18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Anadilde Yayın: Kürtler ve Romanlar - Nazım Alpman

Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) ana dilde haber programları yapmaya başladı, kimselere de yaranamadı. Çünkü işin içinde "kalp" (sahte) olan bir şeyler var. Yapılıyor desinler arzusu, yapılan işin fersah fersah önünde...

Anadilde televizyon yayını Türkiye için son derece gecikmiş bir etkinlik. Esas ihtiyaç da Kürtçe’ye idi... O zamanlar –yani terör yıllarında- ilk Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu, şöyle yakınıyordu:

-PKK’nın propaganda gücü bizden yüksek!

Nasıl olabilir böyle bir şey?

Çünkü adamlar geçici olarak işgal ettikleri köylerde ve kasabalarda cami hoparlörlerinden Kürtçe konuşuyorlardı. Halk da onları anlıyordu. Çünkü anadilleri Kürtçe idi. Türkiye Cumhuriyeti adına "bölge halkına" (Kürtler) televizyondan seslenenler ise İngilizce, Fransızca, Almanya, Rusça kadar anlaşılır (!) olan Türkçe konuşuyorlardı. Bu durum günümüzde de sürüyor. Geçen hafta Doğubayazıt köylerinde dolaşıyordum. İlkokul birinci sınıf öğrencileri ders yılı sonuna geldikleri halde henüz okumayı sökememişlerdi. Yirmi iki yaşındaki genç kadın öğretmen "algılamaları eksik" diyordu. Üst düzey bir askeri yetkili ise esas zorluğun ne olduğunu çok iyi bildiğini gösteriyordu:

-Biz burada çocuklara okuma yazma ile birlikte bir de yabancı dil öğretiyoruz. Bu insanlar evlerinde Türkçe konuşmuyorlar ki... Çocuklar okula gelene kadar sadece Kürtçe öğrenmiş oluyorlar.

Ana dilde televizyona Kürtlerin ihtiyacı vardı. Yine yıllar önce (1991) Cizre’den Mardin’e gidiyordum. Bir Kürt işadamının Mersedes marka otomobilinin içinde bölge muhabbeti yapıyorduk. Soruyu doğrudan sormuştum:

-Kürtlerde nüfus artışının ideolojik yanı var mı?

Kürt işadamı hiç konuyu dolaştırmadan yanıtladı:

-Tamamen ideolojik!

Şaşkın bakışlarımı görünce anlatmaya başladı:

-Bak şimdi Nâzım kardeşim, benim altımdaki araba Mersedes. Diyarbakır’da, Ankara’da Antalya’da evlerim var. Devlet müteahhitiyim. Devlet bana daha ne verebilir ki? Ama benim 65 yaşındaki babam sizin dört kanallı (o zamanlar özel TV’ler henüz yayına başlamamıştı) televizyonunuzdan bir kelime anlamıyor. Her şeyi merak ediyor, soruyor. Ben bu zenginliğimle babamın haber izleme ihtiyacını karşılayamıyorsam, ne yapayım bu serveti? Madem ki kardeşiz, bir kanalınızı da bize verseniz, Kürtçe yayın yapsa, babam da dünyada ne olup bitiyor dinleyip anlasa ne olur?

Bölgede yaklaşık 15 yıl önceki ihtiyaç Kürtçe yayın yapan bir TV kanalıydı. PKK bu ihtiyacı karşıladı, MED TV’yi devreye soktu. Devlet de karşılık olarak bölgedeki çanak antenlere karşı savaş açtı.

Şimdi 2004’te Kürtçe yayın yapıyoruz, diye getirilen proje sadece "dostlar alış verişte görsün" şeklinde yapılan uygulama... Boşnakların böyle bir talebi olmadığı halde, Boşnakça yayın yapıldı. Türkiye’deki Boşnaklar zaten Türkçe’yi çok iyi bilip konuşuyorlar.

Devleti yönetenlerin içleri rahat olsun, ana dilde yayın yapılınca o ülke bölünmüyor. Makedonya Cumhuriyeti’nde -ki, bölünmüş Yugoslavya’nın bir parçasıdır- benim bildiğim 20 yıldan bu yana Romanlara ait bir televizyon kanalı var. Bijandipe (Yeniden Doğuş) adlı kanal her gün iki saat kendi dillerinde "Romca" yayın yapıyor. Güzel spikerleri var. Eski programcılarından biri de Roman bölgesi Şutra’da Belediye Başkanı seçildiği için kanaldan ayrıldı.

Koskoca Türkiye Cumhuriyeti haftada yarım saatlik ana dilde yayınla bir şey yapmış olmuyor. Sadece gecikmiş trenin biletsiz yolcusu olarak en arkasından tutunmuş koşuyor. Daha trene bile binmedi.
NAZIM ALPMAN
Yayın Tarihi : 14 Haziran 2004 Pazartesi 16:55:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?