Şair'in korkusu...

Önceki gün yurtdışından ülkemize önemli miktarda turist getiren seyahat acentası sahibi bir arkadaşla uzun aradan sonra yeniden karşılaştık.

Şirketi hala İstanbul'un göbeğindeki bir semtte faaliyetteydi ama o kendisini güneyde ünlü bir tatil kasabasına atmıştı. Teknolojinin son nimeti internetle işlerini uzaktan yönetiyor, önemli bir gelişme olursa İstanbul'a dönüyordu.

-Hayrola, bu yaşta inzivaya mı çekildin ? diye sorduğumda

-Azerbaycanlı şairin şiirini bilirsin. Ben de onun gibi gorhuram (korkuyorum)... dedi.

Şiiri hatırlıyordum, evde bir yerde olmalıydı.

Korkusunun sebebini sordum. Elinde tuttuğu gazetedeki mason derneği haberini gösterdi:

-Bomba dün patladı, bugün birkaç rezervasyon iptali geldi. Gazetelerde hala '10 milyon turistle turizm patlaması yaptık' diye haberler çıkıyor. 10 milyon turistten, 10 yıl önce 1 milyon turistten kazandığımız parayı bile kazanamıyoruz. Türkiye turizmde en kötü politikayı uygulayarak 'ucuz ülke' statüsünü kazandı. Bunun üstüne birkaç tane daha bomba patlarsa turizmde patlamayı asıl o zaman görürüz.

* * *

Bu konuşmadan sonra İspanya'da bombalar patladığı haberi gelince bomba meselesi üzerinde biraz daha düşündüm. Dün bu köşede 'Acemi Yobazlar' başlıklı bir yazı yazmıştım. Arkadaşın söyledikleri ile benim yazımı birlikte yeniden değerlendirdim. Yoksa yobazlara haksızlık mı etmiştim ? Acaba benim sandığımdan daha mı akıllı idiler ? Bir anlam verilemeyen son bombalama olayı, kimseye zararı dokunmayan masonlara değil de, bize mi atılmıştı ?

Eve dönünce Azerbeycanlı ozan Sabir'in şiirini buldum; 1910 yılında Bakü'de yazılmış şiir korkutuculuğunu koruyordu.

* * *

'Pay-ı piyade (yaya) düşürem yollara

Har-ı mugıylan (büyük dikenler) görürem gorhmuram (korkmuyorum)

Seyredirem Berr-u bıyabanları (çölleri)

Gul-i biyaben (çöl vahşisi) görürem gorhmuram.

Gah oluram behride zoreknişin (denizde yelkenli)

Dalgalı tufan görürem gorhmuram.

Gah çıhıram sahile, her yanda min (bin)

Vahşi herran (hayvan) görürem gorhmuram.

Gah şafak tek tüşürem yollara

Yangılı volkan görürem gorhmuram.

Gah inirem saye tek (gölgeli) ormanlara,

Yırtıcı heyvan görürem gorhmuram

Bir sürü aslan görürem gorhmuram

Gabirde (mezarlıkta) hortlak görürem gorhmuram

Bu küre-i arzda men (ben) muhtasar( özetle)

Çok tuhaf insan görürem gorhmuram.

Lakin bu gorhmazlık ile doğrusu

Ay dadaş ! Vallahi, billahi, tallahi

Harda (nerde) müsülman görürem, gorhuram.

Bi sebeb (sebebsiz) gorhmuram, vechi (nedeni) var;

Fikrini gan (kan) görürem, gorhuram !'