ya mensubu olduğu, Genel Başkan Yardımcısı olduğu AKP’nin programı?
Dengir Mir Mehmet Fırat, girdiği partinin programını okumamış... O programda “Partimiz, Atatürk ilke ve inkılaplarını Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkarmanın en önemli vasıtası olarak algılar ve bunu toplumsal barışın bir unsuru olarak görür” yazar.
Eee, programı böyle olan bir partiye gireceksin, genel başkan yardımcısı olacaksın, sonra “Atatürk devrimleri topluma travma geçirtti” diyeceksin...
* * *
EEE, nasıl olacak bu?
Niye olmasın, “takiyye” işte buna denir.
“Takiyye”nin âlâsı...
Atatürk devrimlerine sadakat yemini edeceksin, devrimleri toplumsal barışın en önemli vasıtası olarak algılayan bir partinin tepesine oturacaksın.
Tarih böyle “takiyye” ustaları gördü mü?
* * *
ONLARIN derdi Atatürk ve devrimlerine sadece duyguyla değil, akılla, mantıkla bağlı, insanlarla baş edememeleri...
* * *
ATATÜRK’ün adını değil, fotoğrafını görseler, kırmızı görmüş kızgın boğaya dönüyorlar, saldırdıkları yer kalmıyor...
* * *
BİR de akıllarınca dalga geçmeye çalışıyorlar...
Fatih Terim’in yardımcılarından birinin, maçta tuttuğu notların bulunduğu dosyanın kapağında Atatürk resmi varmış. Böyle olunca, işin içine Atatürk’ün ruhu da girince, emekler unutulur, bizi Atatürk’ün kurtardığı söylenirmiş... Öyle ya, yanımızda Atatürk resmi olunca dünya şampiyonu bile olurmuşuz artık!!!
Ne espri değil mi?
Kızgın güneşte, Sibirya soğuğu...