BU BİR DÜŞ, ÜTOPYA DEĞİL; NEDEN OLMASIN...

NİYE OLMASIN…

Brezilya’nın, Hindistan’ın, Romanya’nın, Çek Cumhuriyeti’nin, G. Kore’nin, Hindistan’ın ve hatta İran’ın bir otomobil markası var. Bizim neden olmasın?

Uluslar arası toplantılarda dikkat ettiniz mi hiç?

Belki küçücük ama çok önemli bir detaydır:

Tüm yabancı misyonlar, toplantılara kendi milli otomobilleriyle gelirler!

İngilizler Range Rover veya Jaguar’ı tercih ederken, Almanlar Mercedes ve BMW’ye binerler. Fransızların tercihi ise doğal olarak Peugeot iken, İtalyanlar Alfa Romeo ve Lancia’da ısrarcıdır.

Amerikalılar ise devasa SUV’leri ile hemen herkesi kıskandırma merakındadırlar.

Aralarında prestijli bir otomobil markasına sahip olmayan ülkelerin tercihleri ise genelde diğer ülkelerin prestijli markaları olur.

Kısacası, dış politikada prestij sağlama yarışı milli otomobil markalarına kadar indirgenmiştir!

Hatta öyle ki bazen, kendi milli arabasına binenle “başkasının arabasına binenin” farkı o ülkenin masadaki yerini ve önemini bile belirler.

* * *

Bugün hemen her ülkenin bir milli otomobil markası var. Bunlardan bazılarını bir çırpıda sayabiliriz:

Romanya’da Dacia.

Çek Cumhuriyeti’nde Skoda.

Rusya’da Lada.

Hindistan’da Tata.

İran’da Samand.

Türkiye’nin ise milli bir otomobil markası yok!

Türkiye bu haliyle yabancı otomobil markalarının montaj yeri olmayı tercih etmiş bir ülke olarak görülüyor.

Ve bu durum, Türkiye gibi bir ülkeye hiç yakışmıyor.

* * *

Şu anda Koç Holding’in en büyük ortak yatırımcısı konumunda olan Ford’un elinde bulunan Volvo bir süredir satılık.

Volvo kendini dünyaya ispatlamış, güvenilir bir markadır.

Nasıl ki Ülker Gurubu dünyaca ünlü çikolata markası olan Godiva’yı bünyesine kattı, Koç Gurubu da Volvo’yu bünyesine katarak Türkiye’ye prestijli bir marka daha kazandırmalıdır.

“Bekâra karı boşamak kolay; nasıl olacak şimdi bu?” demeyin hemen.

Türkiye, böylesi bir atılımı yapacak enerjiye sahip olduğunu herkese göstermelidir.

Ekonomik kriz tartışmaları arasında artık boğulmuş hale gelen halka yeni bir moral olacak olan bu “açılım”, en başta Ford’un yerel ortağı Koç’un görevi olduğu gibi, bu konuda diğer sermaye sahiplerine ve Hükümete de görevler düşmektedir.

Koç’un Volvo’yu almak için kuracağı halka açık şirkete ortak olmak isteyen binlerce küçük yatırımcı olacaktır.

Ana fabrikalar ilk etapta Türkiye’ye taşınmasa bile, yan sanayinin Volvo’ya parça üretimi yapmaya başlaması, ekonomiye bir katkı olacaktır.

Ve en önemlisi Türkiye artık milli bir otomobil markasına sahip olacaktır!

* * *

Haydi, Koç Holding!

Haydi Hükümet!

Haydi Türkiye!