Bir ABD savaş gemisi hikayesi

Van Savcısı’nın iddianamesi
Türkiye’de çok tartışıldı, ama verilen yanıt tartışılmadı.
Tartışılmadı çünkü buna kimse cesaret
edemedi.
Cesaretsizlik ordudan korkma
veya orduya karşı koyma anlamında değildi.
Bu bildiriye karşı eleştiri ve desteklemek Türkiye’de zaten gergin olan ipleri
daha da gerecekti…
Ancak bu
kadar sessiz kalınması da ne kadar doğruydu o da pek
anlaşılamadı.
Çünkü o bildiri, sadece
şeri güçlere ve “ileri geri konuşan bürokratlara” karşı
verilmiş bir deklarasyon değildi.
Herkes iyi okusun…
Bu
deklarasyon, Türkiye’deki yürütme, yasama ve yargı ile onlara bağlı
kurumların “çokca dikkatini” çeken bir içerik
taşıyor…
Bu deklarasyon bir
yargı ve yargılama reformunun zamanının geldiğini gösteriyor.
Bu deklarasyon “bürokraside yuvalanma
fikrinden vazgeçin” anlamı taşıyor..
İşte bu noktada duralım…
Deklarasyonun hemen ardından şu görüşleri zikretmiştik..
1-)Siyasetçiler bundan böyle dikkatli
olmalıdır…
-Ama onlar biraz
fazla dikkatli davrandılar ve muhalefet muhalefet bile olamadı.
2-)Yargı da önemli değişimler
gerçekleştirilmelidir..
-Bu artık
alenen tartışılır hale geldi
3-)Türkiye’de kimse türban için tartışma açmasın ve İmam
Hatip Liselilerin üniversitiye girmesi için çaba harcamasın… Çünkü
bunlar ipi daha da gerer.
-Danıştay ve
AİHM bu yolları tümünü kapadı.
Ama AKP
hala bildiğini okuyor…
Yarayı
hızla kaşıyor..
Basın, ipleri germemek
adına mı, yoksa başka bir nedenle mi bu konuyu fazla kaşımıyor bilmiyoruz
ama, birilerinin AKP’yi
uyarması gerekiyor…
Elbette bu konuda en büyük görev muhalefetin…
Bu siyasi yanlışlığı yine siyaset
çözecektir..
Aslında AKP’nin
durumu aşağıdaki gerçek öyküyle çok bir örtüşüyor gibi.
Biraz tebessüm bu dar günlerde iyi
gelecektir..
Amerikalılar ve
İspanyollar arası bu diyalog gerçekten olmuş ve Deniz Navigasyon kanalı
106'dan (Finisterra/Galicia)
kaydedilmiş:
Gelin birlikte
okuyalım

xxx

İspanyollar: "Burası A-853, çarpışmadan kaçınmak
için lütfen rotanızı
15 derece güneye çevirin. Su anda 25
deniz mili uzaklıktasınız ve tam
üzerimize doğru gelmektesiniz"
Amerikalılar: "Asıl siz kendi rotanızı 15 derece kuzeye
çevirin"
İspanyollar: "Negatif!
Tekrarlıyoruz, rotanızı 15 derece güneye çevirin"
Amerikalılar: "Sizinle ABD gemisinin kaptanı
konuşuyor, kendi rotanızı
derhal 15
derece kuzeye çevirin!"
İspanyollar:
"Önerinizi makul ve mümkün bulmuyoruz. Bize çarpmak
istemiyorsanız 15 derece güneye
çevirin"
Amerikalılar: (Sesini
yükselterek) "Sizinle ABD deniz filosunun
büyüklükte ikinci uçak
gemisi USS Lincoln'un kaptanı Richard James Howard
konuşuyor,
beraberimizde iki kruvazör, avcı uçakları, dört denizaltı
var.
Ayrıca bizi hücumbotlar destekliyor. Size
TAVSIYE etmiyorum, EMREDIYORUM!
Rotanızı 15 derece
kuzeye çevirin, aksi halde filomuzun emniyeti için
gereken tedbiri alacağız! Derhal rotamızdan çekilin gidin!
Ispanyollar: "Sizinle Juan Manuel Salas
Alcantara konuşuyor, burada
ki kişiyiz. Beraberimizde bir köpek,
aksam yemeğimiz, iki şişe bira ve
bir
de kanaryamız var. Kanarya şu
anda uyuyor. Ayrıca bizi radyo
istasyonu Cadena Dial
de La Coruna" destekliyor. Şu anda
İspanya’nın Finisterra Galicia kıyısında ve A-853 numaralı deniz
fenerinde olduğumuzu göz önüne aldığımızdan buradan hiç bir yere
gitmeye
niyetimiz olmadığını
söyleyelim. Deniz fenerimizin
İspanya’daki
deniz fenerleri
arasında büyüklük acısından
kaçıncı sırada olduğu
konusunda
hiç bir fikrimiz yok. Kayalık sahillerimize kafadan geçirmek
üzere yönlenmiş boktan geminizin emniyeti için istediğiniz boktan tedbiri
alabilirsiniz. Ama yine de ısrarla tavsiye
ediyoruz rotanızı 15
derece
güneye çevirin.
Amerikalılar: Okey, anlaşıldı.
Teşekkürler.