19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

TÜRKİYE Mİ DANGALAKYA MI?

ÇOK şükür bizde “günler ve haftalar” çoktur, her konunun bir “günü” ya da “haftası” vardır.
Bizim ise bu günlerle haftalarla başımız hoş değildir, çünkü bunların çoğu içi boş laflardır.
Güya “Vakıf Haftası” kutlanır, vakıf eserleri yağmalanır, tahrip edilir...
“Orman Haftası” ilan edilir, ağaç sevgisi törenlerde yaşanırken, eli baltalı katil ormandadır.
Bu hafta da, herhalde “Kadınlar Haftası”, önce “Kadınlar Günü” kutlanır. Kimi “Cennetin kapısının anahtarı analarımızın ayağı altındadır” gibi bol salçalı nutuklar atar, kimi de “kadınların insan haklarını savunur” o kadar.
* * *
AMA aynı günlerde AKP’nin şarkıcı, TV dizicisi, film yapımcısı milletvekili Osman Yağmurdereli, pazartesi sabahı Şenay Düdek’in programına çıkar, türbanı savunur, genç kızların okuma hakları inançları yüzünden ellerinden alınmamalı der, sonra da kestirip atar:
“Kızların başının örtülü ya da açık oluşuna kocaları karar verecektir, aç derse başını açacak, kapa derse kapayacaktır.”
Söylenecek tek kelimelik cümleler var da...
Hani genç kızın inancı, hani onun insan hakkı, hani onun giyinme özgürlüğü....
* * *
ŞİMDİ anladınız mı, biz niye bunlara “takiyye”ci diyoruz...
Bu adamlar böyle...
Bunların özgürlük anlayışı bu kadar, erkek ne derse o olur!
* * *
VE ey aziz kadınlar, kimlere oy verip Meclis’e gönderdiğinizi şimdi anlıyor musunuz?
Hani “argo”da bir deyim vardır, “alayı”... derler, yani hepsi, biraz abartmış olsak da bunların “alayı böyle”dir.
Ve Sinan Çetin, bak kimleri ve kimleri destekliyorsun, hem de “özgürlük” adına...
Yakışıyor mu?
* * *
EVET, yakışıyor mu?
O kadar yakışmayan şeyler var ki!
Alın bir yakışıksızlık daha...
Uluslararası yazarlar örgütü PEN’in Türkiye Merkezi Duygu Asena’ya ödül vermiş...
Ne ödülüymüş, niçin verilmiş, nedeni neymiş, bunları yazmaya bile gerek yok.
Önemli olan, PEN gibi kuruluşun önce ödül vermesi, sonra ödülü geri alması...
Ayıp olan bu...
Kimse kimseye ödül vermek zorunda değildir, ama verdin mi, onu geri alamazsın...
* * *
BİRÇOK ölünün arkasından da bu yapılır; sokağın, meydanın adına ölen kişinin adı verilir, sonra iktidar değişir, sokağın adı da değişir.
Bu işleri de “Çengelköy Hıyarlarını Koruma ve Geliştirme Derneği” yapmıyor, PEN gibi bir kuruluşu yönetenler yapıyor.
Ayıp kere ayıp!
Türkiye’nin sınır kapılarına “Türkiye” levhasının altına “Dangalakya” levhası assak galiba uygun düşecek.

Hasan Pulur/Milliyet
Yayın Tarihi : 5 Mart 2008 Çarşamba 10:05:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Yilmaz IP: 91.67.33.xxx Tarih : 5.03.2008 16:57:50

Sayin yazarim: sizi tebrik ederim,ama kac kisi anlarki yazdiklarini, iste öyle Yagmur derelinin dedigi gibi özgürlük var, efendim kadinlarin örtünmesi erkeklerine bagli diyor, yahu Osman ismine ayyyyyip senin ne zamandan beri bu bas örtüsü erkeklerinin istegine bagliymis,hani Allahin iatedigi ve peygamberin buyurdugu emir degilmiydi, yoksa peygamberden sonra Akp li olarak peygambermi oldun, yaziklar olsun senin de tayyib gibi Karadenizli olduguna, cünkü ben Özü öz Karadenizliyim ve Rizeliyim,sizin gibi yobazlar iste ne kaldiki Karadenizi ,bütün Türk müslümanlarini götülüyor. Yoksa sende Ermeni Aslimisin ben öyle görüyorum de. Sagilarimla.