TMY sadece Apo’ya değil, Gülen’e ve şeri suçlara da özel af yasası...

Deniz Baykal hayatının hatasını yaptı..

6. madde tuzağına düştü..

Baykal’a bu uyarıyı kim yaptı bilinmez..

Aslında uyarı yapılması gerekir miydi işte o bilinir.

Baykal gibi, hukuk bilgisi olan avukatlık yapan birinin, Terörle Mücadele Yasası’nın 6. maddesinin konjöktüre göre yorumlanacağını bilir…

Yaptığı yaygara hukuk anlamında doğrudur.

Ammaaaa…

Vahim, hatta çok vahim bir hata yapılıyor..

Kanımca 6. madde ile ilgili uyarıyı bizzat AKP’liler yaptı.

Türkiye Baykal ile birlikte 6. maddeyi ve “Apo’nun tahliyesi”ni konuşurken çok önemli bir şey gözden kaçtı.

O gözden kaçan madde sayesinde Fetullah Gülen Türkiye’ye dönüş hazırlığına başladı.

Hatta hatta henüz çıkmayan TMY’nın atfen mahkeme Gülen’in beraatine karar verdi.

Bir adım daha ötesi Gülen’in avukatları mahkemeye “Çıkacak TMY’i örnek göstererek tahliye talebi” ile başvurdu.

Ve talep yerinde bulundu.

Gülen beraat etti.

Gülen’in beraat gerekçesini iyi okuyun

“TMY’da yapılacak değişiklikler göz önüne alınarak,subut etmemiş deliler……beratine”

Yapılacak değişiklik sözüne aldanmayın..

Aslında “gözden kaçan madde” deyimi yanlış…

Çünkü “o madde görünmez” oldu..

Terörle Mücadele Yasası’nın bir önceki halinde “Silahsız suç örgütleri” , “Silahsız terör örgütleri” kavramı vardı ve buna bir ceza veriliyordu.

Şimdi suç yok cezada yok..

Çünkü yasada öyle bir tanım yok..

Olmayan bir suçtan dolayı da kimseyi hapiste tutamazsınız.

Yasa TBMM’den geçtikten bir süre sonra “içerde ki bir sürü eski mahkum” silah taşımadıkları iddiasıyla kendilerinin terör örgütü üyesi kavramından çıkarılması için yargıya başvuracak ve tahliyesini isteyecek.

Yani hizbullahçılar İBDA-C, Hasan Mezarcı, Şevik Yılmaz, Metin Kaplan vb…

Tabi yasal boşluktan en çok ta “şeri bir devlet kurmak için suç örgütü oluşturmak”tan yargılanan bir çok kişi “silahlı örgüt olmadıkları” için yararlanacak.

Yani TMY şeriatçı örgütlere af yasasına dönüştü…

Hatta onları önore etti ve hepsini fikir suçlusu saydı.

Çünkü savunma bu noktadan yapılacak ve denecek ki; 301 madde bunları engelmeye yeter..
Yani demokratik bir devlet hamaseti ve fikir suçlusu…

Buna kim inanacak… Kim fikir suçlusu kavramını kabul edecek..

Tüm mesele bu; şeriat düzeni kurmak eylemi bir fikir suçu olarak kabul görünse ve gerekli onayları alırsa, kapsamı ciddi şekilde genişleyecektir..

Ne kadar genişleyecek…

Orasını kestirmek güç..

Ama tüm bu oyunları, birileri ustaca oynadı ve kimse uyanmadı.

Yani çevir kazı yanmasın yaptılar.

Zaten Adalet Bakanı bu konuda ilk mesajı da verdi..

Gülen’i Türkiye’ye davet etti..

Şuna kesin inanabilirsiniz..

Bundan sonraki adım yasalardaki laiklik tanımının değiştirmesidir.

AKP seçim startı almadan önce bu yasaları değiştirmek zorunda..

“6. Madde” Güney doğu’ya

“Silahsız terör örgütleri” ise şeriat çevrelerine seçim mesajıdır..

Gülen’in cemaatinin üzerindeki etkisi malum…

Tek işareti yüz binlerce oyun AKP’ye akmasını sağlayacaktır..

6. madde yaygarasının sonucu belli olmuştur..

Diyarbakır’da daha 6-7 ay önce 700 kişinin dinlediği Erdoğan’ı bu kez 20 bin kişi dinlemeye geldi.

Daha düne kadar hakkında neredeyse “vatan haini” suçlaması yapılan Diyarbakır Belediye Başkanı Baydemir, Erdoğan’ın “âdeta bir muhafızı gibi” peşinde dolaştı..

Yani Türkiye Baykal sayesinde “6. madde ile içi boş bir kavga” içindeyken, atı alan Üsküdar’ı geçmek üzere..

Baykal, bir siyasetçi ve hukukçu olarak daha dikkatli olmak zorunda..

PKK kadar, şeriat güçleri de bu ülke için tehlikedir..

Hele hele CHP’nin bunu en iyi bilen parti olması gerekir..

Baykal oturup döğünüyor; Türk entelektüeli CHP destek vermiyor..

Niye versin…

Sen olsan verir miydin?.

Uyanda birlikte, muhalefet edelim..