Aydın il merkezine 71 km. uzaklıkta, Ege Bölgesi’nin denizle buluştuğu kıyı şeridinde yer almaktadır. Kuzeyde Selçuk ve Pamucak, güneyde Dilek Yarımadası ile sınırlanan ilçe merkezi İzmir, Efes, Meryemana, Milet, Didim, Pamukkale, Marmaris, Bodrum gibi önemli turistik merkezlerin odağında bulunmaktadır. Kuşadası Limanı, Yunanistan’a ait Sisam adasına yakın olması nedeniyle, buraya gelen turistler için Türkiye’nin ikinci önemli deniz kapısıdır.
Güvercinada : 19 yy.da Mora ayaklanması sırasında adalardan gelebilecek saldırılara karşı karakol olarak Osmanlılar tarafından yapılmıştır
Kuşadası’nda turist gemilerinin yanaştığı iki adet iskele ve ayrıca 650 yat kapasiteli yat limanı bulunmaktadır. Kuşadası Limanına her mevsim gemiler yanaşmaktadır. Kuşadası limanından Yunan Adası olan Sisam (Samos)’a bahar ve yaz aylarında (1 Nisan - 20 Ekim arası her gün) düzenli olarak yolcu motor seferleri yapılıp, kış aylarında bu seferler charter olarak değişir. Limanda günübirlik ve saatlik piknik turu yapan yolcu motorlar mevcut olup, Mavi Tur yapan yatlar da yat limanında bulunmaktadır.
Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı : 1618 yılında Sadrazam Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Dış duvarlarda görülen top delikleri şehrin korsan saldırılarına karşı korunması amacıyla yapılmıştır. Kale İçi Camii : 1618 yılında Sadrazam Öküz Paşa tarafından yaptırılmıştır.
Şehrin içindeki kervansaray 1618 yılında Sadrazam Öküz Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır.İki katlı olan ve bir bahçe etrafında 56 odalı kervansaray, deniz kenarında oluşu nedeniyle bir kale gibi yapılmış olup yüksek duvarlarına da toplar yerleştirilmiştir. 1966 yıllında restore edilmiş ve bugün otel olarak kullanılmaktadır.
Gerçekten de, Efes’in 3 bin yılı aşan muhteşem tarihi, bir tek kentin surlarıyla sınırlı kalmamıştır. Bugünkü Selçuk ilçesini de sayarsak, Efes tam 5 kez, 5 değişik yerde kurulmuştur. Günümüzde turistlere gezdirilen Efes, greko-romen dönemi (M.Ö.3 - M.S.6’ıncı yy’lar) kapsayan 3’üncü Efes’tir.
M.Ö. 287 dolaylarında inşaatına başlanan Efes’in güneydoğudaki en yüksek noktasında yer alan meydana Devlet Agorası denirdi çünkü bütün resmi binalar bu meydanın çevresinde yer alırdı. Bunlar arasında hem konser salonu, hem de kent meclisi olarak hizmet veren Buleterion da vardı. Bin 400 kişilik bu binanın üzeri çatıyla örtülüydü.