19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Yunan Adalarına Vize Hafifletilmelidir

Geçen sayımızda Ege denizindeki Yunan adalarina yaptiğim gezi yazısı bayağı olumlu eleştiriler aldı.Bir çok Turizmcinin düşüncesi bizim henüz adam gibi turizm yapmadığımız idi.Diğer önemli bir konuda Rodos adasinda yaşıyan Türklerin varlığından çoğu kimsenin haberdar olmadığıydı.Rodos un yukarsında olan Istanköy adasındada Türk soydaşlarımız azınlıkta olsa yaşıyorlardı.Maalesef bu adalarda Türkçe eğitim öğetim hakkı onlara henüz verilmemiş.Ulusal basın Heybeliada Ruhban okulu ile ilgilenirken şu ana kadar bu adalarda ne zaman Türkçe eğitim başlıyacak sorusunu gündeme taşıyamadı.Taşımayı bırakın bu adaların uzerinde yaşıyan Türklerden haberleri yok.Atinada görev alan Türk gazetecilerde bol bol Sirtaki yapıp Yunan yemeklerinden bu konuya pek vakit bulamıyor olsa gerek.Son günlerde ulusal basında hıç hayatında Yunan adalarına ayak basmamıs gazeteci ağbilerimizin Yunanistandaki tecrübelerini bize anlatmalarını hayretle okudum.Demekki gidip görüp one göre yazmak gerekiyor.Masa başında yazılan yazıların hiç bir geçerliliği olmuyor.

Herneyse biz yolculuğumuza kaldığımız yerden devam edelim.Bir akşam Naxsos adlı adada Yunan Folkloru gösterisi vardı.Limanda , herkesin görebileceği şekilde gayet sade bir sahne hazırlanmıstı.Adalıların kendi kurduğu Amatör Folklor Grubu sahne alıyordu.Öncelikle güzel bir tanıtım konusması ve Yunan Kültürü,Folkroluru üzerine açıklamlardan sonra Folk dansçılar dans etmeye basladı.Restaurantlarda ve Çay bahçelerinde oturacak yer yoktu.Etrafta sucuk-ekmek satan yada seyyar satıcılardan eser yoktu.Herkese isini yapıyordu.Yani restaurantlar ve çay bahçeleri gayet guzel servis yapıp para kazaniyordu.Inanın bir bos masa için en az 15-20 dakika ortalıkta dolandım.Gece 23 te program bitti ve ortalık dahada güzellesti.Insanlar gecenin getirdigi rehavetle daha fazla restaurant ve kahvelerde kaldılar.Bu da Yunanlılara daha fazla Euro olarak döndü.Gürültü namına hiç ama hiç rahatsız edici bir durum yoktu.

Bizde ise bu tarz etkinlikler maalesef yanlıs yapılıyor.Söyle bir örnek verirsek.Her yıl mubarek Ramazan ayında Sultanahmet Camisinin önünde panayır kurulur .Mubarek Sultanahmet Efendi Hazretlerinin ve Ailesi nin Mezarları önünde gürültü patırtı,sucuk e-ekmek kokuları hiç ama hiç eksik olmaz.Halbuki benim çocukluğumda Rahmetli Babam bize Istanbulun en güzel camilerini gezdirirken gidilen caminin az çok bir anlatımını yapardı.O zamanlar böyle mubarek camilerin önü satıcılarla kapatılmaz tam tersine mevlit sekerleri dağıtılırdı.Dualar,Fatihalar,ilahiler eksik olmazdı.Gül kokusu hertarafi kaplardı.Trafiği düzenleyen kahyalar yayalara her zaman yolaçardı.
Galiba devir değisiyor ya biz geri kaldık yada geleneklerimiz göreneklerimiz artık hakettiği değeri göremiyor.Bunun en büyük sorumlusu bizler olsa gerek.Kendi kulturumuze ve geleneklerimize uzak kalmaya basladık.

Benim bastan beri anlatmaya çalıstığım esas konu bizim son zamnlarda hızla öğrenmeye basladığımız turizm konusu için Yunanlıların bazı olumlu uygulamalarını örnek alabiliriz.Onlar turizme bizden çok önceleri basladı.Komşunun bu tecrubelerinden faydalanabiliriz.Ama daha önce yapılması gereken is Türkiye Cumhuriyeti vatandaslarına uygulanan vizenin haifletilmesi gerekiyor.Bunun için Yunan devletine ve hükümetine bizim sivil toplum örgütleri vasıtasıyla baskı yapmamız gerkiyor.Bu gün adalarda yüzbinlerce Yunanlı turizimci Türk Turistlerin gelmesini bekliyor..Özellikle Turizm sezonu dısında bu adalar tamamen ıssızlasıyor..

Son olarakta Yunan adalarına gidip Türk kahvesi içmeden dönmeyin.Her ne kadar Albaylar Cuntasından sonra Türk Kahvesi Grek Kafe diye Turistlere sunulsada öz be öz Anadolu kültürünün burada izlerini görebiliyorsunuz.Restorant ,çaybahçesi ve kafelerin menulerinin ilk içeceği Grek Kafe diye yazılmıs.Belliki Albaylar Cuntası bu konuyu iyi çalısmıs.Hemen arkasında diğer Italyan kafe markaları geliyor.Akıllı bir sekilde kendi yasam kulturlerini en öne çıkarıyorlar.
Bende bu son gunlerde Arçeliğin çıkardığı tasarım ve lezzet harıkası Telve Kahveden kendime 2 dakikada keyif kahvesi yapıyorum.Cezve derdi,tasma ve temizlik derdi olmadan yanında Mısır Çarsısındaki Malatya Pazarının taptaze fıstıklı lokumuyla harika bir Türk kahvesi inanın iyi gidiyor.Türk Kahvesinin kıymetini Yunan adalarında daha iyi anladım.Kurukahveci Mehmet Efendinin taze Türk Kahvesi mutfağımızın yeni parfumu oldu.Türk Kahve kulturunu en son teknoloji ile harmanlayıp tekrardan bize keyif anlarını yasatanlara minnettarım.
Yasan Türk Lokumu yasasın Türk Kahvesi.
Saygilarimla
Nurdoğan Şengüler
Yayın Tarihi : 10 Kasım 2004 Çarşamba 17:03:23
Güncelleme :10 Kasım 2004 Çarşamba 20:07:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?