1980 öncesinin ateşli MHP’lisi, 1980 sonrasının ateşli ANAP’lisi, 2000’lerin de en ateşli siyasi parti Genel Başkanı Yaşar Okuyan, HÜRPARTİ Genel Başkanı sıfatıyla dün basına yazılı bir açıklama yapıyor.
Açıklaması, bugünkü gazetelerin bir kısımda genişçe yer alan Yaşar Okuyan, Ordu’daki “Fındık mitingi” ile ilgili, “Yol kesilmesinden ötürü iki kişi cankurtanın içinde öldü. Mitingde, kadınları e çocukları öne sürdüler” türü sözlerinden ötürü Başbakan’ı yerdi.
Okuyan, “Karadenizli olduğu tivayet edilen bir Başbakan’ın, Karadeniz halkını, PKK’lilere benzetmeye hakkı yoktur” dedi, Başbakan’ın, bu benzetmeyle Karadenizlilere hakaret ettiğini söyledi.
Okuyan, Ordu İl Sağlık Müdürünün açıklamalarına dayanarak, mitingden dolayı ölen olmadığını vurguladı ve “Başbakan’ın, kendi maiyetindeki memurlar tarafından ciddiye alınmayıp yanıltıldığını ya da bile bile halkına yalan söylediğini” savundu.
Yazılı açıklaması basında yer alan HÜRPARTİ Genel Başkanı Yaşar Okuyan, kendisini de bağlayan bir çağrıda bulundu: Halkına yalan söyleyenler, derhal oturdukları makamları terk etsinler…
Okuyan’ın bu seslenişi, bize; kendisinin, televizyon programlarında masayı yumruklayarak bir sözünü anımsattı:
“Erken genel seçim 22 Ekim 2006’da olacak. Bu sözümü bir kenara yazın…”
Okuyan, halkı da inandıracak biçimde, kendinden çok emin böyle demişti. Biz bile, inanacak olmuş, not defterimize yazmıştık; hala orada duruyor.
Eğer 22 Ekim 2006’da erken genel seçim olmazsa, HÜRPARTİ Genel Başkanı Yaşar Okuyan, “halkına yalan söyleyenler” durumuna düşmüş olacak…
Kafamıza takılan ve merak ettiğimiz soru şu: Yaşar Okuyan, halkına yalan söyleyenlerden biri durumuna düşerse, HÜRPARTİ Genel Başkanlığı’nı bırakacak mı?
Süreç akışında göreceğiz…
Yayın Tarihi :
5 Ağustos 2006 Cumartesi 15:26:10