Küçülen devletler, büyüyen terör ve devletin inşası

Terör dünyayı sarsmayı sürdürüyor…

Gelişmiş ülkelerin çoğu, sıranın ne zaman kendilerine geleceği korkusu içerisindeler…

Artık kimse yadsıyamaz ki, terör bir dünya sorunu durumundadır…

Felaketin hangi devletin başına ne zaman geleceği belli değil.

Belli olan şu ki, dünya pastası hakça paylaşılmadıkça, emperyalizm dolu dizgin yoluna devam ettiği ve küreselleşme adı altında gelişmekte olan ülkelerin ekonomisinin vahşi kapitalizmin pençeleri altına terk edilmesine bilerek ve acımasızca göz yumulmaya devam edildiği sürece; önümüzdeki uzun zaman dilimi içerisinde de, yer küre üzerinde TERÖR KÜÇÜLMEYECEK, gittikçe daha büyük boyutlarda insanlığın başına bela olmaya devam edecektir.

Londra’da, G-8 zirvesinin yapıldığı bir tarihte ki terör saldırısının, bu ülkelerin liderlerine ve dünyaya vermiş olduğu mesaj açıktır.

Sayısız fakir ülke halklarının büyük çoğunluğu, aç ve tükenmişken, gelişmiş ülkeler halkının da büyük bölümü, zenginliklerinin şaşası içerisinde neredeyse “CENNETİ ” i dünya gezegeninde yaşıyor duruma gelmişlerdir.
Üzerine oturulmuş devasa servetlerin arkasında, tabi ki küçük devletlerin sömürülmesi ve emperyalizm denilen korkunç canavar olduğu bir gerçek.

Yaşam umutlarını tümden yitirmiş yüz milyonlarca, hatta sayıları birkaç milyara varmış olan insan kitleleri; artık her şeyi göze alarak İSYAN NOKTASINA gelmişlerdir.

Çöküntü ve ızdırap içersinde yaşayan insanların intihar bombaları olarak ölüme gözlerini kırpmadan gitmeleri hiç de şaşırtıcı değildir!..

O halde, dünya talihlisi gelişmiş ülkeler halkı ve yöneticilerinin; artık ellerini şakaklarına dayayıp derin derin düşünmeleri ve akıllarını başlarına toplama zamanın geldiğini, daha fazla gecikmeden anlamaları gerekir!..

Bunları aktardıktan sonra geliyoruz önemli bir düşünürün konuyla ilgili düşünce ve açıklamalarına ve de dünya liderlerine vermiş olduğu mesajına.

Japon asıllı ünlü siyaset bilimci Francis FUKUYAMA son kitabı “ DEVLETİN İNŞASI“ nda terörün oluşumu konusunda bakın ne diyor. (1. baskı Mart 2005 Remzi Kitabevi)

“… Fakir ülkelerin karşı karşıya oldukları ve ekonomik kalkınma olanaklarının önünü tıkayan hayati bir sorun da, kurumsal gelişmelerinin yetersiz düzeyidir. Bu ülkelerin kapsamlı devletlere ihtiyacı yok, ama elzem devlet faaliyetlerini sınırlı bir saha içerisinde gerçekleştiren güçlü ve verimli devletlere ihtiyacı vardır(…) Bu ZAYIF DEVLETLER, ULUSLARARASI DÜZENH İÇİN TEHDİT OLUŞTURMAKTADIRLAR, çünkü ciddi insan hakları ihlallerinin ve çatışmaların kaynağıdırlar ve ayrıca gelişmiş dünyaya etki edebilen yeni bir TERÖRÜZMİN POTANSİYEL YAŞAMA ALANI HALİNE GELMİŞLERDİR. Bu devletleri, çeşitli ulus-inşa şekilleri vasıtasıyla güçlendirmek, uluslar arası güvenlik açısından hayati bir görev haline gelmiştir. Fakat pek az sayıda gelişmiş ülke, bu görevin üstesinden gelmiştir. Dolayısıyla devlet inşasını gerçekleştirmenin daha iyi öğrenilmesi, geleceğin dünya düzeni açısından esastır. “

FUKUYAMA kitabında ;

DÜNYAMIZI TEHDİT EDEN UYUŞTURUCU KAÇAKÇILIĞI, YOKSULLUK TERÖR GİBİ SORUNLARIN KAYNAĞININ ZAYIF DEVLETLER OLDUĞUNU SAVUNMAKTADIR”

11 Eylül den sonra ABD yönetimi politikaları ile ters düşen daha sonra Bush ve ekibinin ırak’ı işgali ile uzun süre danışmanlığını yaptığı Washington ile ipleri koparan FUKUYAMA; günümüz vatan kurtarıcıları gibi artık ULUS DEVLETİ SAVUNMUYOR. Daha doğrusu savunamıyor.

“ Tarihin Sonu “adlı kitabı ile ünlenen değerli siyaset bilimci, daha önce soğuk savaşın sona ermesiyle insanlık tarihinde bir sayfanın kapandığını, liberal demokrasinin ve serbest piyasa ekonomisinin egemen olduğu yeni bir dönemin açıldığını ileri sürmüştü.

Halen ABD’de John Hopkins üniversitesinde görev yapan FUKUYAMA “DEVLETİN İNŞASI ” adlı son kitabıyla, düşüncelerinde yanıldığını kitapta yapmış olduğu tersine açıklamalarıyla itiraf ediyor.
Dünyada huzurun hakim olması için ulus devletlerin varlığını ve güçlenmesini savunuyor.

Teknolojinin baş döndürücü bir hızla geliştiği dünyamızda hepimiz kabul ediyoruz ki, hemen her şey maddeyle ve parayla ölçülür hale geldi.

Neredeyse İNSAN OLMANIN GÜZELLİĞİ VE ÖZELLİĞİ KALMADI.

Bizden olanlar yaşasın, vurun ötekilerine ya da dünya nüfusu 6 milyar olarak çok, bunun bizden ya da bizim gibi olan 2 milyarı dünyaya yeter, öbürlerine ne gerek var felsefeleri hakim olmaya başladı.

Irak’ta patlamalarda her gün ölen onlarca insana karşı sesini çıkartmayan ve kılını kıpırdatmayan Batı; bombalar kendi başlarında patlayınca, kolu bacağı parçalanarak ölenlerin ve yaralananların İNSAN OLDUĞUNU birden hatırlayıverdi.

Terör kötüdür, çirkindir, lanetlidir!..

Hiçbir koşulda ve yerde varlığı ve haklılığı savunulamaz ama bir kez daha altını çizerek hatırlatmak istiyoruz ki; yaşamı, geleceği, umutları haince ve haksızca gasp edilmiş yüz milyonlarca fakir ülke insanlarının da, gelişmiş ülke lider ve halkları tarafından kendileri gibi “İNSAN” olduklarını ve insanca yaşamak istediklerini hatırlamaları ve hiç mi hiç unutmamaları gerekir.