Fransa Meclisi, Ermeni Soykırımı Yoktur demeyi cezalandıran yasayı kabul etti.
Üstelik, AB’nin itirazlarına-uyarılarına rağmen. Üstelik, 2000 yılında soykırımın kabulü yasasını geçirmiş ve heykeller dikmiş iken, bu abartılı çıkışa niçin gerek duydu?
Fransa’da Ermeni diasporası bu kadar mı güçlü? 400 bin Ermeni mi Fransa’yı yönetiyor?
2.4 milyon Türk’ün oylarını önemsemeyen Almanya, 150 bin Ermeni’nin oylarını mı önemsiyor?
Birileri işi diasporaya yıkıyor ve sanki çocuk kandırıyor!
Bizimkilerde hemen atlıyorlar. Efendim kendimizi iyi ve sürekli anlatamıyoruz, olaydan olaya aklımıza geliyor, lobiler tutalım..milyon dolarlar akıtalım!
İçeride kendi halkınıza layıkıyla anlatamadığınızı, milletin bile artık “acaba oldu mu, bizden saklıyorlar mı” durumuna geldiğini, sözde aydınlarınızın olmuştur toplantıları düzenlediğini bir kenara bırakın, gidin dışarıda sağır kulaklara anlatın!
Fransa’nın bu çıkışı anlamlıdır ve diğer soykırım kabullerinden çok farklıdır.
1-Fransa Merkel’le birlikte, yolunu Almanya’dan ayırmak zorunda kalmış, AB geleceği konusunda ümitsizliğe düşmüştür. Merkel, Fransa’ya değil, ABD’ne yakın durmaktadır. Fransalmanya sürecini baltalamıştır. Yani, AB’nin iki motor ülkesinden biri su kaynatmıştır. Bu durum, Fransa’yı bağımsız hareket etmeye yöneltmiştir.
2-Saddam Irak’ı ile en fazla ticari-ekonomik ilişkiye sahip iki ülkeden biri olan Fransa, ABD’nin işgaliyle Irak’tan çıkarılmıştır. Diğeri Çin’di.
3-Topun ağzındaki bölge ülkesi İran ile, en fazla ticari-ekonomik ilişkiye sahip batılı ülke yine Fransa’dır.
4-Orta Doğu’nun yeniden dizaynında, Avrupa ülkemiz Kürtlerini sahipleniyor ve onların üzerinden yer almaya çalışıyordu. ABD Irak Kürtlerinin hamisiydi. Gelinen son noktada, ABD’nin attığı adımlarla, ülkemiz Kürtleri ve PKK üzerindeki etki ve söz sahipliği de ABD’ne geçti. Diğer Avrupa ülkeleri, bu süreçte de Fransa’yı yalnız bırakmıştı. Koordinatör ve ateşkes süreci ile, Irak’ın bölünmesi süreci paralel başlatılmıştır. Olay, hızlı seyredecekmiş bir görüntü vermektedir.
5-Lübnan olayına dönersek, Fransa ciddi tepki gösterdi. ABD-Koalisyon güçlerinden bağımsız politika işaretini de ilk burada verdi. Güney Kıbrıs’la üs anlaşması imzaladı ve herkesten önce BM güçleri dışında
Lübnan’a asker gönderdi.
6-Chirac Ermenistan’a “lüzumsuz” bir ziyaret gerçekleştirdi ve Van’ın –Ararat- Ermeni toprağı olduğunu açıkladı.
7-Ceza yasasını kabul ederek, hem Ermenistan’a, hem dünya Ermenilerine üst düzeyde alakasını, hamilik isteğini duyurdu. Bu olayın, Türkiye’nin AB üyeliği –sağlam bağını tehlikeye atacağını umursamadı.
Haritalarla Kürtlere bırakılan Van dahil topraklara, Ermenilerin sahip çıkması gerektiğini hatırlatmış oldu.
Bu veriler, bizi şu yoruma götürmektedir. Fransa bölgede ABD’ne karşı Ermenistan üzerinden pozisyon almaya çalışmaktadır. ABD politikasına angaje olma yanlısı olmadığı gibi, aktif rol almaya çalışmaktadır. Orta Doğu’nun yeniden dizaynını, bütünüyle ABD’ne bırakmamak telaşındadır.
Orta Doğunun yeniden düzenlenmesi süreci bilfiil başlamıştır. Saat işlemektedir. Osmanlı’nın son dönemlerinde Ermenilerle oynanan oyun, bu kez Kürtlerle oynanmaktadır. Birincil ve tali aktörler yer değiştirmiştir.
Fransa’nın, Türkiye’yi karşısına almasını ve AB’ni önemsememesini nasıl açıklamak gerekir?
Fransa, AB’nin ABD’ne karşı bir güç olmasından ümidini kesmiştir. AB, ABD politikalarının aracı durumuna düşmüştür.
Türkiye’yi gözden çıkarma, karşısına alma olarak yorumlamak yanlış olacaktır. Tam tersine, Ermeni Kartını ülkemize karşı da kullanacaktır. Öte yandan, ülkemiz ABD ile mütareke anlaşması imzalamışcasına bir teslimiyet içinde iken ve masaya yatırılmışken, Türkiye’ye oynamanın anlamı yoktur.
Fransa, AB’den bağımsız-ümitsiz ve ABD’nin Kürtlerine karşı, Orta Doğu’da Ermeni Kartı oynamaya hazırlanıyor.
Orta-Doğu ve Türkiye fiilen paylaşılıyor.
Fahri YURTSEVER / Ankara
Yayın Tarihi :
14 Ekim 2006 Cumartesi 22:01:16
Yorumlarınız
Yılmaz Okan IP: 85.108.61.xxx Tarih : 19.10.2006 10:35:29
Sayın Kent haber izleyicileri, Lütfen aşagıdaki email mesajında yer alan ankete katılarak vatandaşlık görevinizi yerine getiriniz .Hepinize saygılar ABD'nin önemli ve cok izlenen kanallarindan biri olan PBS'de Ermeni Soykirimi iddialarini destekleyen bir belgesel yayimlandi ve tabii ki belgesel Ermeni sponsorlugunda hazirlanmisti. Aslinda belgesel sonrasinda yayimlanmasi beklenen, Turk tarihcilerinin de bulundugu, program objektif bir tartisma programi da yayimlanacakti. Fakat Ermeni lobisinin cok guclu olmasi ve oylamalarda bizi geçmesi nedeniyle buradaki Turklerin butun cabalarina ragmen yayinlanmasi onlendi. Sonrasinda gonderilen bir cok sikayet mektubu nedeniyle bu tartisma kismi icin tekrar bir oylama yapiliyor. Arkadaslardan ricamiz sadece birkac saniyenizi ayirmaniz ve ASAGIDAKI LINKE gidip oyunuzu "evet, degisik goruslerdeki tarihcilerin tartismasi, filmin dayanaginin anlasilmasini arttirir" ( Yes, allowing historians with differing views to debate a film's premise helps increase understanding ) sikkini isaretlemeniz ve bunu olabildigince FAZLA kisiye en kisa sürede yaymaniz . http://www.msnbc. msn.com/id/ 12412125 Tesekkurler.