23
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Antalya denince... 7Mehmet (Nükhet Everi)

Antalya denince profesyonel turist rehberi olmama rağmen aklıma tarihi mekanlar ve turizmi çağrıştıran ne varsa onlar değil de, 65 yıllık bir efsane gelir: 7Mehmet...
 
Antalya’da kaybolmaya yüz tutan ya da özlediğiniz pek çok şeyi bulabileceğiniz bir mekân 7Mehmet.
 
En güzel gün doğuşu, en güzel dolunay, en güzel Antalya manzarası denince: 7Mehmet.
 
En iyi yemek denince: 7Mehmet.
 
7Mehmet tam 65 yıllık bir efsane. “Yemediğim ve emin olmadığım yemeği müşterilerime sunmam” ve “Her babanın gönlünde yatan evlatlarının adını yıllarca yaşatmasıdır” diyen ve kendisi de efsane olan bir adamın, 7 Mehmet’in yarattığı bir efsane.
 
Kalitesinden taviz vermeyen yerlere bayılırım. Hele hele Cumhuriyet dönemi insanlarının o dönemin şartlarına karşın tüm yüreklerini koyarak kurdukları işlerinin evlatları tarafından ‘yaşasaydı gurur duyardı’ dedirtecek bir şekilde devam ettirilmesine ise şapka çıkartılması gerektiğini düşünürüm.
 
7Mehmet’in 1993/1994 yıllarında Antalya’da yaşayıp çalıştığım dönemde her fırsatta gittiğim eski yerinde de, şimdiki yerinde de dikkatimi çeken, istisnasız herkesin daha kapıdan içeri adımını atarken kendisini sarayına gelmiş bir kral ya da kraliçe gibi hissetmesi ve bu durumun orada bulunulan süre zarfında hiç değişmediği.
 
Dikkatli olun! 7Mehmet alışkanlık yapar. Düşünün, zarif ve lüks görüntüsünün hiç rahatsız etmediği bir mekândasınız, karşınızda nefis bir Akdeniz manzarası (gecesi başka güzel, gündüzü başka) ve en zor gurmeleri bile mutlu edecek bir yemek sunumu. ‘Yeme de yanında yat’ dedirten bir görüntü masanızın üstündeki. (Ama siz yanında yatmayın, yiyin.) Çatalınızın ucundan kalbinize gidecek bir dokunuş. Daha ilk lokmada sizi esir alacak bir tat.
 
Dikkatli olun! Kalbinizi çalar 7Mehmet, sizi müdavimi yapar. Benim gibi “Antalya’da da balık mı yenir?” diyen bir balık delisi İstanbulluysanız, lafınızı geri almak zorunda kalırsınız. Her daim işinin başında bulacağınız, babasının mirasını en güzel şekilde taşıyan Hakkı Akdağ size öyle bir balık ziyafeti çeker ki, aklınız durur.
 
Bu lokantada size kendinizi kral ya da kraliçe gibi hissettirenlerin bir başka zarif tarafı da, müşterilerinin her türlü isteğini, alışkanlığını bilmeleri. İkinci gidişinizde görürsünüz. Sizi tanıyorlardır artık. Nerede oturmak istediğinizi, ne yemekten hoşlandığınızı, neyi sevmediğinizi velhasıl her şeyi...
 
7Mehmet’in beni etkileyen başka bir yönü de, son yıllarda pek çok lokantanın içine düşürüldüğü duruma düşmemesi. Ucuz fiyatlara turist gruplarına kiralayamaz, büyük organizasyonlar düzenleyerek kapatamazsınız 7Mehmet’i. Müşterisi de bunun bilincinde telefon etme gereği duymadan gelir lokantasına.
 
Ben 7Mehmet’in eski yerini çok seviyordum ama bu yeni yeri de inanılmaz derecede hoş. (Yedi yıl sonra ‘yeni’ demek ne kadar doğru olur bilemiyorum ama...) Çok büyük emek var mimaride. İç ve dış mimari tasarımı çok güzel. Rahatsız eden tek bir noktaya bile rastlamadım açıkçası. Hatta Hakkı Akdağ’ın önüme düşüp bütün binayı en ufak ayrıntısına kadar gezdirip her kapıyı açması benim burayı sevmekte ne kadar haklı olduğumu gösterdi. Çünkü bu yapılan şey cesaret işidir. İnsan bunu ancak her şeyine güvendiği bir yer için yapabilir. Tebrik edilmesi gereken bir müessese. İnanılmaz bir tasarım, her yerde olması gereken (ama ne yazık ki olmayan) bir hijyen. Pırıl pırıl her yer. Gururla gezdiriyor Hakkı bey eserini. Mimarın ve ekibinin hakkını veriyor, gerçekten müthiş bir iş başarmışlar. Havalandırması, ısıtması, su arıtması ve daha pek çok detay ağzınızı açık bırakacak tarzda.
 
Benim ağzım ise mutfakta açık kaldı. Hakkı bey mutfağı kendi tasarlamış, mimara bırakmamış. Harika olmuş. Biraz dikkat ederseniz aslında labirent gibi görünen mekânda labirent yok. Her şey ortada. Gizli saklı yok.
 
Keşke her yer böyle olabilse! Sanırım “Türkiye’nin en iyi 10 lokantası” ve “Türkiye’nin en iyi manzarası olan 10 lokantası” gibi listelerde daimi bir yeri olması gereken lokantaların başını çeken bir mekân burası.
 
Bu lokantada kimler yemek yemiş, kimler yemek yer, kimler müdavimi, kimler yalnızca burada yemek yemek için Antalya’ya gelir, onur defterinde kimlerin isimleri var? Bunları saymak bu satırlara, sayfalara sığmaz, ayrıca birilerini mutlaka unuturuz, ayıp olur. Ama herhalde tahmin edebilirsiniz. 
 
Hakkı Akdağ’ın oğlu Mehmet bu efsaneyi ileride yaşatmaya devam edecek gibi görünüyor. Hakkı beye soruyorum: ’65 yıl dile kolay. Bir şey yapmayı, kutlamayı düşünüyor musunuz?’ Cevaba bayıldım: ‘Hayır. 100. yıl için düşünüyorum.’ (Hiç de şaka yapar bir hali yoktu. Ben de ciddiye aldım ve alıyorum.)
 
Beynine, gönlüne sağlık dostum. Biliyorum bu efsane 100 yaşına geldiğinde de bugünkü gibi sapasağlam ayakta olacak. Umarım biz de yaşar görürüz o günleri ve kutlarız hep beraber.
 

İyi ki varsın 7Mehmet!

Atatürk Kültür Parkı No.333 Antalya

Tel: 0242-2385200 (4 hat)

www.7mehmet.com

Yayın Tarihi : 5 Mart 2005 Cumartesi 10:13:24
Güncelleme :5 Mart 2005 Cumartesi 10:20:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?