17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Afla boşalan cezaevleri yeniden doldu

Yıllara göre, tutuklu ve hükümlü sayısı artıyor. Son afla cezaevleri boşaldı, ancak boşalan yerler hızla doldu. Araştırmalara göre, bu sayı 2010’da 90 bini aşacak. Rahşan Ecevit’in, “Yoksulu bol ve sosyal adaleti kıt olan bir ülkede, affın gerekliliğine inanıyor ve bunu öneriyorum” sözleriyle kapsamlı bir af yasası için düğmeye basıldı. Bu sözlerle başlayan süreçte, af çok konuşuldu, tartışıldı ve kapsamı defalarca değiştirildi.

Af kararının ardında “kader mahkumlarını topluma kazandırmak” amacı kadar, cezaevlerinin aşırı doluluğu tartışma gündemindeydi.

af öncesi durum
1996’da, 50 bin 883 kişi
1997’de, 60 bin 606 kişi
1998’de 60 bin 391kişi
1999’da 67 bin 581 kişi

TARTIŞMALAR SONUCUNDA YASA ÇIKTI

503 cezaeviyle dünyada ön sıralardaki Türkiye’deki cezaevi kapasitesi, 70 bin kişi. 1999 yılında cezaevlerinde yatan tutuklu ve hükümlü sayısı, 67 bin 581’e ulaştı. Dolayısıyla, ya yeni cezaevleri yapılmalı, ya da “afla”, “bir rahatlama” sağlanmalıydı. Sonunda yasa çıktı.
Aralık 2000’de, bir yandan kapsam dışındaki terör suçlularının ölüm oruçlarına müdahale edilirken, diğer yandan da, “Şartla Salıverilme ve Cezaların Ertelenmesi Yasası’nın ilk tahliyeleri başladı. Cezaevlerindeki sayı, 67 binden, 49 bine düştü.

KAPASİTENİN ÜZERİNE ÇIKTI

Ancak kısmi rahatlama çok da uzun sürmedi. Aradan geçen dört yıl sonunda cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı, bu kez varolan kapasitenin de üstüne çıktı. 70 bin kapasitede, 71 bin kişinin kaldığı cezaevleri, yeniden tehlike sinyalleri vermeye başladı. Bu çarpıcı rakamlar, beş yıl önce yapılan tartışmayı yeniden alevlendirdi.
       
TARTIŞMALAR BAŞLADI

Tartışmanın ilk maddesi, “af yasasının ne kadar yararlı olduğu”. Çünkü, yasayla tahliye olan ve topluma kazandırıldığı varsayılan suçlu sayısının 4 yıl gibi bir sürede aynı düzeye geldiği görülüyor.

Tartışmanın ikinci maddesi ise, cezaevi kapasitesinde ortaya çıkan kriz. Her yıl yaklaşık 5-6 bin kişi artan tutuklu ve hükümlü sayısı, araştırmalara göre 2010’da 92 bine çıkacak. Şimdiden cezaevleri kapasitesinin üzerine çıkılmış durumda. İşte bu yüzden okul binaları bile cezaevlerine dönüştürülüyor.
       
SUÇLARDAKİ ARTIŞ DİKKAT ÇEKİCİ

Aftan sonra boşalan cezaevleri dolarken, “hırsızlık” ve “çıkar amaçlı suç örgütü” gibi bazı suç ve suçlu türlerindeki artış da dikkat çekiyor. “Terör”, son yıllarda suç işleme ve cezaevi istatistiklerinde gerileyen alanlar arasında. Son yıllarda yeniden 70 binlere çıkan, cezaevleri ve emniyet kayıtlarından yansıyan suç ve suçlu sayısı şöyle: Türkiye cezaevlerinde toplam 70 bin 962 kişi var. Yaklaşık 64 binlik bir rakamla adli suçlar en büyük ağırlığı oluşturuyor. Terör suçları ve çete suçları da onu izliyor.

   Bu genel dağılımın yıllar itibariyle izlediği seyre bakılınca tablo daha netleşiyor. 2000’li yılların başında cezaevleri nüfusunda önemli bir ağırlık oluşturan terör tutuklu ve hükümlülerinde düzenli bir azalma izleniyor.
       cezaevindeki terör suçlularının sayıları
* 1999’de 9 bin 642
* 2000’de 8 bin 657
* 2001’de 8 bin 298
* 2002’de 7 bin 745
* 2003’de 6 bin 137
       2004 Ağustos ayı itibariyle bu sayı, 5 bin 881’e inmiş durumda. Son yıllarda, terör ve siyasi suçlardaki düşüşe karşılık başta hırsızlık ve gasp olmak üzere adli suçlarda hızlı bir artış göze çarpıyor.
       yıllara göre adli mahkum sayısı
* 2000’de 40 bin 845
* 2001’de 47 bin 311
* 2002’de 51 bin 442
* 2003’de 58 bin 159
       Özel olarak hırsızlık vakalarındaki tırmanmaya bakıldığında da 2003 yılında çok ciddi bir sıçrama göze çarpıyor.

 Toplumda artmaya başlayan duyarlılığa paralel olarak yapılan bazı yasal düzenlemelerin de etkisiyle “çıkar amaçlı suç örgütü” veya daha kısa söyleyişle çete suçlularının cezaevi konukluklarında da bir artış izleniyor.
       cezaevlerindeki çıkar amaçlı suç örgütü mensubu
       
* Ocak 2003’te 958
* Ağustos 2003’te bin 072
* Ocak 2004’te bin 279
* Ağustos 2004’te bin 413
       
Adli suçlar başlığı altındaki adam öldürme tutuklu ve hükümlülerinde ise son yıllarda rakamsal bir hareketlilik görülmüyor.

NTV TV-Kadir Bayram
Yayın Tarihi : 1 Ekim 2004 Cuma 12:49:07


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?