Vatan evlatları, kahrolası PKK teröründe şehit düşerken, yürekleri yakan şehir cenazeleri bir bir kalkarken; eşi hanımefendiyle birlikte Kütahya'nın Domaniç ilçesinin Çarşamba Köyü'ne gidip (3 Eylül 2006 Pazar) “Hayme Ana ve Göç Şenliği”ne katılan, “Hayme Ana Türbesi”ni ziyaret ettikten sonra bir de konuşma yapan…

‘Tarih boyunca vatan ve millet sevgisiyle dolu nesillerin ve unutulmaz kahramanların yetiştirilmesinde Hayme Ana başta olmak üzere anaların rolünün çok büyük olduğunu’ vurgulayan…

“Onun için bizim medeniyetimiz, cenneti anaların ayakları altına sermiştir. Onların hakkını kolay kolay ödeyemeyiz'' diyen…

Kalabalıktan biri, “Kadın hakları savunucuları duysun” diye bağırınca, “Bak ses geliyor. Kadın haklarına ders bu medeniyetten çıkar” diye karşılık veren...

“Tüm ülkemizde en doğusundan en batısına en kuzeyinden en güneyine özellikle kadınlara taciz noktasındaki yaklaşımları lanetliyoruz. Bunu özellikle ifade ediyorum. El ele omuz omuza bir bütün olarak medeniyetimizi geleceğe çok daha güçlü bir şekilde taşıyacağız. Medeniyetimizin mayası, öyle güçlü ki, bizi öyle güçlü bağlarla birbirine bağlamış ki, bu yönde devam edersek üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir zorluk hiçbir engel yoktur. Onu böyle biliniz” tümceleri söyleyen…

Türkiye’nin azınlık AKP iktidarının ve AKP’nin başı Başbakan’ın, bakanlarından, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, şehit cenazelerinde komutanlarla birlikte olacağına, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe’yi bir yanına, AKP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Ergün’ü diğer yanına oturtarak, Kocaeli AKP il yönetiminin kahvaltılı toplantısına katılmış (3 Eylül 2006 Pazar), orada konuşmuş… Demiş ki:

“Her şehit yüreğimize düşmüş bir ateştir. Onlar, vazifelerini yaparken, Türkiye'yi vatan yapan ecdatlarının görevlerini devam ettirirken, bu ülkeye hizmet ederken hayatlarını kaybettiler. Onlara çok şey borçluyuz. Rahmetle yad ediyoruz.”

PKK’yı “asayiş olayı” olarak tanımlayarak bir büyük gafa ve skandala imza atan Milli Savunma Bakanı Gönül’e sormak isteriz:

“PKK bir asayiş olayıdır” nasıl diyebiliyorsunuz? Bakan olarak, üstelik Milli Savunma Bakanı olarak, PKK’nın bir asayiş olayı olduğuna gerçekten inanıyor musunuz, yoksa bilmiyor musunuz ya da diliniz mi sürçtü?

Bilerek, inanarak söylediyseniz, bir büyük gaf yaptığınızı, bir büyük skandala imza attığınızı görebiliyor, algılayabiliyor ve kabul edebiliyor musunuz, yoksa gaf ve skandal yüklü sözlerinizin arkasında mısınız?

Bu gaf ve skandalınızdan sonra hala o koltukta oturmayı, istifa etmemeyi düşünüyor musunuz?

Çok şey borçlu olduğunuzu söyleyip rahmetle anmakla yetindiğiniz, vatan evlatları gibi; 1984 yılında ortaya çıktığını kahvaltılı söyleşi toplantısında anımsattığını PKK terörüne karşı şimdiye kadar hangi ve kaç siyasinin, hükümet üyesi bakanın çocuğu, yakını savaştı, yaralandı, şehit düştü?

Milli Savunma Bakanlığı’nın tepesindeki siyasi kişi olarak, elinizin altındaki bu konudaki bilgilerden bizi yararlandırır mısınız?

PKK teröristleriyle sıcak temasın yaşandığı bölgelere, bir tane olsun, bir siyasinin, bir bakanın çocuğunun ve yakınının asker olarak gitmemesi ilginizi hiç çekti mi?

Çekti ise, bunu neye bağlıyorsunuz?..

*

Kocaeli AKP il yönetiminin kahvaltılı söyleşi toplantısında, “PKK Marksist, komünist bir hareket olarak, Asala'nın batışından sonra ortaya çıktı, ancak bugün terörizmin, asimetrik mücadelenin bir tipik örneğini teşkil etmektedir. Buna asimetrik mücadele diyoruz. Belki bunları yapanlar bir ülke değil, bir gruptur, bir başka ülkenin aletidirler. Ama genellikle küçük azınlık gruptur. Eninde sonunda da her asayiş hareketinin nihayet bulacağı gibi bu da nihayet bulacaktır, ancak terörün kendi karakterinden kaynaklanan nedenle mücadelenin ona göre yapılması gerekiyor. Silahlı güçlerimiz bu konuda dünyanın en yetişmiş teşkilatları olarak gerekeni yapmaktadırlar ve ülkeye hizmet etmektedirler, etmeye de devam edeceklerdir” diyen…

“PKK bir asayiş olayıdır. Lübnan'dan bahsederken uluslararası bir olaydan bahsediyoruz. Bir Birleşmiş Milletler kararının uygulanmasından bahsediyoruz. Bunların birbiriyle hiçbir alakası yoktur. Güvenlik güçlerimiz ve silahlı kuvvetlerimiz, ancak biriyle mücadele edemeyecek bir zafiyet içerisinde olduğunu söylemek istiyorlarsa ben buna katılmıyorum. Güvenlik güçlerimiz bin PKK ile de mücadele eder, bin Lübnan olayının hakkından da gelir” diye de sürürden…

Türkiye’nin azınlık AKP iktidarının Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, sorularımıza yanıt verir mi?..

Biz kendisinden bekliyoruz.

Sorularımızda topladıklarımızı bilmek istiyoruz. Bunun da, hakkımız olduğunu düşünüyoruz.