18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Gecekondudan varoşa büyük kırılmaya doğru

Sadece bu hükümet değil, ne yazık ki gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin kentleşmeye ilişkin çağdaş bir bakış açıları olmadı.

Sanayileşirken köyden kente göçle öğünenler, büyük sanayi hamlesinin mimarları, çağdaş bir kent için konut politikası oluşturmayı beceremediler.

Benzeri bir çok konuda olduğu gibi kucağımıza kocaman bir sorunu bıraktılar.

Beni şaşırtan bu vizyonsuz siyasetçilerin halâ akıl vermeye devam ediyor olmalarıdır.

Biriktirdikleri “Birikmiş değişim ihtiyacı”nın ne olduğunun farkında bile olmadan konuşup duruyorlar.

Bugün siyaset bilimi doktoru Betül Duman ile bu kötü mirası ve onun çalışmalarının sonuçlarını tartıştık.

***

İyi okuyun bu yazıyı çünkü; uzaklarda bir yerde yapılırken veya yıkılırken gözünüze ilişen her gecekondu sizin ve “geleceklerimizin geleceğini” zehir edecek sosyal ve siyasi bir olgudur.

Milyarlarca dolarlık israf ve vurgunun adıdır gecekondu.

Bu "eser!"in sahiplerinin gecekondular içerisinden makam arabaları ile geçerken eserlerine bakıp neler hissettiklerini düşünürüm hep!

Arazi geliştirme pratiklerini ülkeye kazandıramayanları...

Devletin hala arazilerin yüzde 60’ına sahip olduğu bir ülkede kadastro çalışmalarının tamamlanmasını sağlayamayanları...

Planlamadan vazgeçildiği için çarpık kentleşmenin acılarını bize yaşatanları...

Hazine arazilerini dikdörtgenler şeklinde bölüp, altyapısını yapıp vatandaşlarına 99 yıllığına kiralamayı bile düşünemeyenleri...

“Çarpık-sahte kentleşme”ye, yani gecekondulaşmaya neden olanları...

Önce işgallere göz yumup, sonra sadece mafyaya ait olmayan gecekonduları yıkabilenleri...

Aslında yapılan ve yıkılan her gecekondunun, milletin gözünde “devlet” anlayışını yıktığını görmeyecek kadar miyopları ayıplıyorum doğrusu.

***

Dr. Betül Duman ise çok ilginç bir açıdan incelemiş gecekondulaşmayı ve onun yarattığı sosyal- siyasi sonuçları.

“Bu bağlamda gecekondu modernleşmemizin bir sancısı, ya da kırılmasıdır” diye düşünüyor.

Ve asıl tespitini yapıyor:

“Bugün ise artık gecekondu alanlarından bahsetmiyoruz. Bugün varoşlardan söz ediyoruz.”

Gecekondudan, varoşa...

Varoşlar, yani TDK'ya göre fiziksel olarak kenar mahalleler...

Duman ise yaptığı çalışmada terimin dilbilimsel anlamından çok, kavrama yüklenen anlama dikkati çekiyor.

Varoşlar: Gazi mahallesi olayları ile birlikte gündemimize gelen esasen konut bölgelerinde yaşayan önemli bir kesimi şiddetle, illegaliteyle, kayıt dışı ekonomi ve kayıt dışı işçilikle, siyaseten radikallik eğilimi ile damgalayan sözcük.

Kavrama yüklenen anlamın yarattığı bu kayış olumsuz boyutu öne çıkarmaktadır.

"Bugün dikkat çekmemiz gereken şey" diye devam ediyor Duman, "kentte yeni eşitsizliklerin arttığı ve keskinleşen ketsel çelişkilerin toplumsal gerilimi artırma potansiyeli taşıdığıdır".

Dayanışma, hemşehrilik ilişkilerinin zayıfladığı bu bölgelerde etnik-kültürel-sınıfsal ayrışmaların derinleştiğini görmüyor muyuz?

Varoşların yeni kavramsal içeriğini anlayamayanlar, çağdaş kentlere dönüştürmeyi düşünmeyenler bu ülkeyi yönetmemelidirler.

Zaten bunu çözmeden bu ülke yönetilemez de.
Aytun Çıray
Yayın Tarihi : 9 Aralık 2005 Cuma 13:22:08


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?