1
Mayıs
2025
Perşembe
ANASAYFA

Okullarımızda neler oluyor

Türkiye’de görüş ayrılıkları giderek kesinleşiyor.

Değiştim diyenlere aylak uydurmak isteyen kimileri giderek sertleşmeye başlıyor.

Şöyle bir düşünün…

Erdoğan’ın ABD’ye gönderdiği arabulucu, salonu dolduranlara söz veriyor;

“bu adam gitmeyecek. Ayağını kaydırmayın Erdoğan’dan 8-9 yıl kurtulamayacaksınız. Siz bu adamı kullanın”

Bu sözlerin toplumsal bir yara açtığı kesin..

Ama bazılarına büyük güvenceler verdi.

Verdi ki; önce Meclis Başkanı, sonra bizzat Erdoğan’ın kendisi cumhuriyetin tüm değerlerine saldırdı.

Egemenliği 30 yıl sonra kesin olarak milletin kendisine verileceğini bile söylediler.

Yani bir ülke düşünün iktidardaki bir parti tabanına 30 yıllık garanti veriyor..

Ne demektir bu…

Yorumu sert sonuçlar doğrurur.

Elbette böylesi güvenceler alınca düne kadar “değiştim” diyenler değişmediklerini ortaya koymaya başladılar.

Türkiye yine sert düşünce kamplarına ayrılmaya başladı.

1983’lü yıllarda Ermeni terörü biterken dış basın Türkiye’de irticai bir terörden söz ediyordu.

Denendi olmadı…

Din siyasallaşıp, “değiştim” sloganıyla iktidara taşınınca, bu kez fikir kamplaşmaları derinleşmeyle başladı.

Son siyasi garantiler, karşı tarafı psikolojik yıpratma harekatına girişti.

Önce Van Savcısı…

Sonra 23 Nisan’da Atatürk’ün anıtına çelenk koyarken sakız çiğnemeler…

Tüm bunlar, Cumhuriyet laiklik ve Atatürk adına yapılan tüm değerlerin ciddiye alınmadığı mesajlarıdır.

Ancak son gelen haberler daha da ürkütücü…

İsmi bizde saklı bir ilköğretim okulunun “4 islami düşüncesi ağır basan öğretmeni” tüm milli bayramlarda rapor alıp törenlere katılmıyor..

Yani Cumhuriyetin değerlerini tanımadıklarını bunu kutlamak için yapılan törenlere katılmayacaklarını anlatmanın bir yolu..

Yasal boşluğu bulmuşlar uyguluyorlar…

Bunlar çocuklarımıza Cumhuriyetin değerlerini öğretmek için görevlendirdiğimiz insanlar…

Olay ayyuka çıkınca okul yönetiminde sert tartışmalar oluyor…

Veliler tedirgin…

Ama Türkiye’de tüm kesimlere korku hakim…

Şikayetçi olanların hiç birisi ismini vermek istemiyor…

Ama bu sadece bizim duyduklarımız…

Bunun gibi dışa yansımamış nice olay var…

Tüm bunları gördükçe yargının İHL’lilerin yolunu kesmekte ne kadar haklı olduğunu bir kez daha anlıyoruz..

Bu ülke kanla canla kuruldu…

Yazık…
Mesut Polat
Yayın Tarihi : 28 Nisan 2006 Cuma 14:27:07


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?