Gördünüz mü, ‘hukuk, adalet, hukuk devletinde yaşamak’ geldi bir gün lazım oldu işte...
Ancak, Bucak’ın mahkemeye delil sunmasıyla bir çok soru da gömüldüğü yerden çıkıp geliyor insanın aklına...
Öyle bilinmez, öyle fail-i meçhul sorular geliyor insanın aklına...
Mahkemeye sunulan delillerin Türkçesi’nin aslında, “Biz bir kahramanız!” ve “Ne yaptıksak devlet için yaptık...” demek değil de ya nedir?
Diğerlerinin dediği gibi, Susurluk’ta adı geçen her kişinin dediği gibi...
İyi de “Gel, bunları açıkla, ne yaptınız?” denildiğinde de “devlet sırrı” deyip susmak oluyor mu? Belgeleri kasada saklamak oluyor mu?
Kamuoyu, “devlet sırrı”nı mı, bunu mu sizden istiyor?
Ya ne istiyor?
“O dönemi fırsat bilip, “Devlet-siyaset-mafya-aşiret-örgütler” bağlantıları oldu mu, olduysa bu bağlantılarda kimler rol oynadı?”, “Bu işten kim ne kadar rant elde etti?”,”Devlet içinde devlet olundu mu?” sorularına yanıt istiyor.
İşte bu. Yoksa bunlar da mı devlet sırrı?
Madem, herşey devlet için, gidin devlete, yine gizli bir toplantıyla anlatın herşeyi, verin tüm belgeleri, olsun bitsin bu iş...
Şimdiye kadar “Susurluk’un sırlarını açıklıyoruz” diye yazılanlar, yapılan açıklamalar insanları “kahraman” gibi göstermekten başka neye yaradı, Allah aşkına? Hangi sır ortaya çıktı?
Yoksa, kim ister “terör” belasıyla, uyuşturucu-silah kaçakçılığının önlenemediği, derin ilişkilerin yaşandığı, hayatın her alanının üç kağıtçılık ve çıkar ilişkileriyle rant haline dönüştürüldüğü, yolsuzluk ve kara para cenneti bir ülkede içiçe yaşamak...
Yoksa, kim ister Türkiye gibi Atatürk’ün dehasıyla ulusal kurtuluş destanlarıyla bağımsızlığına kavuşmuş ve cumhuriyeti kurmuş, her karış toprağı şehit kanıyla sulanmış bir ülkeyi bölmek, parçalamak ve yok etmek için ortaya çıkartılan her türlü yasadışı örgütlere meydanı bırakmak...
Bazı günlerin geride kaldığına inanmak istiyorum.
Kim ne derse desin, -ister girelim ister girmeyelim- AB’ye uyum çalışmaları Türkiye’de yeni bir dönem başlattı.
...Ve artık, geleceğe ümitle baktığım, toplumsal barışın sağlandığı, temiz, insanların birbirine inandığı ve güvendiği, düşünce ve ifade özgürlüğünün yaşandığı, her yönüyle gelişmiş uygar bir ülkede yaşamak istiyorum.
Böyle bir ülkede yaşamayı kimler istemez?
Susurluk’un aydınlanması niye isteniyor, sandınız?