17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

BABİL'DEN BU YANA YILBAŞI KUTLAMALARI...

Yeni yılı kutlamak amacıyla dünyanın tüm ülkelerinde çeşitli törenler düzenlenir, gösteri ve eğlenceler birbirini izler. Bazı toplumlarda yeni yıl kutlamalarında dinsellik, bazılarında ise eğlence ağırlık kazanır.

Hz. İsa’nın doğumunu simgeleyen yılbaşının geçmişi çok eski yıllara kadar inmektedir. Bu konuda yapılan araştırmalar ilk yılbaşı kutlamalarının Babil’de, baharın başlangıcını kutlamak amacıyla yapıldığını ortaya koymuştur. Asurlular bunu Eylül ayının ortasına alarak sonbaharın gelişiyle birlikte kutlamışlardır. Eski Mısırlılar, Fenikeliler, Persler de 21 Eylül’ü yeni yılın başlangıcı olarak kabul etmişlerdir. M.Ö. V. yüzyılda eski Yunanlılar kışın başlangıcı olan 21 Aralık’ta yeni yıl kutlamaları düzenlemişlerdir.

Roma İmparatorluğu’nun Cumhuriyet Döneminde 1 Mart yeni yılın başlangıcı olarak kabul edilmiş ve bu durum Jülyen Takviminde de sürmüştür. Yahudilerin dinsel takviminde, Tışrı ayının (6 Eylül–5 Ekim) ilk gününe yılbaşı denilmiştir. Yahudilerin bu geleneği bugün de sürmektedir. Orta Çağın başlangıcında Hıristiyan toplumu Hz. İsa’nın doğacağının Hz. Meryem’e müjdelendiği 25 Mart yeni yılın başlangıcı olarak kabul edilmiştir.

Bazı İngiliz ansiklopedileri Noel anlamına gelen “Chrıstmas” sözcüğünün Orta Çağda, “ Mesih’in Mıssası” anlamında “Christes Masse” den türediğini ileri sürmüşlerdir. İngiltere’ de yeni yıl 25 Aralık’ta kutlanırken Anglosaksonlar I. Wilhelm’in emri doğrultusunda kutlamaları 1 Ocak’ ta başlatmışlardır. Sonraki yıllarda İngiltere, diğer Hıristiyan ülkelerine katılarak yeni yılın başlangıcını 25 Mart olarak kabul etmişlerdir. Batı ülkelerinde, dünyanın güneşe doğru hareketine dayanarak düzenleyen, Papa XIII. Gregorius’un 1852’de onayladığı Gregoryan Takvimi uygulanmaya başlanmasıyla 1 Ocak yeni yılın başlangıcı olmuştur.

Avrupa Ülkelerinde yeni yılın başlangıcını birbirlerinden farklı tarihlerde kabul etmişlerdir. Örneğin; İskoçya 1660’da, Almanya ile Danimarka 1700’de, İngiltere 1752’de, İsveç 1753’de ve en geç olarak da Rusya 1918’de 1 Ocak tarihi üzerinde birleşmişlerdir.

Yılbaşı kutlamaları Güney Amerika ve Asya ülkelerinde Avrupa’dan daha farklı algılanmıştır. Latin Amerika’da Hz. İsa’nın doğumuyla ilgili inancın yanı sıra farklı geleneklere de yer verilmiştir.. Bazılarına göre yapılan kutlamalar bir bakıma Aztekler’in törenlerine benzemektedir. Mexico’da yayınlanan El Üniversal isimli bir gazetede yer alan bir yazı oldukça ilginçtir. Buna göre oradaki farklı dinsel toplumlarda rahipler Aztek tören takviminin Katolik ayin takvimiyle aynı olmasından yararlanarak, rahipler verdikleri vaazlarda misyonerlik işlevlerini desteklemişlerdir. Böylece İspanyollardan önceki tanrısal güçleri anma törenlerinin yerine, Hıristiyanların inandığı tanrısal güçler için yapılan kutlamalara yer verildiği ileri sürülmüştür. Bunun sonucu olarak da Avrupa’nın kutlama ve etkinlikleri tanıtılırken, Aztek törenlerinden de yararlanılma olanağı bulunmuştur.

Meksika'da durum biraz daha farklı olup, yılbaşı kutlamaları 16 Aralık’ta Posades zamanı ile başlamaktadır. Posades zamanı, Noel’in başlangıcından önce, dokuz büyüleyici gün olarak isimlendirilmiştir. Bu günler Yusuf ve Hz. Meryem’in, Beytlehem şehrinde yalnız başlarına dolaştıkları ve sonrada iyilik ve barınak buldukları dönemdir. Posades de aileler ve yakın dostlar her gece bir araya gelip Hz. İsa’nın doğumundan önceki günleri hatırlar ve hep onu konuşurlar. Yılbaşında Meksika geleneğine göre Hz. Meryem ile Yusuf’un heykellerinin taşınması, ilahiler söylenmesi ve posada istenmesi gelenekselleşmişti. Taşıdıkları heykellerle, ilahiler söyleyerek herhangi bir evin önüne gelenleri içeriye alınmadan önce ilahilerle yanıt verilirdi. Bunu, yemek, içki, müzik ve danslar izlerdi. Meksika’da 16–23 Aralık tarihleri arasında sekiz Posades şenliği yapılır, 23 Aralık’taki Noel öncesinde aileler özel bir yemekte bir araya gelirlerdi. Son derece görkemli biçimde kutlanan, Hz. İsa’nın ön plâna çıkarıldığı törenlerin sonuna doğru 5 Ocak akşamı üç bilge adamın çocuklara oyuncak getirdiğine inanılırdı. Encyclopedia Americana’nın da bu konuda ilginç bir yorumu vardır:

“Günümüzde Noel’le bağlantılı âdetlerin çoğu aslında Noel âdeti değil, Hıristiyanlık öncesine dayanan ve Hıristiyanlıktan kaynaklanmayıp kilise tarafından benimsenmiş alan âdetlerdir. Aralık ortasında kutlanan Saturnalia şenliği, Noel’in birçok şenlik âdetine örnek olmuştur. Örneğin bu kutlamada ayrıntılı şenlikler, hediye verme ve mum yakma adetleri türemiştir.”

Yılbaşı törenleri, birbirinden farklı ülkelerde değişik biçimlerde kullanılırsa da yine de hepsinin birleştiği nokta dinsel yönünün ağırlık kazanmasıdır.

Hindistan’ın güneyindeki Tahmil’de kışın başlangıcı “Pongal Şenliği” ile kutlanır. Bu tören süresince üç gün pirinç kaynatılır ve ibadet ağırlık kazanır. Bu arada çevrelerinde varlığına inandıkları hayaletleri kovarlar, keşişler insanlara ve Hindu tanrılarına çeşitli hediyeler dağıtırlar.

Çin’de Ocak ayı boyunca yeni yıl şenliklerle kutlanır. Yeni yılın ilk aylarında karşılaştıkları iyi veya kötü olayların bütün bir yıl boyunca süreceğine inanırlar. Bu günlerde evler özenle temizlenir, kapılarına kötü ruhların içeriye girmelerini engellemek amacıyla “Şimenava” denilen, pirinç saplarından yapılmış ipler asılarak üzerleri turunç, eğreltiotu ve ıstakozlarla süslenir. Bu arada aile büyükleri, yakın dostları, komşular ziyaret edilerek sebzeli “Moçi çorbası (zoni)”, pirinç unu pastası (moçi) başta olmak üzere çeşitli yiyecekler ikram edilir. Ayrıca Buda dinine bağlı olanlar, Budist mabetlerini, koruyucu Şinto tanrılarının kutsal yerlerini ziyaret ederler.

İran’da Mitra’nın 25 Aralık’ta doğduğuna inanıldığından aynı tarihte diğer ülkelerle farklı amaçta kullanıldığı da dikkati çekmektedir.

Kısaca değinmeye çalıştığım, dünyanın değişik toplumlarında, yeni yıl kutlamalarının Hıristiyan inancına dayanmadığı, putperest inançlardan kaynaklandığı da açıkça görülmektedir.

Hz. İsa’nın doğumuna dayanılarak 25 Aralık’ ta başlatılan Hıristiyan yortusunun Roma Almanakları dikkate alınacak olursa, M.S. 336’da kutlandığının yazılı oluşu da başka bir görüşü ortaya koymaktadır. Kudüs’ün dışında kalan doğu ülkelerinde, 6 Ocak’la kutlanan “Epifanyat” yortusunda İsa’nın doğumu ile vaftizi birlikte kullanılmaktadır. M.S. IV. yüzyılda Doğu kiliselerinin büyük çoğunluğu Hz. İsa’nın doğumunu 25 Aralık’ta kutlarken Kudüs buna uzun süre karşı koymuş, sonunda bu tarihi benimsemek zorunda kalmıştır. Buna karşılık Ortodoks kiliseleri 25 Aralık’ı hiç bir zaman kabul etmeyerek 6 Ocak’taki kutlamalarını sürdürmüşlerdir.

Noel kutlamalarının simgesi olan Noel Baba ise Santa Claus ismiyle tanınan Aziz Nicholas’dır. Anadolu’da Myra antik kenti yakınında dünyaya gelen Aziz Nicholas buğday ticareti ile geçimini sağlayan varlıklı bir ailenin çocuğudur. Mucizeleri ile gemicilerin, tüccarların, düşkünlerin ve çocukların koruyucusu olarak tanınmış, ileriki yıllarda Myra Başpiskoposluğu’na seçilmiştir. Yaşamını birçok mythos süslemiş, ölümünden sonra mezarının üzerine ismini taşıyan bir kilise yapılmıştır. Hıristiyan kiliselerinde kutlanan 6 Aralık’ta Noel Baba olarak isminin geçmesi ilk kez Almanya’da gerçekleşmiş, ardından da dinde reform yapan diğer kiliselere de yayılmıştır. Yılbaşı kutlamalarında ışık ve süslerle bezenen Noel Ağacı inancının kökeninin putperestlerce benimsenen ağaca tapınma düşüncesinden kaynaklandığı da ileri sürülmüştür. Özellikle İskandinav ülkelerinde şeytanı korkutup kaçırmak veya kuşlara bir ağaç sağlama isteğinin de bunda payı olduğu düşünülmelidir. Bu inancın kaçınılmaz bir sonucu olarak tanımlanan Noel Ağacı ile süslenmesi gelenekselleşmiştir. Başlangıçta Noel Ağacına hamursuz ekmekler, çörekler asılmış, sonra da bunun yerini çeşitli süsler, ışıklar, mumlar ve aile bireylerine verilecek hediyelerin konulması izlenmiştir.

İslâm düşüncesi yeni yılı hicri takvimine göre 1 Muharremde başlatmıştır. Gregoryen takviminden farklı olarak hicri takvim bir yılı 354 gün olarak hesap etmiştir. Bundan ötürüde her yılın başı birbirlerinde farklı mevsimlere gelmektedir. XIX. yüzyıldan sonra Osmanlılar Rumî takvimi kullanmaya başlayınca da yeni yılın başlangıcı olarak 1 Mart kabul edilmiştir.

İslam inancında yeni yılı kutlama geleneği olmamasına karşılık, devletin önde gelenlerin padişahı kutlaması da gelenekselleşmişti. Padişah da yeni yılını kutlayanlara ” Muharremiye” ismi altında para veya armağanlar verilmesi adet olmuştur. Bunun yanı sıra memurlarda yöneticilerini ziyaret ederek kutlama geleneğini sürdürür, karşılığında hediyeler alırlardı. Bu arada devrin şairleri yeni yıl nedeniyle “Muharremiye” denilen kasideler yazarak başta padişah olmak üzere devletin önde gelenlerine sunarlardı. Karşılığında da şairlere çeşitli hediyeler, keseler içerisinde bahşişler verilirdi. Halk arasında yaygın bir inanca göre, “ganimet” olarak isimlendirilen bu bahşişin yıl boyunca bereket getireceğine inanılırdı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra çıkarılan 2739 sayılı yasa ile 31 Aralık günü öğleden sonra başlayarak 1,5 gün resmi tatil olarak ilân edilmiştir. Türkiye’de yılbaşı kutlamaları zaman zaman aydınlarla bağnazlar arasında sert tartışmalara yol açmış, çoğu kez dar kalıplar içerisindeki bazı basın organları da bunu körüklemiştir. Yılbaşının kökeni, ne olduğu konusunda bilinçsizlik ve kültür eksikliğinin de bu tartışmalarda büyük payı olmuştur. Yılbaşı birbirinden farklı toplumlarda değişik biçimlerde algılanmıştır. Bazılarına göre nefsin körletilmesi, bazılarına göre de canlandırmayı veya insanı yenilemeyi tanımlamaktadır. Bu arada insanın veya toplumların yeniden güçlendirilmesi gibi bir amaç güttüğü iddiası ise ayrı bir tartışma konusudur. Hıristiyanlık öncesi ve sonrasında yapılan kış şenliklerinin ayrılmaz bir parçası olan ateş ile ışıktan esinlenerek yapılan törenlerin sıcaklığın, sürekli yaşamın simgesi olduğu da bilinmektedir. Ayrıca ölüme meydan okumasıyla tanınan ve bu yüzden yapraklarını dökmeyen çam ağacının da yılbaşı kutlamalarında yer alması hiç de boşuna değildir...
 

erdemyucel2002@hotmail.com

Erdem Yücel
Yayın Tarihi : 27 Aralık 2010 Pazartesi 21:28:01
Güncelleme :27 Aralık 2010 Pazartesi 21:36:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Serhad sönmez IP: 87.93.186.xxx Tarih : 31.12.2010 17:52:27

Öncelikle yaziniz icin tesekkurlerimi sunuyorum.ben iskandinav ulkelerinden birinde yasiyorum. 24 aralik gecesi icin özel olarak buyuk bir domuz alinir ve ickilerde stoklanir evlerine. Hristiyanlar böyle kutlarlar ve ardindan yilbasi bunu takip eder.Takip eder diyorum cunku 6 ocak gunu de resmi tatiller vardir cunku noelin bitisidir. 24 aralik ile 6 ocak gunu arasinda oluyor yilbasi ve bu ulkemizdede gelenek haline gelmistir.Cogu noel baba kiligina girer yilbasinda turkiyede. Ama noel baba adi ustunde noel baba oldugu icin 24-25 aralik gecesine özeldir hristiyanlarda ama bizim muslumanlar onlardan bir adet almislar ama yalni almislar..


yasar ertas IP: 94.101.46.xxx Tarih : 28.12.2010 11:19:56

Gelenekler adetler zaman asıminda degisseler veya  degismeselerde güzel olan güzellileri anmak kutlamak vs.biz inanlar icin güzeldir.

 gördüklerime göre gelelim simdiki zamanda  hiristiyan aleminde 24 aralik aksamina  bu gece ye kadar gecen dört haftanin her pazari  harife olarak gecer dört tane mum süsler icinde masanin üstünde durur her mum bir harife anlamindadir  her pazar icin bir mum yakilir son pazar son arifedir dördü yanan mumlar  24 gecesinin geldigi belirtmektedir  bugece isanin dogum gecesidir 

Kutlanisi: odanin birinde süslenmis cam agaci vardir Bu agac bu geceye mahsuzdur ( bazi memleketlerde bu yilbasi agaci gecer  güzellik getiriyorsa neden olmasin) ailenin yaslilari bu gece beraber kutlamak icin aileyi bir araya toplamaya calisir (zorluklar la beraber) her gelenler icin hediye verme alma gecesidir hediyelerde dikkat ceken cok güzel özenle paketleme sistemleridir gelenler paketlerini cam agacinin altina birakirlar  evin büyügü herkesi odadan disari cikarir kendi o odada kalir bir müzik duyulur o odadan kapi acilir herkezi odaya davet eder herkez hediyelerini alir aninda herkez paketlerini acar tesekkür ve kutlama fasli olur  yemege gecilir  genellikle firinda kaz ördek hindi kizartmasi vardir yeme isi biter masa temizlenir icki ve icecek cesitleri masaya gelir meze genellikle yoktur ogeceye has müzik türkü ler sarkilar genellikle üstündür böyle son bulur  arkasindan bir kac gün sonra yilbasi gecesi gelirbuna parelel yilbasi gecesi kutlanir Yilbasi gecesi son on saniye kala geri sayim ayakta yapilir  herkesin elinde sampanya bardalari vardir ilk yeni yilin yeni saniyelerinde bardaklar havaya kalkar bir firt cekili herkez herkezi kutlar hurraaa disari maytaplar bombalar bir savas alani gibi ses ve görüntüler

ayriyetten  24 aralik gecesi ufak cocuklari sevindirmek ögüt vermek icin noel baba gelir( bazi memleketlerde  bu zat eski yil yaslanmis anlamida ve yilbasi gecesi gelir gider anlaminda  algilanmaktadir güzelse niye olmasin)) hediye getirir ve sen iyi bir cocuksun yaramaz degilsin vs.der ve ödül olarak hediye verir  Bu isi genellikle üniversite ögrencileri yapar cocugunbüyükleribu isi  önceden bu kisi ile organize eder ogece o kisiye cocugun hediyeleri verilir o kisi o özel kiyafeti ve hediye cuvali ile eve gelir cucuga ögüt ve hediyelerini verir 

 bu son  ay hembu gece hem yilbasi gecesi carsiya pazara bir canlilik gelir cam agaci pazarinada bir canlilik gelir cam agaci ytistirenkisiler nasiplarini alir  her kösede görünencam agaclari kesilmez kesilse idi her taraf kel ayna kusu gibi olurdu maalesef her taraf orman gibi masallah dememek elde degil  bu yazimi gördügümden izledigimden esinlenerek yazmisimdir hatam varsa özür diler  yeni yilinizi can gönülden kutlarim  


Mehmet E. IP: 84.62.33.xxx Tarih : 30.12.2010 11:06:54

Hocam ellerine saglik güzel bir yilbasi yazisi olmus.Hz.Isanin dogumunu hatirlatiyor,ve sohbet ettiriliyor.Bu tabi noel degil,Hiristiyanlarin ve kilise tarafindan alinan kararla bir adet haline gelmistir,Tabi,ki putperestliktir.Yani yilbasi farkli topluluklarda farkli tarihlerde kutlanarak günümüze kadar gelmistir.

Hiristiyanlara ve Müslümanlara göre,Hz.isa Mesihtir.Hz. Ibrahimin oglu Ishak,in soyundan geldigine inanilir.Annesi Meryem (Leviogullari)Soyundan geliyor.Hiristiyanlar Hz. isa icin Allahin oglu ve bir zat tanrinin kendisi olduguna inanir.24 Aralik gününe denk gelen dogum gününde yapilan kutlamalar,Yani dagitilan hediyeler süslenen camlar genelde 24 Aralikta mesih olarak tekrar dünyaya gelecegine söylenti rivayetleri vardir.

Islam inanisina göre,Islam dininde Hz. isa bir Peygamber olup,Babasi olmadan Tanri istegi ile dogmustur.Bu nedenle (Isa ibn Meryem)Yani Meryem oglu Isa olarak anilir.Hz.Isa gene Hiristiyanlar gibi islamda,da Allahin izniyle cesitli mucizeler göstermis oldugu ve gene birgün dünyayi seytanlardan ve kötülüklerden kurtarmak icin Mesih olarak geri dönecegine inanilir.

Fakar Hiristiyanlarin,Aksine Müslümanlar Hz.Isa,nin,Tanri olmadigini ve tanrinin oglu oldugunu kabul etmezler.Bu tür fikre siddetle karsi cikarlar.Hz. Isa,nin carmihta öldügüne,de inanmazlar.Bu vesileyle herkesin dinine kuvvet diyerek tüm insanligin yeni yili kutlu olsun saygilarimla.