E Posta: taskinsu@hotmail.com.tr

Son bir iki yazım ’röntleme ve çöpçatanlık programları’ ile ilgiliydi. Televizyonculuğun, bu programlarla iyice kirlendiğini, ayağa düştüğünü, -programların kalitesine eşdeğer bir dille- yazmıştım. Kimi okuyucular ’pornografik yazmışsın’, kimi okuyucular, ’hislerimize tercüman oldun, onlar bu dilden anlar’ diye elektronik posta atmışlar.

Hatta bir zat; kendisinin, bu programlarından birinin yapım kadrosunda çalıştığını, "yazılara hukuksal yoldan cevap vermeyeceğini, kendi yöntemlerini kullanacaklarını, ’akıllı olmam’ gerektiğini, bundan sonraki yazılarımı takip edeceğini ve yazdıklarımın deli saçması olduğunu" yazmış.

İmzaya göre yazan bir bayan ama olmayabilir de... Cinsiyeti önemli değil, artık bayanlar da ’akıllı ol’ kelimesini yerli-yersiz, gündelik hayatta hatta gazete sütunlarında kullanıyorlar.

Hem muhabbet tellallığına dayalı programcılık yapacaksın, karaktersiz, ahlaksız, cemiyet mikrobu tipleri ekranlara çıkaracaksınız sonra da bana ’akıllı ol’ diyeceksiniz...

Muhabbet tellalındaki cesarete bak!

İş ahlakı yok, namus kavramı yok, helal-haram, kul hakkı kavramı yok. (Bu programların yapımında kaç tane stajyer maaşsız, sigortasız sadece yemek parasına çalışıyor biliyor musunuz? Kadroların en %25’i sömürü stajyerler.)

Bu olmayan şeyleri yazdık mı da akıllı ol diye salık verecek ’akıllının biri’.

Madem yazdıklarımdan beni ’tehdit edecek’ kadar gocundun bay/bayan yapımcı, kendi kız kardeşini ve anneni o programa çıkar da, kim akıllı kim deli görsün ahali...