Vekil tabanca gösterdi müdür ’diz kapağından kurşunu yersin’ dedi...


ŞİMDİNİN Oyak Genel Müdürü Coşkun Ulusoy’un, "Turgut Özal’ın prensi" tanımlamasıyla Ziraat Bankası Genel Müdürlüğünü yürüttüğü günler...

O dönemde tek başına iktidarda olan ANAP’ın milletvekillerinden biri, yanında iki kişiyle birlikte Coşkun Ulusoy’un kapısına dayandı. Milletvekili, iki adamıyla Ulusoy’un Ziraat Bankası’ndaki odasına girdi:

- Bana bak genel müdür!..

Milletvekili daha cümlesini tamamlayamadan Ulusoy’dan aynı tonda uyarı geldi:

- Bir dakika... Önce yanınızdakiler dışarı çıksın...

Milletvekili, Ulusoy’un ilk uyarısına itiraz etmedi, adamlarını dışarı çıkardı. Ulusoy, ara vermeden devam etti:

- Sen ne biçim konuşuyorsun ulan.

Ulusoy’dan işin daha başında böyle bir tepki beklemeyen milletvekili bir an ne yapacağını şaşırdı, sonra aklına belindeki tabanca geldi:

- Bana bak genel müdür. Görüyor musun, bende bu var...

Coşkun Ulusoy, tereddüt etmeden çekmecesini açtı, şarjörü çekip, mermiyi namluya sürdü:

- Senin belinde o varsa, bende de bu var...

Ulusoy, tabancalı tehdide pabuç bırakacak yapıya sahip değildi:

- Seni uyarıyorum. Eğer elin bir kere daha tabancana doğru giderse, anında seni diz kapağından vururum.

Milletvekili ne diyeceğini şaşırdı, Ulusoy uyarısına ciddi bir ekleme yaptı:

- Hiç şakam yok. Üstelik silah kullanma konusunda çok iyi eğitim aldım. Onun için ters bir hareket yapmaya kalkma. Şimdi çık git buradan.

Milletvekili çaresiz kalktı, sözlü tehditlerle Coşkun Ulusoy’un odasından ayrıldı.

Ertesi gün Ulusoy’a sekreterinden kendisine tabanca gösteren milletvekilinden randevu talebi olduğu bilgisi iletildi. Ulusoy, randevu talebini geri çevirmedi. Milletvekili randevu saatinde Ulusoy’un odasındaydı:

- Sayın Genel Müdür, dünkü hareketimden dolayı sakın beni yanlış anlama. Kötü bir niyetim yoktu. Kusura bakma.

Ulusoy, pek de beklemediği bu özür ziyareti üzerine işi uzatmak niyetinde olmadığını hemen ortaya koydu:

- Sayın milletvekili, ben o dakikaları unuttum, siz de unutun...

Anlaşılan milletvekili Coşkun Ulusoy’la takışmasını partideki arkadaşlarına anlatmış, onlar da, "Ne yaptın sen? Coşkun Ulusoy, Sayın Turgut Özal’ın ’prensi’dir. Turgut Bey’in kulağına giderse yandın" uyarısı yapmıştı... Milletvekili de çareyi Ulusoy’un "gönlünü alma" ziyaretinde bulmuştu...

Bayramdan önceki perşembe-cuma gününü Oyak Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, yardımcıları Aydın Müderrisoğlu ve Ergün Okur’la birlikte İsdemir ve Erdemir turunda geçirdik, Oyak’ın bu iki devle ilgili hedeflerini konuştuk.

Ereğli’den İstanbul’a dönüş yolunda sorulan sorular Coşkun Ulusoy’u 7 yılını geçirdiği Ziraat Bankası günlerine götürdü, bazı anekdotlar aktardı.

"Tabanca gösteren milletvekili" de o anekdotlardan biriydi...

"Geçmişten önemli bir ayrıntı, günümüze, geleceğe ders" niyetine yazdım...

Yorum sizin...

Sayın Bakan kapıda ’nümayiş’ yapıyor

ERDEMİR ve İsdemir turu sırasında Oyak Genel Müdürü Coşkun Ulusoy’a, "Anılarınızı yazmayı düşünmüyor musunuz?" sorusu yöneltildi. Ulusoy, böyle bir niyeti olmadığını söyledi.

Ancak, sohbetler sırasında Halkbank ve Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü dönemine dönüp, bazı örnekler aktarırken, "Beni konuşturup, parça parça anılarımı mı yazacaksınız" dedi.

Ulusoy’un anlattıkları, "es" geçilecek gibi değildi. İşte bunlardan biri...

Yer yine Ziraat Bankası, Coşkun Ulusoy genel müdür... İktidarda ANAP sonrasının koalisyon hükümeti var. Dönemin önde gelen bakanlarından biri, Coşkun Ulusoy’dan bir tayin ricasında bulunur. Ulusoy, yapamayacağını söyler.

Bakan Ulusoy’la telefonda tartışır, ardından soluğu Ziraat Bankası’nda alır... Bakan hışımla Ulusoy’un odasına yönelir. Önceden sekreterden bilgi alan Ulusoy, kapıyı içerden kilitler. Bakan kapıda dört döner, Ulusoy açmaz.

Derken yan odaya geçen sekreter, Ulusoy’u arar: "Efendim Sayın Bakan kapıda nümayiş yapıyor..."

Ulusoy, "nümayiş"e de aldırmaz, Bakan pes edip oradan ayrılır...

Halkbank’ın tepesinden yemek tenceresi yağdırdı

COŞKUN Ulusoy’un 5 ay süren Halkbank Genel Müdürlüğü’nün ilk gününün gece yarısı... Ulusoy, bankadaki ilk brifinglerini almış, herkes gittikten sonra binayı turluyor.

Binaya ilk girdiğinde gördüğü güvenlik görevlisi masası ve yanındaki yatak yüzünden sabahın erken saatlerinden beri şaşkınlık yaşayan Coşkun Ulusoy, bir de yemekhaneyi görmek istedi.

Ulusoy, hemen en üst katta çıktı, yemekhanenin mutfağına girince, şaşkınlığı daha da arttı. Yemek pişirilen büyük tencereler simsiyahtı.

Ulusoy, bir dakika bile tereddüt etmedi, tencereleri tuttuğu gibi Halkbank’ın tepesinden aşağı birer birer fırlattı. İlgililere de talimatını verdi:

"Yarın yeni tencere ve kazanlarda yemek pişecek..."

Böylece Halkbank’ta "Ulusoy değişimi" tencereden başlamış oldu...