26
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

BİR GÜN HER MAKAMA BÖYLE BİR VALİ NASİP OLUR MU?

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin Ermeni soykırımını tanıyan karar tasarısını bir oy farkla kabul etmesinin ardından, Doğu’daki durumu öğrenmek için bölgede Ermenistan’la ticaret yapan sanayi ve ticaret odalarının başkanlarını telefonla aradım.

Tepkiler çığ gibi...

Hemen hepsi ateş püskürüyor bu duruma. E haklılar da... Çünkü onlar işadamı ve amaçları ticaret. Ayrıca bu insanlar, o binlerce kilometre ötedeki Amerika Birleşik Devletleri’nin senatörleri gibi oturdukları yerden ahkam kesmiyor. Bölgeyi biliyor, zorlukları çekiyor, Ermenistan’la dolaylı da olsa milyonlarca dolarlık ticaret yapıyorlar.

Ama bu başkanların içinde birisi var ki, benim için çok yeri çok başka.

Adı; Zahir Kandaşoğlu.

Van Ticaret ve Sanayi Odası (VATSO) Başkanı.

Kendisinden daha önceki yazılarımda da birkaç kez bahsettim.

İnanılmaz çalışkan, heyecanlı, mütevazı... Yerinde duramayan, sürekli şehri için bir şeyler yapma gayreti içinde.

Zahir Başkan’ın anlattıklarına göre, Ermeni açılımıyla birlikte son dönemlerde Van’a özellikle İran üzerinden akın akın Ermeni turist gelmeye başlamış.

Asıl korkusunun da bu olduğunu söylüyor Kandaşoğlu: “Şimdi korkup gelmeyecekler. Bunun dışında bölgede Hakkari’den Muş’a kadar Ermenistan’a dolaylı olarak mal gönderen un fabrikaları kapanır bir bir. 20 yıldır biz kapıyı açtırmaya uğraşırken Tam işler düzelmeye başlamışken, başımıza şimdi de başımıza bu çıktı...”

“Van’da işler düzeldi mi?” diye soruyorum Başkan’a.

“He vallahi düzelmeye başladı” cevabını veriyor.

- Nedir bu iyiye gidişin nedeni?

Diyor ki, “Allah bize öyle bir vali nasip etti ki... 50 yıldır böylesini görmedik”

- Ne yaptı size bu vali başkan?

- Çok çalışkan, işi bilen böyle bir vali. Yıllardır anlatıyoruz, bu bölgeye iyi vali, iyi kaymakam, iyi komutan gelsin, bize para mara göndermesinler. Yeter ki iyi idareci gelsin, biz parayı buluruz. Bunu iddia ediyorum. Bize teşvikten önce, insan kaynağı lazım. Daha önceleri böyle miydi? Devlet teşvik veriyor, vali yasayı uygulamamakta direniyor, görüşme taleplerimizi kabul etmiyor, arsayı vermiyor... Neler yaşadık neler...

- Şimdi durum ne?

- Şimdi bir vali gelmiş, makamının tam önüne bir bekleme salonu kurmuş, 24 saat gelen giden çayını, kahvesini içip, derdini anlatıyor. Van’a bir güzellik, bir güven geldi. Bu da hemen işlerimize yansıdı.

Kandaşoğlu ile bu konuşmayı Cuma günü yapmış ve zaman bulamadığım için yazamamıştım. Ancak bugün ajanslara düşen bir haber, beni bu yazı için zaman bulmaya mecbur etti.

Kenthaber’de de ‘Köyler için konağını sattı’ başlığıyla verdiğimiz habere konu olan vali, Kandaşoğlu’nun bahsettiği vali ile aynı kişiydi çünkü.

Şerefiye Mahallesi Ordu Caddesi üzerinde bulunan vali konağı ve 12 adet iş yerini, kırsal bölgelere su ve yol götürmek, okul yaptırmak amacıyla satmıştı Van Valisi Münir Karaloğlu.

Hemen şunu belirteyim ki, ben son birkaç sene boyunca Doğu ve Güneydoğu’nun hemen tüm il ve ilçelerini karış karış gezmiş bir gazeteciyim.

Yıllar boyunca bölgede o kadar çok vali, belediye başkanı, kaymakam tanıdım ki..

Birçoğunun ne kadar zor şartlar, imkansızlıklar içinde görev yaptıklarına tanık oldum. Hatta itiraf edeyim, “İyi ki yerinizde değilim” dediğim de oldu kendilerine.

Ancak bulundukları makamı babalarından kalan miras gibi kullananları da gördü bu gözler. Geçtiği yolları kapatanları, vatandaşı tiksinir bir suratla gözlerine bakmadan dinleyeni, her karşısına çıkanı azarlayanı...

Ve hemen arkasından şunun da altını çizeyim ki, bir süredir Doğu ve Güneydoğu’da müthiş bir değişim var. Korku, sindirme, yıldırma politikası işe yaramıyor artık. İnsanlar eskisine göre çok daha bilinçli. Eski tip valiyi, kaymakamı şikayet ediyor, hatta gerektiğinde önüne de dikilebiliyor.

Ammaa...

İş yapanı, çalışanı da başına taç ediyor işte Van örneğinde olduğu gibi.

Elbette saçınızı süpürge de etseniz, herkesi memnun edemezsiniz ama, fark yaratan fark ediliyor işte.

Sonunda bir şehirden kaç vali, kaç kaymakam gelip geçiyor zaman içinde ama, bir hoş seda kalıyor bu kubbede. Yapılanlar unutulmuyor.

Tebrik ediyoruz sayın Vali Karaloğlu.

Örnek olamayanlara da örnek olur musunuz bilmem.

Bilmem bir gün Zahir Başkan'ın dediği gibi memleketimin her iline‘Allah egosunu değil, şehrini, insanını tatmin eden valiler, kaymakamlar nasip eder mi?

Volkan ÖZSOY - KENTHABER
Yayın Tarihi : 7 Mart 2010 Pazar 21:19:05
Güncelleme :7 Mart 2010 Pazar 21:48:51


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
selim doğru IP: 78.166.243.xxx Tarih : 8.03.2010 00:33:05

adam kendine ait bir şeyi satmamış ki devlete ait birşeyi satmış.. niye bu kadar alkışlıyorsunuz anlamadım . devlet kendi oturduğu evi satacak kadar halkına yardım götürmekte acizleşti mi? bence olayı farklı bir boyuttanda değerlendirmek lazım


Durali Aktas IP: 77.21.112.xxx Tarih : 10.03.2010 14:11:28

Ne oldu güzel Karabükümüzün Valisi yokmu, üzüldüm. Karabük sporumuza basarilarinin devamini dahada iyi yerlerde diliyorum. Gururumuz umudumuz KARABÜKSPOR selamlar. Durali