Her türlü olanağı kullanarak yurttaşlarıyla güvenilir bir ilişkiye girmek yerine, aynı kökten insanları birbirine karşı silahlandıran devlet yaptığı yanlışın cezasını bugün Van’da çekiyor.

Kimi aşiretler PKK ile mücadelede bölgeyi, toprakları, arazi yapısını bilmelerinin avantajı ve sahip oldukları yurttaşlık bilinci ile devlete yardımcı oldu. Kimi aşiretler ise PKK ve Türkiye arasında ikili oynayıp devletin ödeneğini örgüte aktardı.

PKK’ya karşı devlete kendi bünyesinde hizmette bulunmuş, ‘ben devlete şu kadar korucu verdim’ diye övünmemiş, hizmetleriyle kendini ve aşiretini ön plana çıkarmamış bir aşiret reisi anlatıyor:

“ ......... Aşireti’ne ait korucubaşları önce PKK ile anlaştı. PKK onların koruculuğuna izin verdi. Ama devletin verdiği aylık paranın yarısına da el koydu. İşte bu aşiretin lideri her ay koruculara dağıtılan paranın yarısını korucubaşıyla PKK temsilcisine yolluyordu. Bizim aşiretimiz PKK ile anlaşma yapmadı. Biz onlara korucu vermedik. Biz devleti kandırmadık, satmadık. Çünkü bizim aşiret ilişkilerimiz devlet yasalarından daha kuvvetlidir.”

“ Fakir-fukaranın çocuğunu okuması için Ankara’ya yolluyorum. Üniversiteyi bitiriyor, geri geliyor. Gelme yeğenim diyorum. Bir b.. yok burada. Biz bu topraklara sahip çıkıyoruz. Kurtarın kendinizi diyorum. Okuttuğum adam toz işi için geri geliyor. Okumaya yolladığım adam, Allah belasını vere, sağda solda ben şu aşirettenim diye konuşuyor. Safı kandırıyorlar. Toz işine bulaştırıyorlar. Böyle adamlar bizi içten vuruyorlar. Sonra aşiretlerin ismi tozcuya çıkıyor.”

Aşiret liderinin anlattıkları ibret verici şeyler ama bilinmeyen şeylerde değil. Bu da durumu daha vahim bir şekle sokuyor. Her şey biliniyor, fakat engellenmiyor ya da engellenemiyor. Lidere, sizin ne hizmetleriniz oldu devlete diye soruyorum.

“Biz üstümüze düşeni yaptık. Biz iyiliği yaptık denize attık. Yaptığımız şeyin üstüne de konuşmayız. Biz yapmasak başkaları da yapardı. Özel bir insan, lider olarak görmüyorum kendimi. Ben tarlada ırgatla beraber çalışır, beraber yemek yerim. Aşiret lideriyim ama sözde... Adet yerini bulsun. Atamızdan öyle geldi öyle gidiyor. Atamızın emanetini koruyoruz.”

‘Sözde aşiret lideri’ özel bir insan olmadığını, bunun için uğraşmadığını söylüyor. Doğu’da özel insan olmak için önce milletvekili olmak sonrada karakol basmak mı gerekiyor?