24
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Sezer'in örnek davranışı-Yolsuzluklar-Resmi araçlar

Devlet kademelerinde görev yaptığımız, müfettişlik, başmüfettişlik ve teftiş krl. Bşk.lığı görevlerimiz sırasında. hangi siyasi parti iktidara gelmişse. hep şunu gördük;

Başbakanların ve iktidarın kimi bakanlarının, göreve yeni başladıklarında (bize göre adet yerini bulsun) türünden kamuoyuna ve çalışanlara yönelik vatan millet edebiyatlı bir çok bildirileri hep havada kalmıştır.
Hangi konularda derseniz; hemen söyleyelim;

Yolsuzlukların üzerine hassasiyetle gidileceği,

Yolsuzluk yapanlardan, vatandaşın kör kuruşunun hesabının sorulacağı,

Rüşvet ve yolsuzluğa hiçbir şekilde fırsat verilmeyeceği,

Devlet malının kullanımında israfa yol açanların cezalandırılacağı,

Resmi arabaları özel işlerinde kullananların şiddetle cezalandırılacağı vs gibi…

Mesleğimizin ilk yıllarında bu tür Başbakanlık ya da bakanlık bildirilerine önce inançla bakardık.

Yıllar geçip de bildirilerin; hemen hemen her hükümet tarafından klişeleşmiş olarak kamuoyuna duyurulmasının, adet yerini bulsundan öte işlevsiz bir uygulamadan ileri gitmediğini görüp yaşamaya başlayınca;
Hangi partiden olursa olsun;

Hiçbir hükümete ve onun işbaşına getirmiş olduğu çok sayıda üst düzey yöneticiye (genel müdür vs..) güvenimiz kalmamıştır.

Bir de bürokratlık yıllarımızın sonlarına doğru, şu tür açıklamalara hem gülüp hem de tahammül edemez olmuştuk;

Seçimler yapılır, kazanan partinin bakanları koltuklarına oturur, atadıkları genel müdürler mevkilerine yerleşir, verilen ilk demeçler şöyle olur;

Hem bakanın, hem de kesinlikle kendi yandaşı olduğu için üst görevlere atadığı yöneticilerin ağzından dökülen sözler genelde şu biçimdedir:

“ Biz, çalışan, görevini hakkıyla yapan, dürüst çalışanlara kesinlikle dokunmayacağız! Onlar yerlerinde kalacak ve görevlerine devam edeceklerdir. “

Palavranın en büyüğüdür bu!..

Hiçbir zaman, (çok az istisna dışında) söylenenler yapılmamış, vaatler tutulmamıştır!,,

İktidara hangi parti gelirse gelsin, kimsenin gözünün yaşına bakmadan, kendi adamlarını iyi mevkilere getirmekte en küçük tereddüt göstermemiştir…

Hem de bir çok dürüst ve çalışkan memuru, yandaşları olmadıkları için, ülkenin bir ucuna sürmekte sakınca görmemiştir.

Ne sağcı ne solcu, ne dinci, ne milliyetçi, nasıl bir yapıda olursa olsun, bütün hükümetler döneminde uygulama acımasızca devam etmiştir. Ve elan da devam etmektedir…

AKP, ülke bürokrasisinde ciddi bir biçimde kadrolaşmıştır.
Bu yöndeki iddiaların varlığını, basında çıkan çeşitli haber ve yorumlardan da artık herkes biliyor

Bu satırların yazarı;

AKP’nin 28 Mart yerel seçimleriyle işbaşına gelen bir Büyükşehir belediye başkanının ağzından seçilir seçilmez, yukarıda sözünü ettiğimiz “ çalışan kimseye dokunmayacağız…” türünden yaptığı açıklamaları bizzat işittikten sonra;
Bu zatın, başında bulunduğu belediyeyi kısa sürede nasıl AKP’lileştirdiğini ibretle görüp, AKP iktidarı hakkında gözü kara biçimde kadrolaşıyorlar iddialarına, artık yüzde yüz inanır duruma gelmiştir.

Anladık ki… Siyasette DİN İMAN olmuyormuş…

Koltuğu kapanın dinle olan bağlantısının inandırıcılığı hemen hemen hiç kalmıyor; İstediği kadar namaz kılmış olsa da, içki içmese de…

”Dün dündü, bugün bugündür” sözünden hareket ederek;
“Biz artık değiştik “ masalı ile işlerine gelen her şeyi yapıyor ve uyguluyorlar..
Resmi arabaların özel işlerde kullanımında ise gördüğümüz ve basında çıkan haberlerden öğrendiğimize göre, eskiye göre değişen hiçbir şey yok.

Hatta kimi iddialara göre,

Araçların özel işlerde kullanımı yönünde ciddi manada artış bile olduğu ileri sürülüyor.

Kimi belediyelerin sivil plaka ya da kiralık araba kullanarak, devletin resmi araçlarını istedikleri gibi kullandıkları yönündeki iddiaların biz de tanığıyız.

İşte burada yeri gelmişken, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in hakkını teslim etmek isteriz.

Resmi aracı evine gitmek gibi özel işinde kullandığı için hiç tereddüt etmeden koruma amirini işinden uzaklaştırdı.

Vatan Gazetesi yazarı Necati Doğru’nun bir yazısında belirttiği ve tanımladığı gibi; “Direnen adam” Sayın Cumhurbaşkanını, göreve gelmiş olduğu beş yıllık süre içerisinde, her konuda göstermiş olduğu, gerçek devlet adamlığı yönüyle, temsil etmiş olduğu “cumhur”un bir bireyi olarak içtenlikle ve saygıyla kutlarız.

Şimdi çok değerli okura soruyoruz.

Sizce, AKP iktidarı yolsuzluklar konusunda seçim meydanlarında söylediklerini yerine getirdi mi?

Yolsuzluklar bu hükümet zamanında ortadan kalktı mı ?

Milletin kör kuruşunun hesabı çalanlardan, çırpanlardan inandırıcı biçimde sorulabiliyor mu?

Gerçekten yolsuzlukların “DAMAR” ına girdiler mi(!)

Bu hükümet döneminde hiç yolsuzluk yapılmıyor dersek sanırız yanlış bir şey söylemiş olmayız. Hoppala, şimdi bu da nereden çıktı diyeceksiniz. Hemen anlatalım:

Görmüyor musunuz medyada son iki üç yıldır, bir yerlerde yolsuzluk yapıldığı yönünde ciddi bir habere hiç rastlayabiliyor musunuz?

Ya da rastladıysanız bu yönde kaç haberi, hangi gazetede ne zaman okudunuz ya da hangi televizyon kanalında dinlediniz? Söyler misiniz?

Sonuç olarak:

Artık yolun sonuna geliniyor..

Yeni bir seçim döneminin eşiğindeyiz.

Bakalım AKP yapılacak bir seçimde nerede olacak?

İktidarda mı muhalefette mi? Koalisyon mu yine tek parti iktidarı mı ?
Göreceğiz…

Evet… Zaman geçip, devran dönüp o günler gelince, saygıdeğer medyamızın da; nasıl bir format ve formasyon içinde olacağını umarız ibretle birlikte göreceğiz (!)

Sahi, şu dokunulmazlıkların kalkması konusunda ki verilmiş olan sözler nerede söylenmişti ?

Görüyor musunuz, bu sözün kim tarafından ve nerede ne zaman verilmiş olduğu meselesine giremedik.

Amaaan!.. Her şeyi bizler mi hatırlayacağız, biraz da bu sözleri vermiş olan çok değerli zat/ zatlar hatırlasın.!

Öyle değil mi yani?

Burhan Özbey
Yayın Tarihi : 28 Eylül 2005 Çarşamba 21:56:17


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?