1
Mayıs
2025
Perşembe
ANASAYFA

Sert çıkışıyla Erbakan da Lübnan'a asker göndermeye karşı

Lübnan’a asker gönderme karşıtlarına, eski Başbakan ve kapatılan Refah Partisi Genel Başkanı siyasi cezalı/yasaklı Necmettin Erbakan da katıldı.

Dinlencede olduğu Balıkesir’in Edremit ilçesinin Altınoluk beldesinde, Cuma namazını kıldığı caminin avlusunda gazetecilere açıklamada bulunan Erbakan, Lübnan’a asker gönderme konusunda herkesten çok istekli AKP’deki ve AKP iktidarındaki eski siyasi arkadaşlarına, “Size ağabeyiniz olarak sesleniyorum: Tezkereye 'hayır' deyin'' diye seslendi.

Erbakan, ırkçı davranmakla suçladığı İsrail'in, dünyanın efendisi olabilmek için 5765 yıl önceki inançları doğrultusunda çalıştığını ve ''Büyük İsrail'' hedefi doğrultusunda, Afganistan’ın, Irak'ın işgal edildiğini, Filistin'deki katliamın Lübnan'a kaydırıldığını, Hizbullah kadrolarıyla baş edilemeyince hilelere başvurulduğunu, bunun için de BM'ye barış gücü kararı aldırıldığını savundu.

Erbakan, “BM kararı, barış gücü değil, İsrail’e yardım gücü kararıdır. Çünkü ortada barış diye bir şey yok. Ne barışıymış? Orada Hizbullah'ı silahsızlandırmak, İsrail'in önünü açmak, İsrail'e yardım gücünü maşaları vasıtasıyla ortaya koymak için alınmış bir karardır. Ne üzücüdür ki; AKP yöneticileri İsrail'e hizmet için, daha kararın mahiyeti belli olmadan, ‘Biz hazırız askerimizi oraya göndermek için’ diye ortaya çıktılar. Bu kararı, her türlü baskıyla Salı günü Meclis’ten geçirtmek için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar. Tarihi bir olayın içine yürümekteyiz. Eski arkadaşlarımıza ağabeylik vazifemizi yapmak için bu toplantıyı yapıyorum. Onlara söyleyeceğim şu: Sakın ha, Lübnan'a asker göndermeye kalkışmayın. Bu, hayatınız boyunca yapacağınız en büyük hata ve kara bir gün olur” dedi.

Necmettin Erbakan, Barış Gücü’nün, İsrail'i korumak, Hizbullah'ı silahsızlandırarak Lübnan'ın kolayca işgal edilmesi anlamı taşıdığını, sonraki aşamada ise Suriye ile Türkiye'nin alınmasının söz konusu olduğunu belirtti, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Efendim ben o mahiyette göndermiyorum diyerek, çocukça kendini de, milleti de aldatamazsın. Sen o mahiyetle gönderiyorsun, İsrail'in gözüne girmek için gönderiyorsun. Şimdi kendilerine hatırlatıyorum. Bütün bu baskılarınızla asker gönderilecek olursa bilesiniz ki ilk gelecek cenaze sizin sonunuzdur. Orada bir Hizbullah insanı, kendi vatanını savunmak için İsrail'e hizmet için gelmiş olan BM gücüne savaş açarsa çok haklı olur, oraya gidip de İsrail'e yardım edenler haksız olur. Buradan gelecek ilk cenaze AKP'nin sonu olur. Bugün çok üzülerek gördüm; Başbakan, ‘Eğer buraya asker göndermezsek tarihimize ihanet etmiş oluruz’ diyor. Dünyada bundan daha ters konuşma olur mu? Asker gönderirsen tarihimize ihanet etmiş olursun. Bu kararı vermenin vebali çok büyüktür. Kimse bu vebalin altına girmemeli.”

Erbakan, sözlerini şöyle bitirdi:

”AKP içindeki arkadaşlarımıza sesleniyorum: Ölecek miyiz? Evet. Kıyamet olacak mı? Elbette. Hesap günü olacak mı? Evet... Ben sizin ağabeyinizim size nasihat ediyorum. Bugün gelip geçer. Şimdi böyle bir olay gelmiş. Siz bu vahim faciayı, en büyük günahı işlemiş olursunuz. Kendinize acımanız lazım. Bu nasihatlerden ders alın. Bunların hepsi gelip geçer. İnsanın elinde amel defteri kalır, bunun içine bin yıllık ecdadının aksine olarak sicil defterine bunu yazdırmak istiyorsan, buyur. İşte Salı günü, 'evet' de yazılsın ama yazıktır kendine acı. Bu işin ahireti de var. Hem bu dünyada hem orada kimsenin yüzüne bakamazsın. Sakın ha bu günahın, vebalin altına girmeyin. Size ağabeyiniz olarak sesleniyorum, bunun hesabını veremezsiniz. Ecdadınızın izinde yürüyerek bu tezkereye 'hayır' deyin.”

Necmettin Erbakan’ın AKP ve AKP iktidarı içindeki eski siyasi yol arkadaşları, bu çağrıya kulak verecekler mi? Ağabeyleri eski liderlerini dinleyecek, Lübnan’a asker gönderme istemli hükümet tezkeresini “hayır” oylarıyla ret edecekler mi? Yoksa, yeniden milletvekili seçilebilme uğruna şimdiki Genel Başkanları Başbakan’ı mı dinleyecekler, onun istemi doğrultusunda oylarını kullanacaklar?

Salı günü akşam saatlerinde soruların yanıtlarını almış olacağız.

Erbakan’ın bile Lübnan’a asker gönderme konusunda karşı duruş sergilemesi, karşı duruş sergilerken eski arkadaşlarına sert söylemlerde bulunması bize anlamlı geldi.

Ayrılık rüzgarları estiren kongrelerinde, “Gelenekçi” diye yerdikleri Erbakan, kendilerini “Yenilikçi” diye tanımlayan bugünkü AKP’lilerden şimdi daha yenilikçi olduğunu, AKP’lilerin ise daha gelenekçi duruma hatta gelenekçiliğin de gerisine düştüklerini açığa çıkardı.

Gende de sormadan edemiyoruz:

Başbakan sıfatı taşırken, Bedevi çadırında azarlanan Necmettin Erbakan, eski öğrencileri AKP’lilerden daha mı ulusalcı, devlet yanlısı?

Milli Görüş’te bunlar var mıydı?

Erbakan, Milli Görüş’ü mü bıraktı yoksa Milli Görüş’te görüş değişimi mi söz konusu?
Kent Haber
Yayın Tarihi : 2 Eylül 2006 Cumartesi 05:26:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?