23
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Yıllar sonra rektör sorulunca Bakan Çiçek ne yanıt verecek? Tufan Türenç / Hürriyet

YILLARCA İstanbul Barosu Başkanlığı yapmış olan avukat Turgut Kazan, Prof. Yücel Aşkın’la ilgili raporu okurken dehşete düştüğünü söylüyor.

Kazan, tıbbi terimleri çözebilmek için Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin raporunu dört ünlü tıp bilim adamıyla birlikte okumuş.

Turgut Bey, ‘Rapordaki bulgular Prof. Yücel Aşkın’ın kendisine yapılan insanlık dışı davranışlar nedeniyle büyük bir ruhsal bunalıma sürüklendiğini gösteriyor’ diyor ve şöyle devam ediyor:

‘Rektör öyle bir ruh çöküntüsüne sürüklenmiş ki raporu birlikte okuduğumuz tıp bilim adamlarından biri, ki kendisi bir hanımdır, kendini tutamayıp ağladı. Belli ki rektöre akıl almaz manevi işkenceler yapılmış.’

Gerçekten de defalarca yazdığım gibi Van olayı bir faciadır.

Rektörden intikam almayı amaçlamaktadır.

Yargıya siyasi baskı yapıldığına dair kamuoyundaki inanç artık kesinlik kazanmıştır.

İşin daha acı yönü, tarafsız bütün hukuk adamları Van’da yakında başlayacak olan yargılamanın adil olmayacağına inanıyorlar.

Üniversite Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı’nın intiharı bile rektörden intikam almak ateşiyle yananların aklını başına getirmedi.

Bu gerçekten bir hukuk devleti için çok tehlikeli bir durumdur.

* * *

Bilmiyorum Adalet Bakanı Cemil Çiçek’i uyarmanın bir yararı olur mu?

Van’daki gelişmeler, kapkara bir leke olarak kendi bakanlık dönemine damgasını vuracaktır.

Cemil Çiçek ya bakanlık şaşaası içinde bunu göremiyor, ya da partisinin ezmek istediği kişi ve kuruluşları yargı yoluyla yok etme stratejisini kendi eliyle yürütüldüğünün farkına varmıyor.

Çiçek her ağzını açtığında ‘Kimsenin yargıya müdahale etmemesi gerektiğini’ tekrarlayıp duruyor.

Kendisi de hukukçu olan Bakan’ın Van’da bu çizginin fersah fersah aşıldığının farkına varmadığı düşünülemez.

Bu iktidar sahipleri ve ne yazık ki başta Adalet Bakanı olarak kendisi bu tarihi ayıbın ağır yükünü ömür boyu taşımak zorunda kalacak.

Çiçek Türkiye’nin saygın hukukçularıyla konuşursa onların ağzından Van’da bir hukuk faciası yaşandığını kolaylıkla anlar.

Bakan’a hatırlatmak istiyorum, Türk adalet tarihine böyle bir lekeye bulaşmış biri olarak geçmemesi için önünde çok az zamanı kaldı.

* * *

Prof. Süheyl Batum da bir hukukçu olarak Prof. Aşkın’ın tutuklanmasının ve iki kez tahliyesinin reddedilmesinin yargılamaya gölge düşüreceğine inanıyor.

Batum da pek çok hukukçu gibi Van’da adil bir yargılamadan umudunu kesmiş.

Prof. Yücel Aşkın davası Türkiye için hukuk açısından bir kara sayfa oluşturmaya aday.

Rektör için bu çirkin tezgáhları kuranlar kadar, onun arkasında durması gerekenler de gerekli yürekliliği gösteremedikleri için hiç kuşkusuz ilerde utanç içinde kalacaklar.

İstanbul Teknik Üniversitesi eski rektörü Gülsüm Sağlamer, Avrupa Rektörler Birliği Yönetim Kurulu üyesidir.

Geçtiğimiz günlerdeki yönetim kurulu toplantısında Avrupalı rektörler, ‘Siz bir rektörü tutuklayıp cezaevine atıyorsunuz. Bu utanılacak bir durum değil mi?’ diye sormuşlar.

Gülsüm Sağlamer eski bir rektör olarak kendisinin de büyük üzüntü içinde olduğunu söylemiş ve olay hakkında bilgi vermiş.

Adalet Bakanı Cemil Çiçek’e yıllar sonra birileri mutlaka ‘Cumhuriyet tarihinde ilk kez sizin döneminizde bir rektör cezaevine tıkılmamış mıydı? Böyle utanılacak bir olaya nasıl göz yumdunuz?’ diye soracak.

O zaman Bakan acaba ne yanıt verecek?
Tufan Türenç / Hürriyet
Yayın Tarihi : 5 Aralık 2005 Pazartesi 10:28:37
Güncelleme :5 Aralık 2005 Pazartesi 10:53:25


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?