Cumhuriyet Bayramı'nı geride bıraktık…
Yine coşkulu kalabalıklar, modern bir ülkenin kuruluşunu kutladılar… Cumhuriyet Bayramı demek balo demek…
Cumhuriyetin ilk kuruluş yıllarında her bayram, Gazi Mustafa Kemal'inde katılımıyla Ankara Palas'ta yapılan görkemli bir balo ile kutlanırdı…
Gazi'nin ölümünden sonra, balo geleneği, öncelikle ikinci dünya savaşının etkisiyle yavaş yavaş unutuldu… Benim de yöneticilerinden olduğum İstanbul Gazeteciler Derneği bu balo geleneğini yeniden filizlendirmeye çalışıyor.
Aslında filizlendirme sözcüğü yanlış, yeniden diriltiyor demek daha doğru olur… Elbette kimi aksilikler olmuyor değil… Ama bu baloların en güzel yanı Cumhuriyet ile yaşıt gazetecilerin birer Atatürk Heykelciği ile ödüllendirilmesi… Ustalarımızın bu ödülü alırken duyduğu heyecanı size anlatabilmem mümkün değil… Geleneksel hale gelen İGD'nin (İstanbul Gazeteciler Derneği) 3. Cumhuriyet Balosu bu yıl 28 Ekim 2005 günü Polat Otel'de Bakırköy Belediyesi'nin sponsorluğunda gerçekleşti.
Baloya gazetecilerle birlikte, İstanbul Valisi Muammer Güler, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, İstanbul milletvekilleri, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, eski kuvvet ve ordu komutanları, İstanbul'u yöneten eski valiler, Belediye Başkanları katıldı…
AKM'DE RESEPSİYON Balolar belki yavaş yavaş tarihe karışıyor ama baloların yerini resepsiyonlar aldı. AKP'nin iktidar olmasıyla birlikte, cumhurbaşkanı Sezer'in verdiği resepsiyonlarda hep bir başörtüsü krizi yaşanır oldu… Bu yılda aynı durum vardı. Ama Çankaya Köşkü'ne türbanlı hanım katılmadı.
Oysa Türkiye'nin en büyük metropolünde; İstanbul'da verilen resepsiyonda ise aynı hassasiyet yoktu. Vali Güler böyle bir seçiciliğe dikkat etmemişti… Kimi dostlar, "Devletin, valisi Cumuhurbaşkanı ile ters düşüyor" yorumlarını bile yaptı.
Ancak resepsiyonun türbanlı davetlileri, aşırı dekolteli bayan davetlilerle yanyana hiçte çekinceli davranmayarak, gecenin ayrı bir rengi oldu…
Atatürk Kültür Merkezi'nde ki resepsiyonununn en ilginç yanı ise, Hayriye Güngör hanımefendiydi. Hayriye Güngörü'ü çoğu kişi fark etmedi ama o Cumhuriyet'in son meşalelerinden biriydi. 92 yaşındaki Hayriye Hanımefendi, Gaziantep'in ilk kadın öğretmeniydi. İlerlemiş yaşına rağmen iyi bir hafıza ya sahipti. O günleri anlatırken yine sesi heyecandan titriyordu… Hayriye öğretmene yaklaşıp elini öpen ise bir başka kişi ise derin bir duyguyu yaşıyordu. Hayriye Hanımefendi'nin öğretmenlik yaptığı 1960'lı yıllarda Gaziantep Valiliği yapan Naci Çerezci'nin gözleri dolu doluydu… Bir Cumhuriyet Bayramı böyle geçti…. Yeni coşkularda buluşmak üzere…