19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Bilinen Ama Tanınmayan İlçe: Susurluk

Sarp Polatlılı’nın Susurluk izlenimlerini Birgün gazetesindeki ’Sevmek Tanımakla Başlar’ adlı köşesinden alıntılayarak aktarıyoruz:

Bu güne kadar "Susurluk" ile ilgili bir çok yazı okudunuz. Ama bu yazıların hiç biri Balıkesir ilimize bağlı olan Susurluk ilçemizi size anlatmadı. "Susurluk" adı bir yerlerde geçtiğinde, siz bu şirin ilçeyi değil, bu ilçede meydana gelen o meşhur trafik kazasını anladınız. Bunda pek de haksız sayılmazsınız. Çünkü bu kaza, yıllardır bilinen ama somut olarak belgelenemeyen bir çok karanlık ilişkinin ortaya çıkmasını sağladı…

Susurluk ilçesi; geçmişte, bulunduğu yerin sulak olması ve bol miktarda su sığırı ya da halk arasındaki adıyla camız yetiştirildiği için, "Susığırlığı" diye bilinmekte iken, zaman içerisinde söyleniş değişmiş, ilçenin adı Susurluk’a dönüşmüş.

Bölgede arkeolojik ve tarihsel incelemeler tamamlanmamış. Bu nedenle, elde edilen ilk verilere göre: Trakya tarafından gelen Misyalılar bölgenin bilinen ilk sakinleri. Frigler, Lidyalılar ve Bizanslılar ise burada yapılan kazılarda eserlerine ulaşılan halklar.

Çok yıllar sonra, Anadolu’da Türk beyliklerinin kurulduğu dönemde, bu topraklar Karesi Bey’in olan İnebey Vakfına aitmiş, sonraları aynı beyin torunları tarafından bölge, çiftlik haline getirilmiş.Çiftlik halindeyken İstanbul ve Bursa yolu güzergahında bulunduğundan, gelip geçenlerin dinlenmesi için Yeniçeri Mustafa Çelebi tarafından bir mescit ve kervansaray yaptırılmış. Susurluk, ilginçtir o yıllarda da gelip geçenler için önemli bir dinlenme ve durak merkezi olmuş. Zaman içerisinde, Hacı Hatipoğulları buraya yerleşmiş ve giderek bir köy oluşmuş.

İlçe, henüz bir köy halinde iken, bulunduğu stratejik konumundan dolayı 19. yüzyılın ortalarında buraya "Pazar" kurulmuş.

1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda işgale uğrayan bölgelerden, Anadolu içlerine çekilen Türkler ve diğer Müslüman halklar, bu bölgelere yerleştirilmişler. Özellikle; Bulgaristan, Romanya ve Kafkasya’dan bölge yoğun göç almış. Tatarlar, Çerkezler, Bulgaristan ve Romanya Türkleri ile karakeçili Yörükleri bölgenin günümüzde de yaşayan toplulukları.

Yaşanan savaşlar bölgedeki diğer halkların buradan uzaklaşmasına yol açmış.

Göçler sonucunda giderek kalabalıklaşan bölgede; 1892 yıllarında Susurluk bir nahiye olmuş, 1901 yılında ise belediyesi kurulmuş. Cumhuriyetin kuruluşundan sonra, 1926 yılında da burası bir ilçe olmuş.

Cumhuriyet öncesi Yunan ordusunun istilası altına giren ilçe, 5 Eylül 1922’de Ulusal güçler eliyle bundan kurtulmuş.

Susurluk’tan geçenler burada yapılan bol köpüklü ve yağlı ayrandan içmeyi, yanında da mihaliç peynirinden yapılan tostu yemeyi ihmal etmezler. İlçenin Göbel beldesi et lokantaları, Karapürçek beldesi ise at yarışları ile ünlü.

Deniz seviyesinden fazla yüksek olmayan bölgede, ortalama rakım 63 metre. Çataldağ, Sularya dağları ve uzantısı Keltepe; ilçenin en yüksek noktaları. Dağlık yerlerde yoğun orman bölgeleri var. Araziler biraz engebeli. Tarım ise Susurluk Havzası’nda yapılıyor. Karasal iklimin hüküm sürdüğü ilçede, Susurluk Çayı ılıman bir ortama yol açıyor. Lodos rüzgarı estiğinde yağmurda beraberinde geldiği için, bu rüzgara Susurluklular "Gözü yaşlı rüzgar" diyorlar.

İlçenin bitki örtüsü çok çeşitli: Step alanlarında gelincik, çobançantası ve çalılıklar, orman alanlarında ise ağırlıkla; kayın, kızılağaç, ıhlamur, gürgen, ardıç ve defne ağaçları bulunuyor.

Şehrin içinden Hatap deresi, Epçeli ve Aralık dereleri geçiyor. Simav Çayı, ilçede Susurluk Çayı olarak biliniyor. Coğrafik olarak bölgede göl yok. Gürece Köyü üzerinde Aydere mevkiinde bir Gölet var. Yıldız Köyü ’nde jeotermal enerjide kullanılacak, sıcak su kaynakları var. Hazırlanan projelerle; bu kaynak ilçenin merkezi ısıtılmasında ve seracılık da kullanılmak isteniyor. İstanbul-İzmir karayolu ile İzmir-Bandırma demiryolu ilçenin içinden geçiyor. Bandırma hızlı feribotu da ilçeye 48 kilometre uzaklıkta.

İlçe halkının önemli bir bölümü kırsal kesimde yaşıyor. Çünkü burada ekonominin temelini, tarım, sanayi ve ulaşım sektörleri belirliyor. Domates başta olmak üzere narenciye dışında her tür sebze ve meyve yetiştiriliyor. Hayvancılık son derece güçlü yapılıyor. Bu nedenle, yem bitkilerinin yetiştirilmesine büyük önem veriliyor. Et ve süt ürünleri oldukça bol elde ediliyor. Türkiye’nin en önemli süt ürünleri markalarının üretim tesisleri, Susurlukta bulunuyor. Salça Domates İşleme fabrikaları, dondurulmuş gıda tesisleri birkaç tane ve bu fabrikaların teknolojileri yüksek. Şekerpancarı ekimi ve şekerpancarı işlenen fabrika ilçe de diğer bir istihdam alanı yaratıyor.

Tarım yapılan alanlarda ağırlıkla: Arpa, buğday Çavdar, mısır pancar üretimi ile bağcılık yapılıyor. Ayçiçeği, bolca üretiliyor. Ayrıca bitkisel yağ üreten bir fabrikası da var.

Bölge madenler açısından da zengin. Geleceğin petrolü sayılan bor mineralleri Sultan Çayı Havzası’nda bulunuyor. Yine, aynı havzada antimon ve jips madenleri var. Dereköy yakınlarında maden suyu, yıldız köyü yakınlarında kaplıca var. Bir de Friglerden kaldığı sanılan bir hamamın bulunduğu Kepekler kaplıcası var.

İlçede 1989 yılında başlatılan "Susurluk Ayran, Sanat ve Kültür Şenlikleri son yıllarda "kurtuluş günü" ile birlikte kutlanmakta. Mesire yerleri olarak; ilçeye bir kilometre uzaklıkta bulunan Çaylak ile Aygır çeşme ve Çatal Dağ çevresi sayılabilir. İlçe çevresinde, yukarılara doğru geniş bir ormanlık alan var. Piknik, rafting ve doğa sporları bu ilçemizde en güzel şekilde yapılabilir. Şehrin içinde; çok güzel ve geniş bir dinlenme parkı var. Bir süre önce bu parktaki yaşlı ağaçlar kesilmiş, yerlerine yeni ağaçlar dikilmiş. Yine bu parkta gençler için bazı spor tesisleri de bulunuyor.Ayrıca ana yol güzergahı boyunca, oldukça modern ve büyük dinlenme tesisleri var.

SARP POLATLILI - BİRGÜN GAZETESİ
Yayın Tarihi : 13 Aralık 2004 Pazartesi 01:38:11
Güncelleme :13 Aralık 2004 Pazartesi 12:29:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
GÖKHAN KARADUMAN IP: 85.98.83.xxx Tarih : 10.10.2006 19:24:55
Sayın Polatlı'ya Susurluk'umuzu bu kadar güzel ve doğru anlattığı için teşekkür ediyorum ve saygılarımı sunuyorum. İyi Günler

serhat söyler IP: 88.241.189.xxx Tarih : 20.07.2008 17:00:24

bu resimdeki yer susurluk değildir heralde yani şu an böyle bir yer yok 19. yy dan kalma sanırım xd yorum yazarsanız sewinirim