Siyasi ve ekonomik rant mı sağlanıyor-Hasan Akgün

5216 Sayılı Yeni 'Büyükşehir Belediye Kanunu' na göre İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin yaptığı toplantıda, İstanbul haritası sil baştan değişmiş, coğrafi ve demografik ölçüler göz önüne alınmadan, siyasi ve ekonomik rantlar kıstas alınarak, yeni bir İstanbul yaratılmıştır.

Bu haritada, bağlı olduğu yerleri değiştirilen insanlara hiçbir şey sorulmamış, ikamet etme hakları ellerinden alınmış, insan hakları gasp edilmiştir. Bu kararla, insanların doğduğu, yaşadığı ve buralıyım dediği yerler değiştirilmiş, adeta vatandaş cezalandırılmıştır.

İlginç ve acı bir gerçektir ki; cezalandırılan tüm yerler AKP’ye oy vermeyen yerlerdir. Çatalca, Büyükçekmece, Binkılıç.. Bu ilçe ve beldeler sırf AKP'li olmadıkları için cezalandırılmışlardır.

Bu cezalandırma, burularda yaşayanların insan haklarını ayaklar altına alırken, AKP’li olmayan bu belediyelerin gelişme sahalarını kapatmış, gelir kaynaklarını hiç hakkı olmayan belediyelere devretmiştir.

Ekli plan ve haritada görüldüğü gibi, 50 yıllık Büyükçekmece İlçe Belediyesinin 'Çakmaklı Mahallesi' 11 memur kadrosu olan ve yüzde 90’ı Kaçak Yapılaşma ve Gecekondudan oluşan “Kıraç ilk kademe belediyesi'ne; 'Ahmediye Mahallesi' de aynı durumda olan “Tepecik  ilk Kademe Belediyesi' ne verilmiştir. Bu her iki belediye de AKP’lidir!

Kıraç ve Tepecik İlk Kademe Belediyeleri, Büyükçekmece’den alınıp, kendilerine bağlanan bu mahallelerden en az 10 yıl geridedir. Bu nedenle; modern ve hiçbir kaçak yapılaşmanın olmadığı Büyükçekmece İlçe Belediyesine bağlı olarak yaşayan Çakmaklı ve Ahmediye halkı şimdi gecekondu ve kaçak yapılardan oluşan bu belediyelere kendi arzuları dışında bağlandıkları için isyan etmektedirler..!

İşin İstanbul halkını ilgilendiren en önemli boyutu ise, Büyükçekmece’den alınıp, bu belirtilen İlk Kademe Belediyelerine verilen mahallelerin büyük kısımları ekli planda da görüldüğü gibi, İstanbul’a yılda yaklaşık 100 milyon m3 su veren Büyükçekmece Baraj Gölü İmara Kapalı Su Toplama Havzasında kalmaktadır. Büyükçekmece Belediyesi 50 yıllık belediye olup, yeterli ve yetişmiş kadrosu, ekipmanı ve tecrübesiyle bu “Su Toplama Havzalarını” bir bütünlük içerisinde 20 yıldan beri korumuş ve hiçbir şekilde gecekondulaşmaya ve kaçak yapılaşmaya meydan vermemiştir. Şimdi ise Büyükçekmece Belediyesinden alınıp, Kıraç ve Tepecik İlk Kademe Belediyelerine bağlanan alanların, bu belediyelerin yeterli teknik ve idari kadroları bulunmaması nedeniyle korunmaları da tehlikeye girmiştir.

Her iki “İlk Kademe Belediyesinin” merkezine gidilip bakıldığında, kendi bölgelerindeki gecekondulaşmayı ve kaçak yapılaşmayı kontrol altına almaktan bile ne kadar uzak oldukları apacık görülecektir.

Büyükçekmece İlçe Belediyesi ise; başta “Büyükçekmece Baraj Gölü Su Toplama Havzası” olmak üzere, kendisine bağlı tüm alanların imar planlarını tamamlamış, alt yapı sorununu çözmüş, bölgesinde bir tek kaçak yapılaşmaya ve gecekondulaşmaya dahi izin vermemiş, modern belediyecilik hizmetleriyle,Avrupa standartlarına yaklaşmış, Türkiye’de örnek bir belediyedir.

Bu yapılan taksimle, AKP’li olmayan, 50 yıllık Büyükçekmece İlçe Belediyesinin büyüme ve gelişim alanları 5216 Sayılı Yeni Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve henüz yürürlüğe girmemiş olan 5215 Sayılı Yeni Belediye Kanunu’na aykırı olarak tamamıyla kapatılmıştır. Yeterli teknik donanıma sahip, İstanbul’un en modern, gecekondu ve kaçak yapılaşmanın sokulmadığı Büyükçekmece’nin devamı olan Çakmaklı Köyü’nün aynı hizmetten yararlanması engellenerek, bir bakıma buradaki insanlar cezalandırılmıştır..!

Tepecik İlk Kademe Belediyesinin Hizmet Alanı 1380 Hektar, Kıraç İlk kademe Belediyesinin Hizmet Alanı ise 883 Hektardır. 50 Yıllık Büyükçekmece Belediyesinden AKP’li bu belediyelere verilen yeni mahallelerle (Köyler) Tepecik İlk Kademe Belediyesinin Hizmet Alanı 3514 Hektar’a, Kıraç İlk Kademe Belediyesinin Hizmet Alanı ise yaklaşık 2000 Hektar’a yükseltilmiştir. Büyükçekmece İlçe Belediyesine kalan kısım ise yaklaşık 5000 hektardır. Ancak; bu alanın yaklaşık 4500 hektarı yapılaşmanın yasak olduğu “Büyükçekmece Baraj Gölü Su Toplama Havzasında” kalmakta olup, imarlı alan ise yaklaşık 500 hektardır.

Kıraç İlk Kademe Belediyesinin toplam 11 memur kadrosu, Tepecik İlk Kademe Belediyesinin ise toplam 23 memur kadrosu vardır. Kendi var olan hizmet alanlarında kaçak yapılaşma ve gecekondulaşmayı engelleyemeyen her iki belediye de “Gecekondu Mahallesi” görünümünde olup, belediye hizmetlerini layıkı ile yapamamışlardır. Şimdi aynı kadro ve imkanlarla bu kadar büyütülen alanda bu hizmetleri nasıl yapacaklar, kaçak yapılaşmayı nasıl engelleyeceklerdir.?

Çatalca İlçe Belediyesi’de aynı işleme tabi tutulmuş, Çatalca’nın bitişiğindeki köyler, mahalleler Çatalca İlçe Belediyesinden alınarak, hiçbir ilgi ve alakası bulunmayan, Hadımköy İlk Kademe Belediyesine bağlanmıştır. Bu düzenlemeyle Cumhuriyetle aynı yaşta olan, köklü, tecrübeli Çatalca Belediyesi’nin hizmet alanı da aynı şekilde daraltılmış, mevcut alanında yeterli şehircilik hizmetini sunamayan Hadımköy İlk Kademe Belediyesinin hizmet alanı yaklaşık yedi kat büyütülmüştür. Çatalca Belediyesi de AKP’li değildir. Acaba buda mı bir tesadüftür? Yeni İstanbul haritasına bıkıldığında bu enteresan tesadüflerin sadece AKP’li olmayan belediyeler ve beldeler üzerinde olduğunu görürsünüz..!

Şimdi vicdanı olan, yetkili yetkisiz herkese soruyorum.

Bu kararda adalet var mı ?

Bu kararda insan haklarına saygı var mı ?

Bu kararda hukukun üstünlüğü var mı ?

Bu kararda hizmet anlayışı var mı ?

Yapılan bu uygulama AKP’li olmayan belediyeleri ve AKP’ye oy vermeyen halkı cezalandırmak değil midir ?

Yapılan bu uygulama sadece keyfiyetin uygulamasıdır. Halkımızın hür iradesi hiçbir şekilde dikkate alınmamıştır. “Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu” unutulmuştur.
Genel Mahalli İdare Seçimlerinden sonra, Başbakanımız Televizyon ekranlarından “Tüm belediyeler bizim belediyelerimizdir, hiçbir surette parti ayrımı yapılmayarak, hepsine eşit davranılacaktır.” demişti. Acaba, İstanbul Belediyeleri üzerinde yapılan bu uygulamadan sayın Başbakanımızın bilgisi var mıdır?

Bu bağlamda; siz değerli basın mensuplarımızdan istirhamım, bu haksız, hukuksuz, antidemokratik uygulamanın durdurulması yönünde değerli kaleminizle hakka ve haklıya destek vermenizdir.

Demokratikleşme ve AB sürecindeki ülkemizde, temel hak ve özgürlüklere saygı duyulduğu, keyfi uygulamalara yer verilmediği, hukukun üstünlüğüne önem verildiği bir yaşam tarzını yaratmanın hepimizin görevi olduğunu düşünüyor, İstanbul ve İstanbulluyu çok yakından ilgilendiren bu konuda göstereceğiniz hassasiyet için şükranlarımı sunuyorum.

Büyükçekmece Belediye Başkanı

Hasan Akgün