Bundan 30 yıl önce Gaziantep’te 5 ortağın tek bir makine alarak kurduğu bir kara lastik fabrikası, bugün Türkiye’nin en ünlü markalarından biri haline geldi.
Evet, yukarıda okuduğunuz cümle, belki size abartı gelebilir ama, birkaç kelimeden oluşan bu cümlenin içinde uzunca ve çok meşakkatli bir başarı hikayesi yatıyor.
Düşünsenize, Anadolu’nun en ‘imkansızlıklarla’ dolu şehirlerinden birinde, dost, eş, akraba bulup, herhangi bir devlet dairesine kapağı atıp, hayatını garantiye almak yerine, o girişimci ruhunu her türlü ‘olmaza’ rağmen hayata geçiren müthiş bir insanın bugün geldiği noktayı ayakta alkışlamak geliyor insanın içinden...
İşte Aydın Erbay’ın bundan yaklaşık 30 yıl önce Gaziantep’te kara lastik ayakkabısı ile diktiği girişimcilik bayrağı, bugün Türkiye’nin yüz aklarından biri haline geldi.
Tesadüfen, bir haber vesilesiyle tanıdığım Erbay Grup’a ait ‘Lescon’ firması bugün tüm Türkiye’ye ve hatta Avrupa’ya spor ayakkabı ve tekstil malzemeleri üreten, Nike’ı, Adidas’ı ile yarışan, ülke insanına istihdam, iş, aş yaratan bir büyük şirket artık...
Ve şimdi o şirketin başında, Yönetim Kurulu Üyesi unvanı ile 30 yaşında pırıl pırıl bir genç var. Babası da genç sayılsa da, o bayrağını devralmış.
Müthiş bir genç.
Onun adı; Aykut Erbay... O inanılması zor serüveni başlatan Aydın Erbay’ın en büyük çocuğu. Akıllı mı akıllı, eğitimli, uzun yıllar yurtdışında yaşamış ve en önemlisi idealleri, hayalleri var. Ve üstelik, geldiği yeri yani Antep’ini hiç unutmamış. Yokluk yıllarını, anılarını, ‘ne oldum delisi’ olup, hafızasından silmemiş...
Ses kayıt cihazını ona uzattığımda, itiraf edeyim ki, önceleri pek önemsemiştim, hatta yıllardır bırakın en güzel fotoğraflarımı, benim kahrımı çeken, deneyimli foto muhabiri, usta gazeteci arkadaşım Mehmet Bars bile, o genç anlattıkça hayrete düştü benimle birlikte.
Umuyorum ki, aşağıda okuyacağınız bu röportaj, sizin de ilginizi çekecek ve sizler de benim gibi, ‘milliyetçiliğin sözde değil özde’ olduğuna emin olacaksınız...
HALI SAHA AYAKKABIYI TÜRKİYE’DE İLK BİZ ÜRETTİK
-Merak ediyorum, kara lastik üreten bir atölyeden, böyle bir firmaya nasıl geçildi?
-O bir dönemin ihtiyacıymış. Babam bunu görmüş ve o zamanki ortaklarını da ikna edip girmiş bu işe. Aradan geçen zaman içinde bu trend yok olmuş ve Aydın bey bunu görüp, sektörde spor ayakkabı pazarının henüz doymadığını görüp, buna yönelmiş.
-Lecson’un herhangi bir ‘ilki’ var mı?
-Elbette. Örneğin bundan yaklaşık 15 yıl önce ilk ‘halı saha’ ayakkabısını Türkiye’de biz ürettik.
-Bunu nasıl düşündünüz ki, böyle bir şeyi üretme gereği duydunuz?
-Müşterilerden gelen talep doğrultusunda oldu bu. Hatırlasanız, 1980’li yıllarda halı sahalar yeni açılmaya başlamış ve inanılmaz bir talep görmüştü. Ama buralarda oynayan insanların satın aldıkları spor ayakkabılar aşınıp, yırtılıyor ve tabanlarında kaymalar başlıyordu. Yani klasik ayakkabılar ile olmuyordu. Biz de bunu düşünüp, geliştirdik. Yani bunu bizden pazar istedi. O zamanın teknolojisi ile biz bunu geliştirip, piyasaya sürdük. Sonrasında kendimiz de inanamadık, çünkü aşırı bir taleple karşılaştık. Lescon o sıralar çok yeni bir firmaydı ve bu ürün sayesinde büyük bir ivme yakalayıp, kendimizi bir anda futbolun ortasında bulduk.
-Bugüne geldiğimizde futbol adına neler yapıyorsunuz?
-Üzülerek söylemek gerekirse, bugün Turkcell Süper Lig’de dünyaca ünlü markaların dışında sponsor olarak, tanınmış bir Türk markası yok. Ama biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantepspor gibi kulüplerin her türlü ihtiyacını karşılayacak şekilde sponsorluk yapıyoruz.
-Giydirdiğiniz özel futbolcu var mı?
-Bu çok zor bir iş. Çünkü hiçbir futbolcuya “Şu ayakkabıyı giy” diyemezsiniz. Çünkü ayakları o kişinin ekmek teknesi. Ancak özel anlaşmalarla oluyor bu iş.
-Sizin yok mu böyle bir anlaşmanız?
-Olmaz mı. Ekrem Dağ, Balili gibi isimler var. Şu an Mehmet Topal ile bir proje üzerinde çalışıyoruz. Onun kritiklerini alıyoruz. Mesela “Ben topa vururken, şu rahatlığı isterim” gibi taleplerde bulunuyor, biz de ona göre çalışmalar yapıyoruz.
-Futbolcularla bu şekilde uğraşmak zor mu?
-Zor demeyelim de, işe konsantre olmayı gerektiriyor. Örneğin Balili’nin ayağı değişik bir ayak. Ona çok özenle kalıp çıkarıp, en iyi ayakkabıyı giydirmeniz lazım.
DEVLETTEN SADECE ‘MARKA’ DESTEĞİ İSTİYORUM
- İhracatınız ne durumda?
-Şu an Romanya, Macaristan, Yunanistan, Slovakya gibi ülkelere ihracat yapıyoruz ama 5 yıl sonraki hedefimiz tüm dünyaya açılmak.
-Şu anda sektördeki dünya markalarıyla yarışırken, devletten herhangi bir destek beklemiyor musunuz?
-Benim devletten tek isteğim, sadece ‘marka’ desteği. Bu, benim için bana vereceği indirimli enerjiden de, işçilik ve diğer girdi maliyet avantajlarından da çok daha önemli. Zaten biz krizle boğuşuyoruz. Ama bu da birgün bitecek. Önümüzdeki dönem, biz yarattıklarımızla dünyada önemli bir oyuncu olabilmeliyiz. Bundan birkaç ay önce 5 bant üretim yaparken, krizle birlikte 2 banta düştük. Ama bu kadar meşakkatli sürece rağmen, halen bu firmada 350 kişi çalışıyor, bu ülkeye katma değer yaratıyorum. Bunların dışında reklam piyasasına kattıklarım da hariç. Ben hep şunu söylüyorum; krizler elbette olacak, yeter ki bu ülkenin elinde bir marka olsun.
DEVLET NİYE MARKA OLMUYOR?
Ben hep şunu merak ederim: Bizim devletimiz, bayrağımız niye marka olmuyor? ABD, bayrağını tişörte, İngiltere boxer dona koyup satıyor. Dünyanın her yerinde bunu paraya dönüştürüp, bir de marka yaratıyor. Ama bizde böyle bir şey yok. Bizde bir kanun var, bu yüzden kullanamıyoruz. Ne kadar acı. Ben niye bunu kullanamıyorum? Adam donunda kullanıp, marka yaratırken, ben gurur duyduğum o bayrağımı niye ayakkabımda kullanamıyor, neden marka haline dönüştüremiyorum. Bugün ‘yeşil, beyaz, kırmızı’ rengi, dünyanın neresinde görürsen gör, ‘bu İtalyan’ dersin. Lotto’sundan, Prada’sına, Gucci,’sinden, Moschino’suna, 60 dolarından 600 dolarına kadar bu markalar bayraklarının rengini, ‘Made in Italy’i bir yere koyarlar. Ben neden yapamıyorum?
TÜRK MİLLİ TAKIMI NEDEN BİR ‘TÜRK’ MARKASI KULLANMIYOR?
-Futbol, dünyanın ortak dilidir ve milyarlarca dolara yapamayacağınız reklamı futbolla yaparsınız. Bugün Danimarka, İngiltere, başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesi, milli takımlarında kendi milli firmalarının reklamlarını kullanıyor, onlara kendi firmaları sponsor oluyor. Ama biz ne yazık ki bunu bir türlü başaramadık.
-Neden başaramadınız?
-Bunun altından kalkacak gücümüz yok. Milyonlarca dolarlardan söz ediliyor. Ama öyle üzülüyorum ki... Yani kendi elimizle kendimizi dibe itiyoruz. Bugün bizim gurur duyduğumuz ve inanılmaz başarılar imza atmış bu takımımıza, yabancı bir marka sponsor. Kahroluyorum. Ama bu bayrağı devralmış genç bir yönetici olarak, eğer Allah bana ömür verirse, dişle, tırnakla kazanılmış bu zafer bayrağını bir gün Avrupa’nın zirvesine dikeceğim.
Volkan ÖZSOY - KENTHABER
basarili insanlari her zaman takdir etmek gerekir..
lescon gerçekten kaiteli ve ucuz bir marka. halısaha ayakkabıısı aldım 2 yıldır giyiyorum, haftada 3 maç yapıyorum hala aldığım gün ki gibi. başarılar lescon.
türklerin yapamayacağı tek şey zaman alır yeterki gerekli destek ve yardımlar verilsin hele de anteplinin
herkes gibi bende lescon 'un türk malı oldugunu bilmiyordum.ancak böyle bir markamızın oldugunu bilmek bana bir adıyamanlı olarak gurur verdi.inşallah bu genç ve başarılı iş adamımız ideallerine en kısa sürede kavuşur.ayrıca bu güzel firmanın kullanmış oldugu marka adı hakkında eleştiri yapan insanlara da el insaf diyorum..allah aşkına bu ürünün adı lescon degilde herhangi bir türk ismi olsa idi bu firmanın ürünlerine bakış açınız şimdiki gibi olurmuydu...
ben oğluma bir çift ayakabı aldım izmir prestij firmasından iki ayağını vurup yara yaptı firma sahibi sahibi bunları geri göndereceğiz deyip iade aldı kendi imkanlarıyla birşeyler yapıp bir hafta sonra bana geri verdi ama eskisinden beter oldu birkaç yerinden vurdu bu arada oğlum bir aydır terlikle geziyor bayinşzin sahibi olan sn, ali küçük antikacı kesinlikle ayakabıları değiştiremeyeceğini ve sorunun bayinin değil fabrikanın olduğunu söylemektedir şimdi soruyorum size milli takım ayakabılarınızı giysin ayakları yara olsun eski günülerindeki gibi 8-0 lık malup olduğu zamanamı dönsün gerçektenen samimi iseniz bunu yayınlarsınız
Firmanın ilk isminin YALNIZ olduğunu düşünürsek bu durumu yadırgamayız.Bizim en büyük sorunumuz bu.Hazıra konmak, ülke insanına destek vermemek...Ayrıca benim LESCON'dan bir isteğim var.Ya 2.markanızı çıkartıp ülke içi TÜRKÇE ülke dışı yabancı isim kullanın ya da tamamen TÜRKÇEye geçin. Bu kültür yozlaşmasına destek vermeyin...
antepliyik ağam helal olsun lescon!a abi yürüyün kim tutar sizi antepli olarak gurur duydum valla bende yabancı zannediyordum lotto nun yan sanayisi felan zannediyordum
EN SEVEREK GİYDİHİM MARKALARDAN BİRİ LESCON VE IS HAYATIN DA BASARILAR DİLERİM
ben bu lescon u yabancı firma sanıyordum vallahi helal olsun destek çıkılması gerek devletimiz tarafından
biz zahriyan.com olarak başarılar dileriz
tamamen katılıyorum imkan verildikçe yasalarda yapılacak bağzı değişiklerle iş hayatında ilerleyebilecek br çok deha kişiler olacaktır ömürleri uzun yolları açık olsun
valla ne yalan soyleyım bende yabancı zannedıyordm.ama helal olsun bundan sonra bende leskon alıp kucukde olsa destek olmak ısterım.basarılarınızın devamını dılıyorum..
Bu başarıyı kutlamak, kutlamakla kalmamak lazım..Ancak, bir garip durum var...Spor ayakkabı üretiyorsun, Marka olarak yabancı çağrışımı yapacak bir isim koyuyorsun, her halde türkçe isim bulunamamış olmalı! Sonrada Türk markası olarak, sembol olarak ay yıldızı kullanmak istiyorsun. bu ne çelişki! Yorumların sahipleri genelde "ben yabancı sanıyordum" diyorlar. her halde şark kurnazlığı bu olsa gerek. hem yabancı, imajı, hem türk imajına bir anda sahip olunmak istenmektedir. öyle olmasa idi türk malı olduğu bilinecek bir isim konabilirdi.Her ne ise sonuçta bir başarılı, yerli ürün üretilmiştir. Türk malı olarak onu kullanmak tercih etmek gerekir.Beynime işlemiş Atatürk,ün ilk veciz sözü: "YAPAMAM DEME, YAPAN SENDEN ÜSTÜN DEĞİLDİR." ifadesidir. Gençler bu söz size ilham vermeli. yapacak çok iş var. Sizde yapabilirsiniz.Saygılar.
helal olsun bu kardeşimize.ALLAH yolunu açık etsin.gurur duydugumu belirtmek isterim.kocayı süslü avrat dedigi gibi bizide bu yabancı sevdası bitirecek.yorumcu arkadaşlardan biyanesi diyorki YERLİ isim niye koymamış diyor.ah hemşerim ah eger bu kardeşim yerli isim koysaydı bu kadar tutulmazdı.bu firma.çünki biz yabancıya sevdalıyız.yazık çok yazık.ALLAH yollarını açık etsin.hükümetimizden para istemiyor manevi destek istiyor.derhal verilmeli ne gerekiyorsa bu ve bunun gibi firmalara destek verilmelı.
Bana kalırsa bu vatandaşın amacı Türk bayrağını dünya'ya tanıtmak değil kendi reklamını yapıp markalaşmak. Türk bayrağı dünyanın hiçbir bayrağına benzemez ne ayaklara giyilecek ne de iç çamaşır olacak bir ruhta değildir ve alçaltılamaz. Biz Türkler onu ya başımızın üzerinde ya da göğsümüzde taşırız aksi olanı düşünülemez bile. Bu şahsın çabaları takdire değer ama markalaşmak uğruna Türk Ulusunu temsil eden ve rengini, canlarını bu toprak için vermiş atalarımızın kanından alan bu yüce değer ayaklar altına alınamaz bizleri dünyada temsil edende budur.