19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Bir Beyoğlu Keyfi: Gölge Kahve

Beyoğlu’nun keyfini çıkartma zamanları geldi.
 
Beyoğlu her zaman cıvıl cıvıl, her zaman dolu. Aynı oranda da gürültü var ana caddede. Belki sinemaya, belki alışverişe, belki de sadece öylesine gezmeye çıktınız. Canınız bir kahve ya da damak tadınıza hitap edecek bir yemek çekti, ama gürültü duymak, yüzlerce insanı görmek değil de birazcık kafanızı dinlemek istiyorsanız, size güzel bir önerim olacak:

Gölge Kahve.
 
Ben  sadece bir kahve içeriz diye düşünüyordum, arkadaşım Aydan da limonata. Beni kandırdı. ‘Buranın limonatası çok güzeldir’ dedi. Aydan’a güvenirim bu konularda, ‘peki’ dedim, iki limonata ısmarladık.
 
Gölge Kahve daha ilk gördüğünüz an içinize bir ferahlık hissi veriyor. Arka sokaklardan birinde, mini minnacık bir mekân olmasından mı, etrafınıza baktığınız zaman evlerin duvarlarından ziyade yeşillik görüyor olmanızdan mı, bilemiyorum, ama bende uyandırdığı duygu ferahlıktı.
 
Limonatası gerçekten de pek güzelmiş. Tavsiye olunur! Limonatayı içerken oldukça yavaş davrandım. O mekânda kaldıkça kalasım geldi. Sebebini çözdüm çabucak. Burada kendinizi rahat hissetmeniz için her şeyi yapıyorlar. Bir kere asla kendinizi zorlanmış hissetmiyorsunuz orada bir şeyler ısmarlamazsam bana kötü kötü bakacaklar diye.
 
Kitabınızı alıp gidin, ya da oradaki dergileri alıp okuyun. Çok hoş bir yer.
 
Ben limonatam bitince kahve içmek istedim, ama Aydan yemek yemeyi teklif edince duvardaki tahtadaki listeye bir göz attım. Aydan domatesli pilav ve köfte, ben de tavuk külbastı ısmarladık. Yemekleri mekânın sahibi Mehtap hanım hazırlarken seyrettim onu, sanki evinde misafirmişim gibi geldi. Yemeği yedik ve ben Mehtap hanıma teşekkür etmek istedim. O ana kadar arkamızdaki masada kitap okuyan Mehtap hanımdan Gölge Kahve’nin dört seneden beri varolduğunu, kendisinin baş prensibinin malzemeden asla taviz vermemek olduğunu öğrendim. Evde ne yaparsa ve nasıl yaparsa burada da öyle yaptığını söyledi. Mesela yemeklerde Sana yağı kullandığını, sebze ve zeytinyağlıları için zeytinyağını özel getirttiğini, o gün ne yazık ki olmadığı için bize tavsiye edemediği fırında mücverine çok güvendiğini öğrendim.
 
Arkadaşlarından başlayarak zaman içinde Gölge Kahve müdavimleri oluşmuş. Mesela, herkes domatesli pilav istiyormuş, bulgur ya da sebzeli ya da sade pilav yapsa satamıyormuş. Bu şekilde belli bir mönü oluşmuş. (Bence hiç mahsuru yok!)
 
Canım tatlı çekti. Aslında tatlıyla hiç ama hiç aram yoktur. Listede iki şey dikkatimi çekti; limonlu parfe ve Brüksel muhallebisi. Aydan limonlu parfe, ben de Brüksel muhallebisi ısmarladık. Limonlu parfe harikaydı, denedim ucundan, ama Brüksel muhallebisi bambaşka bir keyif. Şöyle düşünün, bir tavuk göğsü kıvamında muhallebi ve üzerinde bir kat krem şokola. İki renk ve tadı muh-te-şem!
 
Oldukça basit bir isteğim oldu. Sütlü nescafe. O da ne? Nasıl bir özenle hazırladı Mehtap hanım, anlatamam. Basit bir nescafe bir şölene dönüştü. Nescafe’nin tadı bu kadar güzel miydi? Bu bambaşka...
 
Yandaki lokallerden gelen güzel müzik sesleri ve gecenin yavaş yavaş örtüsünü İstanbul’un üstüne örtmesi ile biz de yola koyulduk.
 
Damağımda halâ o tatlar var, inanın! İlk fırsatta uğrayın derim.
 
Fiyatlar mı? Onlar da mekânın kendisi gibi. Minik!
 
Gölge Kahve
Olivio Geçidi 21, Galatasaray
Tel: 0212-2924053
Yayın Tarihi : 31 Ağustos 2004 Salı 17:57:12


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?