Türkler ve scientology

Bir gazete haberi: 'Scientology'nin hedefi Türklermiş! Nasıl oluyormuş bu? Almanya'da, bu tarikatın Türkleri hedef alacağına dair 'duyumlar' varmış. Bunun için, Hamburg yönetimi çerçevesinde tedbirler alınmış; Hamburg İçişleri Bakanı Uolo Nagel 'tarikatın Türklere yönelik çalışmaları hakkında alınan duyumdan sonra Türkçe olarak hazırlanan broşürlerin en kısa zamanda Türk dernekleri, sivil toplum örgütleri ve kuruluşları tarafından dağıtılacağını' kaydetmiş.
Demek ki Almanlar, Scientology'ye, en azından Türklerin bu tarikat tarafından 'kandırılması'na karşılar. Gazete, Tom Cruise'un da tarikat üyesi olduğunu bildirmiş. Eh, Tom Cruise fena adam sayılmaz. Bir de şöyle bir bilgi verilmiş: 'Örgütün son günlerde Türk derneklerinin içine girerek, gençleri uyuşturucuyla mücadele için bilgilendirmeye yönelik propaganda çalışmalarında bulunduğunu belirterek...' Eh, bu da kulağa fena gelmiyor, ama demek ki bir uyuşturucudan kurtarır gibi yaparken öteki uyuşturucuya alıştırıyorlar.
Ne yapacağız şimdi? Demek ki Malatya'dan, Trabzon'dan kuvvet kaydırmak gerekiyor, Almanya'ya doğru. Neyse ki buna uygun kuvvet bol elimizde. Burada onları tam kapasite istihdam edecek kadar papaz, misyoner vb. bulunmadığı, kanunlar öteki vatan hainlerine falan gerekeni yapmalarına bürokratik engel çıkardığı için, çok zaman boş boş oturuyorlar.
Avrupa'da, sahip oldukları potansiyeli gerçekleştirecek birçok fırsat bulurlar.
Hem de bir iş nasıl yapılır, öğretirler Avrupalılara. Almanlara bakın: Scientology ile mücadele etmek için sivil topluma broşür, bilgi vereceklermiş! Öyle 'mücadele' mi olur?
Scientology bazı ülkelerde (İspanya, Avustralya, Güney Afrika vb.) bir 'din' olarak kabul ediliyor. Almanya başta, birçok ülkede edilmiyor, 'ticari -ve hileli- bir girişim', bir 'kült' sayılıyor. ABD, 'scientology'yi yasaklamaktan yana değil.
50'lerde Hubbard adında ikinci sınıf bir doktor ve beşinci sınıf bir düşünürün kurduğu bu tarikat, modern dünyada, geleneksel dinlerin varolan koşullarla uyuşmamasından ileri gelen 'manevi inanç bunalımı'na cevap olarak ortaya atılmış 'cevap'lardan biri. Batı bu ihtiyacını genellikle Uzakdoğu mistisizminden esinlenerek çözmeye çalışır- 'guru'lar falan. Ama daha 'pozitivist' eğilimli insanlara mistisizm değil, böyle adıyla da 'bilim' çağrışımı yapan bir inanç daha tercih edilir bir şey gibi görünebilir- Newton sonrasında 'deizm'in biçimlenmesine benzer bir durum. Scientology, yeni dinler yelpazesinde böyle bir yer tutmaya çalışıyor.
Peki, niye Türkler? Bu haberin aslı var mıdır? Olabilir. 'Niye Türkler?' Çünkü 21. yüzyılda Türkler kadar dinle haşır neşir bir toplum kalmadı. Bir yanda, kendi içinde ortodoksisini koyultmaya çalışan bir İslam var; öbür yanda, bunda aradığını bulamadığı için yeni bir ışık peşinde koşanlar ('ışık', 'nur' vb.). Türk tipi sekülarizm, insanı din düşüncesinden, dinin düşünme kalıplarından uzaklaştırmıyor. Resmi ideolojideki pozitivizm ('bilim' değil, 'pozitivizm') ile inanç ihtiyacını bir arada barındırmanın yolunu arayan çok. Üstüne üstlük, hiçbir zaman ciddi bir din-teoloji tartışması yapmamış bir toplum.
Dolayısıyla 'Scientology' gibi 'âhir zaman' kültlerine epey uygun bir toprak var burada. Öyle karar verdilerse, boşuna değil.