YAHUDİLER GAPı satın alıyor, Suriye Hatayı satın alıyor! Kamuoyunda bu endişeler yaşanırken, Anayasa Mahkemesi, yabancılara taşınmaz mal satışını düzenleyen yasa maddesini iptal etti.
Davayı CHP açmıştı. CHP, bu yasayla "milli güvenliğin tehlikeye gireceğini, ülke topraklarının yabancıların eline geçeceğini" ileri sürüyordu.
Anayasa Mahkemesi, tabii daha teknik bir dille, CHPnin itirazlarını haklı buldu ve iptal etti. Mahkeme, söz konusu düzenlemeyi, Anayasanın 2. ve 5. maddelerine, yani "Cumhuriyetin temel niteliklerine, Atatürk milliyetçiliğine, devletin bağımsızlığına ve bütünlüğüne, ülkenin bölünmezliğine" aykırı buldu.
Yüksek Mahkemenin bir de teknik gerekçesi var: Kanunla belirtilmesi gereken sınırlamaların Bakanlar Kuruluna bırakılmış, yani bu şekilde yasama yetkisinin Bakanlar Kuruluna devredilmiş olması.
* * *
YAHUDİLER GAPı satın alıyor! Suriye Hatay topraklarını satın alıyor! Ağabeyimiz yaşındaki bazı yazarlar bile yazdı bunu...
Anayasa Mahkemesi de bu iddialar üzerine, Tapu Kadastro Genel Müdürü Zeki Adlıyı resmen çağırıp dinlemiş.
Dün Sayın Zeki Adlıyla ben de görüştüm. Şunu söyledi:
- GAP bölgesinde bir tek İsrailli firma veya bir tek Yahudi özel kişi taşınmaz mal almamıştır, tek tapu işlemi yapılmamıştır! GAPta tarım üzerine çalışan büyük bir Türk firmasında Yahudi bir tarım mühendisi uzman çalışıyor, belki söylentiler bundan çıkmış.
Zeki Adlı, sadece tapu kayıtlarına bakarak konuşmuyor, bölgeye müfettiş göndererek "yerinde" inceleme yaptırmış; sonuç aynı: Tek Yahudi kişi veya şirketi tek taşınmaz almamış.
* * *
HATAY ilimizi Suriyeliler mi satın alıyor? Sayın Zeki Adlı, "Suriye vatandaşlarının Hatayda taşınmaz mal alması yasak" dedi. Suriyelilere satılmış tek bir taşınmazın bile olmadığını söyledi:
- Hatay, 1939- da anavatana katıldı. Bazı Hataylılar Suriye vatandaşlığını seçtiler, taşınmazları Hatayda kaldı, kendileri gittiler. Aynı şekilde bazı Suriyeliler Türk vatandaşlığını seçtiler onların taşınmazları da Suriyede kaldı. Tapu kayıtlarında Hatayda Suriyeliler üzerinde gözüken taşınmazların tamamı, 1939 öncesi kayıtlardır. 1939- dan şu dakikaya kadar Suriyelilere tek taşınmaz satılmamıştır. Satılamaz da, yasak çünkü...
Üstelik, 1939 öncesi kayıtlarda Suriyeliler üzerinde gözüken taşınmazlar Türkiye Cumhuriyetinin "Milli Emlak"ı tarafından yönetiliyor!
Peki hangi yabancılar Türkiyeden taşınmaz alıyor?
- Almanlar birinci sırada, Antalya yoğunluklu... İngilizler ikinci sırada Didim yoğunluklu... Tatil için veya emekliliğini geçirmek üzere!
* * *
DAHASI, bir yabancı Türkiyeden taşınmaz alacağı zaman 1/25lik haritası çıkarılıyor ve son kararı askeri komutanlık veriyor; askeri açıdan sakıncalı mı, değil mi diye?
Bakanlar Kurulu sakıncalı gördüğü ülkelerin vatandaşlarına satışı yasaklıyor; mesela Suudi vatandaşlarına yasak var!
Bakanlar Kurulu milli güvenlik gerekçesiyle de yasaklar koyabiliyor.
Hukuki tartışma ayrı, ama "ülke satılıyor" paranoyası yersiz... Türkiyenin kalkınma ve dışa açılma araçlarından birini tıkayarak kalkınmamıza da zarar veriyor.
Çağın refah artırıcı araçlarına, mesela yabancı sermayeye, yabancı teknoloji ve uzmanlığa, turizme gözlerimizi kapatarak Türkiyeyi kalkındırmak, Atatürkün deyimiyle güçlü bir "iktisat devleti" haline getirmek mümkün mü?
Hukuki açıdan baktığımızda, ben Yüksek Mahkemenin Anayasanın 2. ve 5. maddelerini dar ve devletçi yorumladığını düşünüyorum, birçok özelleştirme iptal kararlarında olduğu gibi...
Ama "yetki devri" konusundaki gerekçesini tartışmaya değer buluyorum.
t.akyol@milliyet.com.tr
Milliyet - Taha AKYOL
Yayın Tarihi :
16 Mart 2005 Çarşamba 10:59:04
Güncelleme :16 Mart 2005 Çarşamba 11:04:27