28
Mayıs
2024
Salı
ANASAYFA

Teknolojinin yan etkileri/Burak Ulaş

Önce, karşıdan gelen bir selamdı. Sonra bir kalem ve bir kâğıdın birlikteliği ile süslenen, kalemin kâğıt üzerinde bıraktığı o güzel izler. Şimdi ise; sadece parmak uçlarının ve gözlerimizin hissedebildiği sınırları olmayan bir dünya.

Dokunamadığınız, koklayamadığınız fakat görsel ve işitsel anlamda teknolojinin keşifleri kadar sınırları olan sanal bir dünya. Hızla büyüyen ve genişleyen fakat yararları olduğu kadar zararları da olan, sınırsız bilgi kaynağı; Internet.

Türk toplumu olarak her zaman olduğu gibi; bilgisayar ve Internet konusunda da yetersiz bilgi ve donanım yüzünden yararlarından çok zararlarını görmekteyiz. Öncelikle Internet nedir? Hangi amaçlar doğrultusunda kullanılmalıdır? Bu soruları cevaplamalıyız. Ancak bu soruları cevaplayabilecek insan sayısı çok az. Teknoloji açlığımız yüzünden, her türlü teknik ve teknolojik ürüne karşı bir zafiyetimiz söz konusu. Biraz gösteriş, biraz bilinçsiz merak yüzünden; insanlarımız teknoloji açlıklarını giderebilmek için, şaşılacak bir hızda ve hevesle saldırmakta ve tüketmektedir. Aslında bilinçli bir toplum olabilsek, bu kadar hızlı bir biçimde tüketmez, aynı zamanda da yanlış amaçlar içinde olmazdık. Teknolojinin insanlara getirilerinden çok, son günlerde zararlarından bahseder olduk. Yakın bir geçmişte televizyon ekranlarında gördüğümüz, güzel bir meslek ya da amaçmış gibi reklâm sloganı olarak kullanılan “Hacker Ana” sloganı. Neyse ki duyarlı vatandaşlar sayesinde yayından kaldırıldı sandık ki, yeniden yayınlanmaya başlanmış. Bir yandan da, her gün haberlerini aldığımız tecavüz olayları ve çocuklara yönelik istismarlar.

Bu olaylar, toplumumuzun ne kadar eğitimsiz, bilgisiz ve psikolojik sorunları olduğunu açıkça gösteriyor. Diğer taraftan da olaylara karşı duyarsızlığımızın da bir kanıtı. Konusu açıldığında, “çocuklar bizim geleceğimiz, yarınlarımız” diye bahsederiz. Aslında bizler çocuklarımızın gelişimlerinde, her konuda yanlarında olmazsak, hata yaptıklarında şiddet uygulayıp cezalandırırsak, yanlışları ve doğruları güzel bir dil ile gerektiği yerde anne ya da baba olmak üzere yönlendirip anlatmaz doğru yolu bulmalarını sağlamazsak; o çocuklar da bizim geleceğimiz yarınlarımız olamazlar. Burada iş sadece anne baba değil eğitmenlere de düşmektedir. Geçtiğimiz günlerde yapılan 17. Milli Eğitim Şurasında da gördüğümüz, hatta okullarımızda verilen eğitimde, uygulanan müfredatlarda, hayretler içinde kaldığımız, konular ve eğitim sistemi var. Gördüğümüz üzere; yapılan şuralarda, konulara çözüm bulmak yerine, iktidarda bulunanların eğitimde görmek istedikleri daha doğrusu kişiselleştirdikleri bir eğitim sistemi uygulanmaktadır. Sadece eğitim sistemi ya da politikası değil derdimiz. Gözlerimizin bakar kör olmasından kaynaklanan, çocuklarımızı ve gençlerimizi yanlışlara sürükleyen, en başta eğitimsizlik, televizyon ve bilgisayar illeti. İster istemez, “Biz nereye gidiyoruz?” sorusunu sorduran bir yaşam biçimi.

Ekranlarda sayısı belli olmayan; gereksiz yarışmalar, reyting kaygısı ile yapılan diziler, kadın programları ve daha birçok program. Internette ise çocuklarımızı ve gençlerimizi saatlerce bilgisayar başında tutan; oyunlar ve pornografik yazılımlar sayesinde birileri bu işlerden gelir elde ederken, toplum olarak; kültürümüzü, aile bağlarımızı, örf ve adetlerimizi tamamen unuttuk. Yolda giden birini durdurup bir sorun; oturduğu binada tüm komşularını tanıyor mu? Ya da hiç aile olarak oturmaya gitti mi? Alacağınız cevap bellidir. Kimseyi ya da çoğunu tanımıyordur. Hatta isimlerini bile bilmez.

Geçen yıl, bir akşam; evde yemeğimizi daha yeni bitirmiş, soframızı toparlamış ve bulaşıklar yıkanmıştı ki, elektrik kesildi. Normal olarak hep bir ağızdan “aaaaaaaa” dedikten sonra mumlar yakıldı, aile fertlerinin hepsi salonda toplandık. Kısa bir süre sessizlik ve loş mum ışığında oturduktan sonra başladık eskilerden anlatmaya. Bir yandan eskileri anarken bir yandan da beraber olmanın mutluluğu içerisinde, elektrik geldi. Gelen elektrik aslında hepimizin canını sıkmıştı. Çünkü hep birlikte yaptığımız konuşmalar tüm gerginliğimizi ve stresimizi almıştı. Hepimizin yüzünde, şaşkınlık ve anlaşılmaz mahzun bakış vardı. Bunun devam etmesi gerektiğini düşündüğüm anda, kalkıp sigortayı kapattım. Artık elektrik yoktu ve mum ışığında kaldığımız yerden devam etmiştik. O akşam yaşadığım mutluluğu unutamadım. Bazı akşamlar, kimseye söylemeden sigortaları kapatıp herkesin salona toplanmasını sağlıyorum. Ailem ile zaman geçirerek televizyon ve bilgisayar olmadan ne kadar huzurlu olduğumuzu anlamıştım.

Söylemek istediğim; lütfen bir kez deneyin, ne kadar güzel olduğunu, gerçekten sorunların ve soruların yanıt bulduğunu, aile bağlarınızın ne durumda olduğunu göreceksiniz. Sonuç olarak, bu durum aile bağlarınızı da güçlendirirken, çocukların da doğru yolu bulmasını sağlayacaktır.

Toplumumuzu oluşturan aileler, kendi içlerinde sorunlarını, en azından manevi anlamda mutlu olmayı başarabilirlerse, eskiden olduğu gibi; “Türk toplumu; misafirperverdir, çalışkandır, manevi değerlerine bağlıdır, inançlıdır ve azimlidir” diyebiliriz. Tüm dünya da bizi kınamaz, daha iyi bir hayat sürebiliriz ve suç oranları düşer.

Kız çocukları annelerini, erkek çocuklar da babalarını örnek olarak alırlar. Anne ve baba olarak, çocuklarınıza örnek olduğunuz için, önce kendinizi yargılayın. Çocuğunuza iyi bir örnek olabilmiş misiniz? Saygıyı, sevgiyi, doğruluğu ve dürüstlüğü öğretebilmiş misiniz? Çocuklar bir hamura benzer. Fazla serbest bırakırsanız, elinizden kayar gider. Fazla da sıkarsanız, parmaklarınızın arasından fışkırırcasına kaçar gider. Her iki durumda da kaybedersiniz. Ancak, anne ve baba olarak güzel bir ortam sağlarsanız, hayat tecrübelerinizle ve yaşadıklarınızla onları tam kıvamında pişirir, gelecek nesillere kendinize ve toplumumuza yaralı bireyler yetiştirmenin haklı gururunu yaşarsınız.

Daha iyi bir toplum olmak için; çocuklarımıza sahip çıkalım.

Saygılarımla,

Burak ULAŞ

burakulas@hotmail.com
Burak Ulaş
Yayın Tarihi : 16 Aralık 2006 Cumartesi 16:54:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
buddaheat IP: 88.231.192.xxx Tarih : 17.12.2006 14:24:02
çok güsel olmuş valla ellerinize sağlık..:)

emre erözgün IP: 78.162.162.xxx Tarih : 19.10.2008 20:19:23

çok teşekkürLer çok işime yaradı.