22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Yamuk demokrasi tezleri/Selahattin Duman/vatan

Seçime dair yamuk demokrasi tezleri...

Peyniri deri saklar.. Adayı dili saklar..

“Akıllı heleşesinden, deli gülmesinden belli olur” derler.. Sosyal demokrat da gönlünden geçeni dillendirmesinden.. Öbür partiler için bulamadım ama soldakilere uyan kadın adayın en iyisini keşfettim.. Siyaset Arenası’na takdim ederim..

Dün de dedik ya! Özetleyelim.. Milliyet’in bıyıksız paşasına göre kadınların aday listesinde yeterince yer bulamaması rezalet.. Hürriyet’in bıyıksız paşasına göre de listelerde kadın aday oranının yükselmesi bıyıklıların hezimeti..

Medyadaki bu derin ihtilafın halledilmesini cemiyete bırakıyorum.. Nasıl bir formül bulurlar bilmem..

Bana kalsa ikisinin eline de Bursa Kılıç Kalkan Ekibi’nden emanet birer pala, birer de kalkan veririm..

Mehteran takımından iki takma bıyık tedarik edip sıfatlarına yapıştırtırım.. Akşama kadar birbirlerine kılıç çaldırırım.. Kim yere düşerse öbürünün görüşü haklıdır..


***

Rahmetli Atatürkümüz de kadınları Meclis’e sokma konusunda çok hevesliydi.. Lakin kadınlarda bu kadar heves yoktu..

Çünkü nisa taifesi Osmanlı’dan beri kendilerinin de “hakları olduğu” konusundan habersizdi..

Fransızca’yı biraz sökmüş, biraz da piyano talim etmiş üç beş paşa kızı ve karısı tarafından kurulmuş Osmanlı Müdafa -i Hukuk Nisvan Cemiyeti’nden beri bu böyleydi..

Cemiyetin özel tiyatro salonlarında düzenlediği “Müsamere-i Fevkalâde” ler kadın kısmına bilinç neyim taşımıyordu..

O yüzdendir ki elitler arasında rağbet bulan bu heves, cumhuriyetin de “öncü kadın kadrolarına” aynen taşındı..

Osmanlı’dan devir elitlerin isimlerini cumhuriyetin öncü kadınları arasında da görüp durduk..

KADINLIK HALİ..
Kadınlara medeni haklarının verilmesi tek başına Atatürk’ün fikridir.. Bu fikri yine Osmanlı’dan devir üç beş “kadın muhibi” yani dostu aydınından başka kimse gönüllü alkışlamamıştır..

İngiltere’de kadınlar hakları için hapislere atılıyor, Amerika’da öncü kadınlar eşitlik için ölümüne açlık grevi yapıyorlardı..

Üstelik bu toplumlarda kadınlar, sosyal hayatın, ekonomik hayatın içindeydiler.. Savaşlarda bile erkeklerle birlikte can veriyorlardı..

Bizimkiler ise evde asma yaprağına dolma sarıyor, kızlarına çeyiz hazırlıyor, koca lafından çıkmıyorlardı..

Sosyal etkinlik olarak gözettikleri tek şey düğün dernek kovalamaktı.. “Gökyüzünde düğün yapılsa kadınlar bulutlara merdiven dayayıp çıkar..” lafı buradan türemedir..

Buna rağmen, hiç çaba harcamadan medeni haklara sahip oldular.. Seçme ve seçilme erkini kazandılar..

Dikkat buyurun.. Medeni Hukukumuz’u aparttığımız İsviçre’de bile kadınlar oy verme hakkını 1970’li yıllarda elde edebilmişken, bizde bu haklara 1935’de sahip olan kadınlardan söz ediyoruz..


***

Haklar, böyle kavgasız hatta bedava alınırsa sonuç da böyle olur.. Toplumun demokratikleşme savaşında kadınların çoğu seyirci mevkiinde kalır..

Hemcinslerinden bazılarının yırtına yırtına yaptığı mücadeleyi çekirdek çitleyerek seyrederler..

Bu sonucun parti liderlerini de zorladığını, gönüllerine göre aday bulamadıklarını bilenlerdenim..

BİR ADAYIM VAR
Her parti için öneremem ama sosyal demokrasi için, özellikle de “Altı Kazık Partisi” için harika bir kadın aday buldum..

Ruhuyla, dünyaya bakışıyla tam bir sosyal demokrat.. Üstelik emekçi..

Emekçi olduğu halde gönlü liberal ekonomiden.. Liberal olduğu halde fakir fukaraya fırsat verilmemesi gerektiği görüşünden..

Kendi fukaralığı ayrı..

Bir yakınımın otuz senelik yardımcısı Meliha Hanım..

Hiç okula gitmemiş ama bilgisayarın ve küresel anlamda dijital haberleşmenin farkında.. Birkaç yıl önce de yeni bir torunu oldu..

Adını Ayhan koydu..

Torunundan söz ederken Ayhan değil de “Ayan” diyor.. Zaten kendi adına da Meliha değil “Meliaa..”

Mensubu olduğu renkli topluluğun konuşurken “H” harfini yutma gibi bir özelliği var.. Buna rağmen ne zaman çocukları olsa içinde “H” sesi geçen isimler koyuyorlar..

Ayhan, Erhan, Gökhan, İlhan, Seyhan gibi.. Onları “Ayan, Eraan, Gökaan, İlaan, Seyaan..” olarak telaffuz ediyorlar..


***

Son kez rastladığımda torunu Ayaan’dan söz ediyordu.. Kızı için ne zaman evlendi de çocuğu oldu diye soracak oldum.. Kocayı nasıl bulduğunu merak ettim..

“Internet’te tanışıp, çiftleşmişler..” dedi..

Bu cümle Meliha Hanım’ın globalleştiğini gösterir.. Gerçi “chetleşme” lafını “çiftleşmeye” dönüştürdü ama bu sonucu etkilemez..

“Ayaan” torun delilidir..

DOĞUŞTAN BÖYLE
Meliha Hanım’ın “Altı Kazık Partisi” için harika bir aday olduğunu da hiç eğitim almadan, gazete okumadan edindiği “sosyal demokrat” bakışından biliyorum..

Otuz senedir yardımcılığını yaptığı hanım yeni bir yazlık almış. İlk temizliğe Meliha Hanım ile birlikte gitmişler.. Çevrenin güzelliğinden etkilenen Meliha Hanım ile mal sahibi arasındaki ilk diyalog şöyle:

“Uyyyy.. Uyy! Zeytin ağaçlarına bak! Ne güzel, yemyeşil..”

“Beğendin mi?”

“Ama bir yangın çıksa bu ev de yanar biliyon mu?”

“Niye yangın çıksın Meliha Hanım?”

“Köylüleri bilmezsin sen.. Geçerken cıgara atarlar, yangın çıkar..”


***

Mal sahibinin satın aldığı kışlık ev için de böyle sosyal demokrat öngörüsü vardı..

“Bu evin hep sıcak suyu var di mi, çok güzel..”

“Evet, termik kaynaklardan geliyor, hiç kesilmez..”

“Su evin altından da geçiyor değil mi?”

“Evet..”

“Bir deprem olsa var ya! Ev tepenize yıkılır..”

Negatif pozisyon alma kadının içinde var.. Kolunda yeni saat görse önce beğenir, ardından “Bunu çalarlar..” deyip yüreğine oturtur..

Yeni bir araba görmesin.. Motor hakkında en küçük bir fikri olmasa bile ya çok benzin yaktığını iddia eder veya iki vakte kadar kaza geçirip parçalanacağını..

“Altı Kazık Partisi” için de “Bizim Oğlan Partisi” için de kaçırılacak bir aday değil..

Hem kadın hem de doğuştan sosyal demokrat.. Böylesi her partiye lazım..

selahattin duman/vatan
Yayın Tarihi : 10 Haziran 2007 Pazar 20:58:15


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?